Zeyrek’i her kesimden on binler uğurladı: Elveda herkesin Ferdi başkanı

Manisa’da geçen cuma gecesi evinin bahçesinde elektrik akımına kapılmasının ardından kaldırıldığı hastanedeki üç günlük yaşam savaşını kaybeden 48 yaşındaki Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, dün on binlerce kişinin katılımıyla gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı.

İLK TÖREN BELEDİYEDE

Zeyrek’in cenazesi, ilk olarak 11.00’de Manisa Büyükşehir Belediyesi önüne götürüldü. Türk bayrağına sarılı tabutunun üzerine taraftarı olduğu Manisaspor’un bayrağı da konuldu. Törende önce Ferdi Zeyrek’in özgeçmişi okundu. Ardından konuşan Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Burak Desti, Başkan Zeyrek ile göreve seçildikten sonra tanıştığını belirtip, “Manisa’ya olan sevdasını burada gördüm. Her işin hesabını sorardı. Her bayramda personeli tek tek gezerdi. O bayrağı çok yukarı koydu. Biz de bundan sonra bize emanet ettiği bayrağı alıp daha yukarı taşıyacağız” dedi.

TÜM PARTİLERDEN KATILIM

Törene Ferdi Zeyrek’in annesi Gülten Zeyrek, eşi Nurcan Zeyrek, kızları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti MKYK Üyesi Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Yol Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Nuri Aslan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, çeşitli partilerden milletvekilleri, il ve ilçelerden belediye başkanları, siyasi partilerin temsilcileri, belediye çalışanları, partililer ile on binlerce Manisalı katıldı. Başta İzmir olmak üzere diğer kentlerden de cenazeye çok sayıda vatandaş geldi. Cenazeye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yanı sıra çok sayıda kişi çelenk gönderdi.

İMAM: YUNUS GÖNÜLLÜYDÜ

Manisa’da 15 ay önce seçilerek göreve gelen Başkan Zeyrek’in cenazesi daha sonra Hatuniye Camisi’ne götürüldü. Cami imamı, “Ferdi Başkan’ın bir dostu olarak ona Yunus’un bir beyitiyle veda etmek istiyorum. Hepimiz onun Yunus gönüllü olduğuna şahit olduk. Herkesin gönlüne girmiş bir başkanımız olarak Ferdi Başkan’ımız bugün bize veda ediyor. Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selâm olsun, bizim için hayır dua edenlere selâm olsun. Ecel büker belimizi, söyletmiye dilimizi, hasta iken halimizi soranlara selâm olsun” diye konuştu.

ALKIŞLARLA UĞURLANDI

Zeyrek’in Türk bayrağına sarılı tabutu, on binlerce kişinin toplandığı Cumhuriyet Meydanı’na götürüldü. Tabut kalabalıkta güçlükle ilerletildi. Tabutun üzerine burada karanfiller bırakıldı. Cenaze omuzlarda taşınırken, vatandaşlar alkış tuttu. Meydanda on binlerce kişiyle birlikte cenaze namazı kılındı. Ardından Zeyrek’in naaşı, Şehzadeler ilçesi Çatal Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilmek üzere cenaze aracıyla yola çıkarıldı. Binlerce kişi, cenaze aracının peşinden ‘En büyük başkan, Ferdi başkan’ sloganı atıp tekbir getirerek mezarlığa kadar yürüdü. Zeyrek’in cenazesi aile kabristanına defnedildi. Ailesi, yakınları ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel, taziyeleri Cumhuriyet Meydanı’ndaki Fatih Sergi Salonu’nda kabul etti.

BETA BALIKLARINI BİLE UNUTMAMIŞTI

Kendi ailesini anlatırken de aynı sevgiyi, şefkati görmek mümkündü. Ev ahalisini, balıklarını bile eksik bırakmayarak anlatmıştı: “Evliyim, üç kız çocuk babasıyım. Büyük kızım 18 yaşında üniversiteye hazırlanıyor. Yedi yaşındaki ikizlerimiz alfabe öğreniyor. Bir yardımcımız var. Bir poodle köpeğimiz, iki de Beta balığımız var, muhtemelen onlar da dişi.  Bizim eve erkek olarak giren tek kişi benim (gülüyor).’ Evde şöyle bir düzen var; biri üniversiteye hazırlanıyor, biri alfabe öğreniyor, biri siyasette; hanım muhtemelen çıldırmak üzere!”

HERKES BENİ EVLADI, ABİSİ GİBİ GÖRÜYOR

Kendisine olan ilginin kaynağını şöyle anlatmıştı: “İki yıl önce nasıl yaşıyorsam bugün de öyle yaşıyorum; festivallerde dans ediyorum, kızlarımla parka gidiyorum. Herkes beni evladı, ağabeyi, kardeşi gibi görüyor çünkü Manisa’nın sıkıntılarını bilerek çözüm üretiyorum.”

ÖZGÜR ÖZEL GÖZYAŞLARINI TUTAMADI: KALBİNE GİRMEDİĞİ BİR KİŞİ YOK

CHP Genel Başkanı Özgür Özel veda konuşmasında sık sık gözyaşlarına boğuldu: “Biz, burada gördüğünüz çocukluk arkadaşları, ortak özelliğimiz 15 gün Manisa’dan ayrı kalsak burnumuzun direği sızlar. Ferdi, benden daha Manisalıydı. Aşkla bağlıydı; eşine, çocuklarına, bir de bu Manisa’ya. Bana diyordu ki ‘Yüküm ağır. Burayı, memleketi emanet ettin, gittin.’ Şimdi bizim yükümüz her şeyden ağır. Manisa’yı emanet etti, gitti. Ne yapacağız bilmiyorum. O varsa benim gözüm arkada kalmıyordu. Onun kadar çok sevilmeyi hak eden bir insan daha yoktur. Çünkü çok karşılıksız sevebilen biriydi. Mesela hitabeti, kürsüsü iyi değildir ama konuşmaya başlayınca o kadar samimidir ki dinleyen ağzının içine düşer. Bir sohbet edip, bir elini sıkıp da yüreğini kazanmadığı bir kişi yok. Buraya gelen herkese, Sayın Genel Başkanıma, Sayın Valime, ki haklarını helal etsinler Celal Bayar Üniversitesi’ne, Manisa bürokrasisine, diğer partilerin değerli temsilcilerine, Türkiye’nin dört bir yanından koşup gelenlere teşekkür ediyorum. ‘Hastaneye Konya’dan çıktık geldik’ dediler. Konya’dan gelmiş dua okumaya. ‘Sen ne tanıyorsun Ferdi’yi?’ dedim. ‘Yüzünü gördüm, duydum, çok iyi biriymiş’ dedi. Kızları bize emanet. Ailesi bize emanet. Manisa size emanet. Allah hepimize sabır versin. Hep helallik istiyoruz. Bizden Ferdi’ye az geçmiştir, Ferdi’den hepimize çok geçti. O hakkını helal etsin. Allah hepimize sabır versin. Dayanma gücü versin.”

EŞİNİN SÖZLERİ AĞLATTI: 16 YAŞIMIZDAN BERİ AYRILMADI ELLERİMİZ

Zeyrek’in eşi Nurcan Zeyrek, eşinin ardından yaptığı konuşmayla herkesi duygulandırdı: “O Manisa sevdalısıydı. O hepinizi seviyordu. İnançlı bir adamdı. Gecesini gündüzüne katıp, ‘Yapacak çok işim var’ diyordu. Hep hayaliydi, ‘Belediye başkanı olacağım’ diyordu. 16 yaşından beri ellerimiz hiç ayrılmadı. Bana hep derdi ki, ‘Nurcan dik dur, 3 çocuğumuz var.’ Ona sözümü verdim. Hep dik duracağım. Onun kalbi bende. Sizlerden helallik istiyorum. O çok inançlı bir adamdı. Hakkınızı helal ediyor musunuz? 3 yavrum var, sözümü tutacağım onlara hem anne hem baba olacağım. Ama biliyorum ki bütün Manisa’nın, bütün Türkiye’nin duaları bizimle.”

‘BABA SINAVA GİRİP MİMAR OLACAĞIM’

Babasını tabutunu öperek uğurlayan kızı Nehir Zeyrek, sosyal medyadan ise özetle şunları yazdı: “Toparlanacağız. Toparlanmalıyız ki, hesabını sorabilelim... Haftaya o sınava girip mimar olacağım. Adını yaşatabileceğim her yerde, en güzel şekilde yaşatacağım.”

SON RÖPORTAJINI HÜRRİYET’E VERMİŞTİ: GÖZLERİNDE SEVGİYİ ŞEHRİNDE ZARAFETİ HİSSEDİYORDUNUZ

Ferdi Zeyrek ile geçen iki ay içinde iki buluşmamız olmuştu… Onunla ilk kez 26 Nisan’da Manisa’da, ‘Mesir Festivali’nde karşılaşmıştık. Bu bir ‘tanışma buluşması’ydı ama yıllardır tanışıyormuşuz gibi gözleri sevgiyle bakarak, bütün samimiyetini hissettirerek elimi sıkmış, heyecanla sohbet etmiştik. Bu muamelesi sadece bana değildi; herkesle aynı sıcaklıkla konuşuyordu. Kaybının bu kadar geniş kesimde bu kadar üzüntü yaratması tesadüf değil. Hani tanıdığınız anda sevdiğiniz insanlar olur ya… Zeyrek onlardan biriydi. Güler yüzünden, pozitif enerjisinden etkilenmemek mümkün değildi. Manisa için yaptıklarını, yapacaklarını anlatırken gözleri parlıyordu. Manisa’yı ‘Varlarla yoklar şehri’ diye tanımlamıştı… Yokların ‘var’ olması için gösterdiği çabanın karşılığını şehirde görmek mümkündü… Elinin değdiği her şeydeki inceliği, zarafeti, sevgiyi hissediyordunuz. Mesir saçım töreninde gökyüzünden macunlar yağarken Başkan dahil, herkesin çocuklar gibi şen olmasına şaşırmıştım. Böylesi ‘içten mutluluğu’ günlerce çevreme anlattım. Hemşerileri ve ekibi tarafından ne kadar çok sevildiğini gözle görebiliyordunuz. Programdan sonra bizi uzaktan görüp koşarak yanımıza gelecek kadar misafirperverdi.

İYİ BİR ‘MANİSA MİLLİYETÇİSİ’YDİ

Bu ‘tanışma buluşması’ndan sonra onu daha yakından tanıyabileceğimiz bir söyleşi için talepte bulundum. Kendisini 16 Mayıs’ta, bir İstanbul programında yakaladım. Sanki daha dün berabermişiz gibi beni görür görmez ilk sorusu “Nasıl buldunuz Manisamızı?” oldu. Manisa’yı ‘yönettiği bir şehir’ değil, içten bir aidiyetle, başarılı olmasını çok istediği bir aile üyesi gibi görüyordu. Sevgisini, “Kendimi çok iyi bir ‘Manisa milliyetçisi’ olarak tanımlarım” diye ifade etmişti.  Lise yıllarından itibaren hayali belediye başkanlığıymış. “Bir şehri yönetebilmek için mimar olmak gerektiğini düşünüyordum” demişti. Üniversiteden sonra arkadaşları gibi Bursa veya İstanbul’u tercih etmek yerine şehrine dönüyor. Siyasetteki zorluklar karşısındaki tavrını, “Hiçbir şeyi kırgınlıkla karşılamadım. Kaybettiğimiz seçimler bizi yıldırmadı. Mitinglerde su taşınması gerekiyorsa su taşıdık, örgütlenme yapmak gerekiyorsa örgütlenme yaptık” diye anlatmıştı. Manisa ve Türkiye güzel bir insanı kaybetti. Ailesine, sevenlerine sabırlar diliyorum…