Zayıf ama selülitli misiniz? Sıkı bir vücut için diyetten fazlasına ihtiyacınız var! Selülite karşı 360 derecelik çözüm önerileri!
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Selülit, fazlalıkların değil, cilt altı sistemin meselesidir. Spor yapsanız da, ideal kiloda olsanız da bu portakal kabuğu görünümünden kurtulamayabilirsiniz. Ancak umutsuzluğa kapılmayın: Doğru tedavi ve alışkanlıklarla selülit görünümünde gözle görülür fark yaratmak mümkün.
SELÜLİT SADECE KİLO SORUNU DEĞİLDİR
Selülit, cilt yüzeyinde oluşan girintili çıkıntılı görünümle karakterize edilen bir estetik sorundur. Genellikle kalça, uyluk, karın ve üst kollarda görülür.
Sanılanın aksine yalnızca kilolu kişilerde ortaya çıkmaz; zayıf bireylerde de sıkça rastlanır. Bunun nedeni, selülitin vücuttaki yağ oranından çok, bağ dokularının yapısı ve cilt altı dolaşımıyla ilgili olmasıdır.
GENETİK VE DOKUSAL FAKTÖRLERİN ROLÜ
Selülitin oluşumunda genetik yatkınlık, hormon dengesi, bağ dokusu yapısı, dolaşım bozuklukları ve su tutulumu gibi birçok faktör etkilidir.
Özellikle kadınlarda östrojen hormonunun etkisiyle bağ dokuları daha esnek hale gelir ve bu da selülit görünümünü kolaylaştırır. Yani, zayıf olsanız da eğer bu risk faktörlerine sahipseniz selülit görünümünden kaçmak zor olabilir.
SIK KARŞILAŞILAN YANLIŞLAR
Toplumda hâkim olan bazı yanlış inanışlar selülit tedavisinde vakit kaybına neden olabiliyor. Örneğin, “spor yapan kişide selülit olmaz” ya da “krem sürünce geçer” gibi ifadeler, süreci hafife almak anlamına geliyor. Selülit, cilt altı dokuların kompleks yapısıyla ilgili olduğu için tek bir yöntemle çözüm beklemek çoğu zaman yanıltıcıdır.
EGZERSİZİN ROLÜ: KAS GÜCÜ ÖN PLANDA
Selülit görünümünü azaltmada en etkili yöntemlerden biri düzenli egzersizdir. Ancak burada amaç kilo vermekten çok, kas kütlesini artırarak cildi daha sıkı bir hale getirmektir.
Squat, lunge, glute bridge gibi hareketler kalça ve uyluk bölgesindeki kasları güçlendirir. Karın kaslarını çalıştıran plank ve bacak kaldırma egzersizleri de görünümü iyileştirir. Egzersizler haftada 3 gün, 30-45 dakikalık seanslarla uygulanmalıdır.
MASAJ VE LENF DRENAJ DESTEĞİ
Vücuttaki lenf sıvısının dolaşımını artırmak, toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Selülitli bölgelerde yapılan özel masajlar ve lenf drenajı seansları, birikmiş sıvıları dağıtarak dokuların daha düzgün görünmesini sağlar. Özellikle masajla cilt yüzeyine uygulanan baskı, kolajen üretimini tetikleyebilir ve zamanla dokularda yenilenmeyi destekler.
TEKNOLOJİK TEDAVİLER: LAZER, RADYOFREKANS VE ULTRASON
Günümüzde estetik kliniklerde uygulanan cihaz destekli yöntemler, selülit görünümünü belirgin şekilde azaltabiliyor. Radyofrekans, cilt altına kontrollü ısı göndererek yağ hücrelerini küçültüyor ve kolajen üretimini artırıyor. Lazer ve ultrason dalgaları ise hedeflenmiş bölgelerde dolaşımı hızlandırıp dokuların sıkılaşmasına katkı sağlıyor.


