Altınbank çare olur mu? Piyasanın gözü yastık altında
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Yüksek enflasyon, döviz kuru baskısı ve daralan kredi musluklarıyla mücadele eden Türk ekonomisinde gözler, atıl durumdaki yastık altı birikimlere çevrildi. Geçtiğimiz gün açıklama yapan İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, Türkiye'de yastık altında tutulan altın miktarının yaklaşık 5 bin ton seviyesinde olduğunu belirterek, bu devasa rezervin yaklaşık 500 milyar dolar değerinde olduğunu dile getirdi. Söz konusu rakam, Türkiye’nin 2024 yılı itibarıyla açıklanan 1 trilyon 119 milyar dolarlık Gayrisafi Yurt İçi Hasılası'nın neredeyse yarısına denk gelirken, Atayık, dev servetin ekonomiye entegrasyonu için "Altınbank" önerisinde bulundu. Uzmanlar ise yastık altındaki birikimlerin sadece yüzde 20’sinin ekonomiye kazandırılması halinde 100 milyar doları aşan kaynak sağlanabileceğini vurguladılar.

Atayık'ın önerilerini değerlendiren Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, yastık altındaki altınların net miktarını söylemenin güç olduğunu belirterek, "Son yıllarda artan fiziki altın tarafındaki talep bunu canlı tutmaya devam ediyor. Vatandaşlar, ekonomik krizlerden ve diğer jeopolitik gerilimlerden korktuğu ve bankalardaki makas aralıklarından çekindiği için veya zarar ettikleri için fiziki altın tarafına olan talep devam ediyor. Yine hükümet son 10 yıldır yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması için birçok hamle yapıyor. Çünkü fiziki altın yatırımcısı kendini güvende hissettiği için fiziki altın biriktiriyor" diye konuştu.
GELENEKSEL ALTIN ANLAYIŞIAltınbank kurulmasına yönelik de açıklamalarda bulunan Memiş, "Kuyumcular Odası Başkanı, ihtisas bankası olarak hizmet verecek bir banka kurulmasının gerekli olduğuna dikkat çekiyor. Şahsen, altın bankacılığı noktasında başarılı olacaklarını düşünmüyorum. Kamu bankaları hali hazırda bu tür işlemleri zaten yapıyor. Vatandaşlarımız, genelde gelenekselci olduğu için fiziki altınlarını kurulacak bir bankaya vereceğini zannetmiyorum" ifadesini kullandı.
Ekonomist Özlem Derici Şengül ise İKO'nun açıklamalarına yönelik şunları söyledi: "Vatandaşın yastık altındaki altınlarının miktarını teyit etmek mümkün değil. Bu tarz tahminler çoğunlukla sektörel gözlemlere ya da varsayımlara dayanıyor. Altın sertifikası gibi örnekler geçmişte denendi. Ancak bu uygulamalar, güven sorunu ve vatandaşın fiziki altına olan bağlılığı nedeniyle sınırlı kaldı. Türk halkı altını yalnızca bir yatırım aracı olarak değil, aynı zamanda bir güvence, birikim ve kültürel değer olarak görüyor. Vatandaşların altın tutma eğilimi var. Alım gücündeki düşüş devam ettiği, enflasyon yüksek seviyede kaldığı sürece, altın saklanacaktır."

Son rakamlarsa göre Türkiye'nin altın ithalatı da ciddi boyutlara ulaşmış durumda. 2024 yılı boyunca yaklaşık 300 ton altın ithal edildi ve bu ithalatın Türkiye’ye maliyeti 20-21 milyar dolar arasında gerçekleşti. Yastık altı altınların sisteme kazandırılması durumunda bu ithalatın büyük ölçüde yerli kaynaklardan karşılanabileceği öngörülüyor. Altın sektörünün ihracat potansiyeli de kayda değer seviyede. 2024 yılında mücevherat ve takı ihracatı 8,7 milyar dolar, hurda altın ihracatı ise 2,2 milyar dolar olarak kaydedildi.
Kaynak: Web Özel


