YÜKSEL AYTUĞ Uyanın! Kilo baskısı öldürüyor
Sabah sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Nihal Candan'ın anoreksiya (Psikolojik yeme bozukluğu) nedeniyle hayatını kaybetmesi aslında sosyal medyada taciz boyutuna ulaşan "şişmanlık baskılarının" geldiği boyuta işaret edip, adeta imdat fişeği fırlatıyor.

Geçenlerde iki ünlü isim de aynı konuyla ilgili acı tecrübelerini anlattı. Şarkıcı Derya Uluğ üniversite yıllarında 39 kiloya düşüp, bir dilim ekmek yiyebilmek için dua ettiğini söyledi. Uluğ, "Lütfen sosyal medya baskılarına, yönlendirmelerine yenik düşüp hayatınızın elinden alınmasına izin vermeyin" dedi.
Derin Talu da sosyal medyadan kendisine yapılan kilosuyla ilgili eleştirileri gözyaşları içinde anlattı. "Şişko, ayı, kilo ver" gibi ifadelerle günde ortalama 1000'e yakın olumsuz yorum aldığını belirten Talu, bu durumun psikolojisini ciddi şekilde etkilediğini ve artık dayanamadığını söyledi.

Kendi kızımdan biliyorum. Henüz 9 yaşında olmasına rağmen aynanın karşısına geçip "Baba ben çok mu şişmanım?" diye soruyor. Normal kiloda ama iri bir çocuk olduğu için okuldaki bazı arkadaşları onunla dalga geçiyormuş. Karşıma alıp, fiziksel özelliklerin ne denli önemsiz olduğunu, mühim olanın sağlıklı kalabilmek ve iyi, vicdanlı, dürüst, vatanına milletine faydalı bir birey olarak yaşamak olduğunu dilim döndüğünce anlatıyorum tabii. Ama görünen o ki, sosyal medyada ve arkadaş çevresinde güzelliğin sadece zayıf vücuda eşitlenmesi, gençlerimizi ölüme sürükleyen büyük bir tehlike olarak karşımızda duruyor.
Aman diyeyim...
Bu savaştan ne öğrendik?
Boşuna "Bir musibet, bin nasihatten evladır" dememişler. İsrail-İran savaşından da öğrendiğimiz pek çok şey oldu:
1- Mazlumun ahı her zaman aheste aheste değil, bazen "süpersonik" hızla da çıkarmış.
2- Allah-u Teala'nın yarattığı gök kubbe dışındaki her kubbe delinebilirmiş.
3- İstihbarat en güçlü silahmış.
4- Nush ile uslanmayanın hakkı kötekmiş.
5- Hastane vuranın hakkından hastane vuran gelirmiş.
6- Birine molla denilmesi için ille de ağır olması beklenmezmiş.
7- Güçlü politika için güçlü ordu gerekirmiş.
8- Savunma sanayiine harcanan tek kuruş bile boşuna değilmiş. (Bu son ikisini biz biliyorduk da mankurt muhalefetin anlaması için bu savaş gerekti) 9- Ortadoğu'da var olabilmenin tek yolu nükleer silaha sahip olmakmış.
Ve son madde:
Allah tüm dünyayı ABD'nin getireceği her türlü barıştan (!) korusun.
Mama lobisi için uyarmıştım
İnsanlar "mama lobisi" deyimini ilk kez bu sütunlar sayesinde duydular. Sokak hayvanlarıyla ilgili yeni yasanın hazırlıkları sürerken bundan yaklaşık 1 yıl önce 31 Mayıs 2024'te bu sütunlarda aynen şöyle yazmıştım: "Konuyu sosyal medyada istismar eden mama lobileri ve her krizi hükümete karşı silah olarak kullanma eğilimindeki trollere karşı halkımız uyanık olmalı."
Çünkü gazetecilik hislerim bana bu hassas konunun istismar edildiğini, bir grubun bu "sözde" tepkisinin altında ekonomik menfaat bulunduğunu söylüyordu. Nitekim yanılmadım. Bir yıl sonra sözde hayvan dernekleri yöneticileri, 25 milyon lirayı iç etmek suçlamasıyla tutuklandılar.
Onlar için "Sevsinler sizin hayvan sevginizi" demiştim. Muhtemelen şimdi bol bol seviyorlardır.
Zap'tiye
Etiyopya'da bir erkeğin yakışıklılığı, göbeğinin büyüklüğüyle orantılıymış. Göbekli Türk hemcinslerim; sakın üzülmeyin, siz çirkin değilsiniz, sadece yanlış coğrafyada doğmuşsunuz...

Gaf kürsüsü
Atv'nin Milyoner yarışmasında "33'ten 3 noksan olan sayı 44'ten kaç noksandır?" sorusuna "4" cevabını veren yarışmacı üçüncü soruda elendi. (Doğru yanıt: 14)
Ne demiş?
"Bak çocuğum, gökteki o çizgiler kayan yıldız değil, kayan hayatlar. Eğer dilek tutacaksan, altındaki bebekler ölmesin diye tut..." (Ekrandaki savaş görüntülerini izleyen kızıma nasihatim)

