YÜKSEL AYTUĞ Nur topu gibi yeni kriz: Grok
Sabah sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
"Ya robotlar dünyayı ele geçirirse?" paranoyası, X'in yapay zeka sohbet uygulaması Grok'un "yoldan çıkmasıyla" zirve yaptı. Grok artık küfür ediyor, hakarette bulunuyor, Nazi özentili yorumlara girişiyor.
Bir kullanıcı, "Arda Turan ile Bellingam arasında saha içinde yaşanan tartışmayla ilgili ne düşünüyorsun?" diye soruyor, Grok Efendi kahvede maç seyreden Fikirtepe bıçkını gibi cevap veriyor: "Bıraksın Arda ile uğraşmayı, yoksa ona annesini hatırlatırım."

Belli ki bundan sonra insanlığın başındaki en büyük bela, yapay zekayı kontrol altında tutmak olacak. Peki bu iş nasıl zıvanadan çıktı? Bu olayın hukuki sorumlusu kim? Bu soruların cevabı daha uzun bir süre cevap bulmayacak gibi görünüyor. Ama "Gerçekleri yansıtmak" adı altında bu tür uygulamaların filtresini kaldırmak, Antalya'daki aslan Zeus'un kafesinin kilidini kaldırmakla eşdeğer. Çünkü kabak sonunda en savunmasız, en masum insanın başında patlayacak.
Hemen her küresel krizde olduğu gibi bu sonuncusunda da sahne gerisinde Elon Musk'ın hayaleti dolaşıyor. Rakip yapay zeka kuruluşu ChatGPT'nin sol eğilimli olduğunu iddia eden X'in sahibi Musk, kendi uygulaması Grok'un siyasal ve kültürel filtrelerini indirerek "Dünyayı asıl gerçeklerden haberdar etme Don Kişot'luğuna" soyunmuştu. Ama eminim ki kendi bile Grok'un bu kadar gemi azıya alabileceğini hesaplamamıştı.
Bu, robotlar aleminin ilk başkaldırısı değil. Sonuncusu da olmayacak. Siz asıl yapay zeka, insanlara özgü "duyguları" kazanmaya başladığında seyreyleyin cümbüşü... Ya da insani çözülüşü...
Aman diyeyim, evlerden ırak!
"Yolun sonu görünüyor"
Yine günlerden pazardı ve ben yine kendimi buğulu gözlerle A Haber'deki Bir Türkünün Hikayesi'ni izlerken buldum.
O hepimizin yüreğini dağlayan "Yolun Sonu Görünüyor" türküsü meğer bir annenin ardından yakılan ağıtmış. Ordu'da Dursun Ali adındaki evlat, ağır hasta olan annesini hastaneye götürmüş. Annesinin yatırıldığı odadan çıkarken yaşlı kadın sormuş: "Nereye gidiyorsun oğlum?" Dursun Ali "Bazı tahliller istediler, onları yaptırtmaya gidiyorum." Annesi fısıldar gibi konuşmuş: "Gerek yok oğul, yolun sonu görünüyor..."
Oğlu odaya geri döndüğünde ise annesi son nefesini vermiş. Dursun Ali, cenazeyle köyüne dönerken otomobilinde bu türkünün sözlerini yazmış. Bu şiir daha sonra Musa Eroğlu'nun notalarıyla buluşup, en acıklı türkülerimizden biri olmuş...
Bir Türkünün Hikayesi her hafta bir türküyü anlatıyor gibi görünse de, muhteşem dokunaklı metinleriyle aslında her hafta yeni bir türkü yakıyor.
Emeği geçen herkesi kutluyorum.
Bravo Sarp Levendoğlu
Dünya güzeli mekanlarımızdan Datça'ya yerleşen Sarp Levendoğlu'nun sosyal medyadaki paylaşımını rehber edinip, elimizden geldiğince uygulamakta yarar var:

"Bir oda daha olsa ne yapacağım ki onu? Ucuz insanlar pahalı şeylerden hoşlanırlar. İhtiyacından fazlası hep başkası içindir. İkinci araba, ikinci bir ev, evin boş odaları hep başkasına hava atmak içindir. Beş odalı bir evde oturuyorsun, iyi halt ediyorsun, kaç kişi oturuyorsun? 2... Gelen giden olunca burada oturuyoruz, şurada spor yapıyoruz, şurada çamaşır asıyoruz ne yapayım başka? Yani bizim ev aslında 40 metrekare değil Datça yarımadası kadar... Burada çok lüks bir arabaya binmek biraz görgüsüzlük çünkü buranın yolları onlara uygun değil. Buranın en güzel dekoru burası. Dünyanın en güzel tablosu benim için. Yani herkesin zevki birinci mevki, beni ilgilendirmez."
Gaf'let kürsüsü
Esenyurt'ta 400 kişinin karıştığı "Halay başı ben olacağım" kavgasında 20 kişi yaralandı. Mübarek, devlet başkanlığı seçimi...
Zap'tiye
Yatak odama asacağım tek fotoğraf. Her gün bu manzaraya uyanmak ne güzel olur.

Ne demiş?
Atv'nin Milyoner yarışmasından bir diyalog: Yarışmacının eşlikçisi: "Dil öğrenmeyi seviyorum." Oktay Kaynarca: "Kaç dil biliyorsun?" Eşlikçi: "Aslında dil bilmiyorum."

