Zeytinlik yasası ile 30 bin kişi evinden olabilir! İşte maden çıkartacak o şirketler
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Dört bir yandaki cehennem ateşi orman varlığını, su kaynaklarını, milli parkları, meraları daha fazla korumamız gerektiğinin acı bir dersi oluyor. Peki iktidar dersini alıyor mu?
Safiyane bir soru elbette. Memleket kavrulurken iktidar yine en iyi bildiği şeyi yapıyor. Daha fazla felaketin tohumunu nasıl atarım diye çabalıyor adeta. Verimli toprakları ve orman varlığını mahvedecek bir yasayı geçirmek için canla başla çalışıyor.
Başta zeytinlik alanlar olmak üzere koruma altındaki bölgeleri, verimli tarım arazilerini, meraları, köyleri şirketlere açacak yasa tasarısı Meclis’te jet hızıyla onaylanıyor şu sıralar.
Kamuoyunda ‘süper talan yasası’ olarak adlandırılan düzenlemenin en fazla tartışılan ve gündem olan maddesi de zeytinliklerle ilgili.
Önce tasarıdaki özel madde ne getiriyor, bir hatırlayalım. Ardından o maddenin kimler için çıktığına, nerelerin peşkeş çekildiğine, kimin canının yanacağına bakalım…
ÖZEL MADDEDEKİ HARİTATeklifin 11. Maddesi, Maden Kanunu’na geçici madde ile ekli haritalar ile listeler eklenmesini öngörüyor. Buna göre, maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ruhsat sahibi veya rödovansçı olan gerçek veya tüzel kişilerce ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan, ekli harita ve koordinat listesi sınırları içindeki alanlara denk gelmesi durumunda, zeytin ağaçları maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik vermek suretiyle taşınabilecek. Bu sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine ‘kamu yararı dikkate alınarak’ bakanlıkça izin verilebilecek.
Tasarıdaki teknik açıklama böyle. Peki o harita ve koordinatlar bize nereleri işaret ediyor?
Bahsedilen bölgeler Milas ve Yatağan sınırları içerisinde. Yatağan’daki 31 köy/mahalle, Milas’ta ise 29 köy/mahalle maden ruhsat alanı içinde kalıyor. Geçtiğimiz 40 senede bölgede kömür madenleri yüzünden 8 köy tamamen, 4 köyün büyük bir bölümü, 11 köy ise kısmen yok oldu. Yasa tasarısı şimdi yeni alanları acilen maden şirketlerine vermeyi ön görüyor.
Tasarıya eklenen koordinatlara göre Yatağan ve Milas’ta şirketlere verilecek alanlar şunlar:


İlk etapta maden şirketlerine “buyurun sizindir. Kazıp kömürü çıkarın” denilecek bölgedeki tam 48 köy doğrudan etkilenecek. ‘Oralarda yaşayan insanlar tarlaları, ağaçları yok olduğu için taşınmak zorunda kalacaklar. Ot yemeyeceklerse eğer maalesef yaşamak için başka çareleri kalmıyor. Tüm maden ruhsatı alanlarını dikkate aldığımızda, dile kolay, 30 bine yakın insandan bahsediyoruz. Yani Muğla’nın nüfusunun yaklaşık yüzde 2.5-3’ünü gelecekte bir ‘maden tehciri’ bekliyor!
Şimdi gelelim bunların kim için yapıldığına…
HANGİ ŞİRKETE, NERESİ VERİLİYOR?İlk şirket Limak-İC İçtaş’ın ortaklığında kurulan ve Yeniköy-Kemerköy Santralini işleten YK Enerji. Akbelen ormanına ne yaptığına yakından tanık olmuştuk. Yetmedi, daha fazlasını istedi.

Bodrum için de hayati derecede su kaynaklarına sahip, henüz imar fırtınasından nasibini tam almamış Milas’a doğru yayılmak istiyor YK Enerji. İktidar da işte Meclis’teki tasarıya konulan özel madde ile 240 bin dönüm zeytinlik alanı ona veriyor.
Yaklaşık 33 bin 800 futbol sahası büyüklüğünde bir alan burası. Zaten yasadaki zeytinlik maddesi YK Enerji’nin ilgili bakanlığa yazdığı “Protokol yaptık. Zeytinlikleri verecektiniz. Yoksa elektrik üretimi durur” içerikli bir mektup göndermesi üzerine tasarıya eklendi.
İkinci şirket ise şu sıralarda yangınlar dolayısıyla dikkatleri üzerine çeken Aydem Enerji. Aydın, Denizli, Muğla, Manisa, İzmir’e elektrik dağıtan Gediz ve GDZ şirketlerinin sahibi. İzmir Valiliği dört bölgedeki yangının çıkış sebebinin elektrik hatlarından kaynaklandığını açıklamıştı. Nitekim Aydem’in bakım yapmadığına dair şikayetler hayli fazla. Ayrıca 2021’den beri kurumlar vergisi levhasında da ‘matrahsız’ yazıyor.
Bu şirket Yatağan Termik Santrali’ni 2014 yılındaki özelleştirme ihalesinde almıştı. Santral kömür sahalarını da kapsıyor. Tasarı ile Aydem’e, Yatağan’da bulunan 120 bin dönüm zeytinlik veriliyor. Bu da 20 bin futbol sahası demek.
***
Alın size ‘üstün kamu yararı’nın ne demek olduğunu fotoğrafı. Bir tarafta Türkiye’nin en verimli tarım arazileri, zeytin ağaçları, nesillerdir orada yaşayan köylüler var; diğer tarafta özelleştirme sayesinde elektrik üretim ve dağıtımını almış, aldıkları günden beri de vatandaşın sırtında ağır bir yüke dönüşmüş şirketlerin çıkarı…
Bu olay sadece Muğla’da yaşayanları etkilemeyecek. Ne olacağını merak eden varsa her ay yüzde 66’sı bu şirketlere giden elektrik faturasına, çarşı-pazardaki gıda fiyatlarına baksın. İktidarın anladığı ‘kamu yararından’ kendi payına düşeni görecektir.


