Z kuşağı asla güvenmiyor, yetişkinler her gün kullanıyor: İşte o uygulamalar Sözcü Gazetesi

Dijitalin içine doğan ilk nesil olarak bilinen Z kuşağı (1997-2012 doğumlular), teknolojiyle büyümüş olabilir ama bu onların her uygulamaya kayıtsız şartsız güvendiği anlamına gelmiyor. Aksine, dijital dünyaya dair şüphecilikleri ve mahremiyet hassasiyetleri, önceki nesillerden çok daha yüksek.

ÖNCEKİ KUŞAKLARIN ATLADIĞI DETAYLARI GÖRÜYORLAR

Z kuşağının farkı, sadece teknolojiyle içli dışlı olmaları değil; aynı zamanda veri güvenliği ve algoritmik manipülasyon konularına karşı uyanık olmaları. Araştırmalar, bu kuşağın önemli bir kısmının uygulamaların gizlilik politikalarını okuduğunu veya en azından neyi kabul ettiklerinin farkında olduğunu gösteriyor.

Bunun temelinde ise Cambridge Analytica skandalı, TikTok’un veri paylaşım iddiaları, ve Snapchat’te ekran görüntüsü bildirimleri gibi olaylar yer alıyor. Güven, artık uygulamanın işlevinden çok kullanıcı verisine nasıl davrandığına bağlı.

İŞTE GÜVENİLMEYEN UYGULAMALAR - Facebook

Z kuşağının büyük bir kısmı Facebook'u "eski kuşak uygulaması" olarak tanımlıyor. Ancak asıl güven kaybı, platformun geçmişte yaşadığı veri sızıntıları ve manipülasyon skandalları nedeniyle.

- TikTok

Popülerliğine rağmen özellikle ABD’deki Z kuşağı kullanıcılarının bir kısmı, Çin merkezli veri toplama endişesiyle TikTok'a temkinli yaklaşıyor. Hatta bazı üniversiteler kampüs Wi-Fi'larında TikTok'u engellemiş durumda.

-Snapchat & BeReal

“Geçici paylaşım” özelliği güven verici gibi görünse de, Z kuşağının bir kısmı bu uygulamaların arka planda konum verisi ve ekran etkileşimlerini toplamasından rahatsız. “Bir şey 10 saniye sonra kaybolsa bile, bir yerde kayıtlı olabilir” düşüncesi yaygın.

Sesli Asistanlar (Siri, Alexa, Google Assistant)

Z kuşağı, gizli ses kaydı yapılma ihtimali nedeniyle sesli asistanlara karşı da mesafeli. Evde dinleniyor olma fikri, özellikle özel alan ihlali kaygısını tetikliyor.

HANGİ UYGULAMALARA GÜVENİYORLAR?

İlginç şekilde, Z kuşağının açık kaynak ve şeffaf kodlu uygulamalara ilgisi daha fazla.

Signal ve Telegram, uçtan uca şifreleme nedeniyle tercih ediliyor.

DuckDuckGo, veri toplamayan arama motoru olarak öne çıkıyor.

Notion ve Discord gibi platformlar ise topluluk yönetiminde şeffaf algoritmalar sunduğu için daha yüksek güven puanı alıyor.

Z kuşağı artık sadece “kullanıcı” değil, aynı zamanda “gözlemci.” Onlar için uygulama tasarımı kadar, şirketin tutumu, veri yönetimi, etik beyanları da güven inşasında rol oynuyor.
Markaların bu kuşağı kazanabilmesi için artık yalnızca “kullanışlı” değil, aynı zamanda dürüst ve şeffaf olmaları gerekiyor.