SonTurkHaber.com
close
up
Menu

WhatsApp çeviri özelliği çıktı: iOS ve Android’de nasıl kullanılır? WhatsApp’ın çeviri özelliği nedir, nasıl çalışır? İşte detaylar Teknoloji Haberleri

Son Dakika İhracatçılar Meclisi Başkanı Gültepe nin evine şafak baskını

EMEKLİ PROMOSYON KAMPANYASI GÜNCELLENDİ! Eylül 2025 emekli promosyon veren bankalar hangisi ve ne kadar veriyor? İşte bankaların güncel promosyon ödemeleri

Trump İslam ülkeleri ve Trump Avrupalılar! İki fotoğrafta büyük fark

Karşıyakalı futbolculara prim dopingi Futbol Haberleri

Fenerbahçe Seçiminde Lokma Dağıtımı

Almanya’dan gelen öğrenciler Demirören Medya ve Teknoloji MTAL i ziyaret etti

AB, Apple, Google ve Microsoft a finansal dolandırıcılığı sordu

Ahmed Şara ile Volodimir Zelenskiy bir araya geldi Dış Haberler

Sedat Peker in avukatı cinsel saldırıya uğrayan engelli kız çocuğunun davasını üstlendi

İran: İsrail ve ABD nin saldırılarında hasar gören nükleer tesisler yeniden inşa edilecek

Eskişehir haberleri Eskişehir de 5 kişiyi bıçaklayan 18 yaşındaki saldırganın cezası belli oldu 24 Eylül 2025

Gariban emekçiye bu yapılır mı? Feryatları bütün mahalleyi inletti

Mahmut Tanal KYK krizi için 4 maddelik çözümü açıkladı

Etikette 72 kasada 169 lira: Müşteri fark ederse

Türkiye Yüzyılı Buluşmaları AK Parti İstanbul İl Başkanlığı nda yapıldı

Van da dehşet: Anne ve iki oğlu kavgada yaşamını yitirdi

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski: Rusya ateşkesi reddediyor

Mersin de trafik kavgası kamerada Mersin Haberleri

Özel okul tercih mi zorunluluk mu?

Aşkın rengi kırmızı reytingin rengi kızılcık Düşünce Günlüğü Haberleri

Aşkın rengi kırmızı reytingin rengi kızılcık Düşünce Günlüğü Haberleri

SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.

Mehmet Kırtorun - Yazar

Kızılcık Şerbeti, muhafazakâr ve seküler yaşam biçimlerini aynı evrende tokuşturarak Türkiye’nin fay hatlarını ekrana taşıdı. Yeni sezon tanıtım fragmanındaki “yasak ilişki” iması tepki alınca, RTÜK’ün “aile yapısına zarar” gerekçesiyle uyarılarını tetikledi; fragman geri çekildi, senaryo değişti.

Bu müdahale bize şunu bir kez daha hatırlattı: Televizyon bazen bir ayna bazen de aynayı tutan eldir. Aileyi tartışma masasına yatırır, inançla sekülerliği yan yana diker, değerlerle arzuları çarpıştırır. Her sahne bilinçli bir tercihtir: ya toplumun damarına basar ya da damarına serum verir. İşte bu yüzden televizyonun gösterdikleri, masum bir kurmaca olmaktan çıkar; ekranın her seçimi, toplumsal bir hesaplaşmanın kapısını aralar. Bunun için ekranlarımızda gördüğümüz şey “örf ile reyting, ahlak ile algoritma, sanat ile sansasyon” arasındaki savaşın en güncel cephesidir.

GÜNDÜZÜM SENİNLE GECEM SENİNLE

Dizilere yöneltilen eleştiriler karşısında sıkça dile getirilen bir savunma var: “Zaten gündüz kuşağı kadın programlarında çok daha fazlası yaşanıyor, o halde dizilerde neden olmasın?” İlk bakışta mantıklı gibi görünen bu yaklaşım aslında medyanın işlevini ve topluma etkisini göz ardı eden yüzeysel bir düşüncedir. Çünkü gündüz kuşağında yaşananlar ile dizilerin kurguladığı hikâyeler arasında temel bir fark vardır.

Gündüz kuşağı programları toplumsal yozlaşmayı teşhir ederken, diziler yozlaşmayı estetikleştirip normalleştirir. Televizyon, gündüz kuşağında “toplumsal ayıpların pazarlandığı” bir sahne açar; prime time dizilerinde ise aynı ayıpları romantik ve kabul edilebilir kılar. İnsanlar gündüz kuşağını ibretle izlerken, diziyi duygusal bir bağ kurarak tüketir. Keşke duayen senaristlerimiz (!) “madem orada var, burada da olsun” demek yerine, her iki alandaki çürümeyi de fark edip medyanın toplumsal sorumluluğunu yerine getirmeyi bir kere de deneseler…

HEP SONRADAN GELİR AKLIM BAŞIMA

Toplumsal tepkilerin genellikle gecikmeli ve belirli bir eşiğe bağlı şekilde ortaya çıkmasının üç temel nedeni vardır. İlk olarak, kademeli normalleştirme süreci işler. Aykırı içerikler izleyiciye küçük dozlarla sunulur ve zamanla kabul eşiğini yükseltir. İkinci olarak, gündem ekonomisi devreye girer. Sosyal medya algoritmaları itirazları görünmez kılarken, kriz anlarını ve patlama noktalarını ödüllendirir. Üçüncü olarak, ahlaki muhasebe ve bilişsel çelişki etkisini gösterir. Haftalarca izleyip susan bireyler, kritik bir noktada biriken rahatsızlıklarını dışa vurur. Bu durum, tepkilerin seçici ve gecikmeli görünmesine yol açar. Sonuç olarak, bir tepki–reyting–tekrar sarmalı oluşur. Tepki, diziyi ya da içeriği daha fazla konuşturur; konuşulurluk reytinge dönüşür; reyting ise benzer şokların yeniden üretilmesini teşvik eder. Bu nedenle, çoğu zaman “patlayınca konuşuruz.”

AH BU ŞARKILARIN GÖZÜ KÖR OLSUN

İki temel motivasyon çoğu zaman üst üste biner. İlki piyasa rasyonalitesidir. Sert rekabet ortamında konuşulma garantisi, şok etkisi yaratan sahnelerdedir. Aykırılık sansasyon üretir ve sansasyon viral biçimde yayılır. İkincisi ise temsil ve tartışma arzusudur. Görmezden gelinen toplumsal olguları; zorla evlilik, aile içi şiddet, ikiyüzlü ahlak, sınıfsal ve kuşaksal kırılmaları gündeme taşıyarak tartışma açma isteği devreye girer. Bu iki itki birleştiğinde, şok sahne hem sanatsal riskin hem de tanıtımın kaldıraç noktası haline gelir. Asıl problem, sunum dilinde başlar. Romantize ederek, bir aşk şarkısı eşliğinde sevimli hale getirerek ya da mizahla yumuşatarak normalleştirme algısı yaratılır. Böylece tartışma, temsiliyetin cesareti ile etik sunum arasındaki dar koridorda büyür. Özetleyelim; niyet–etki ayrımı kritik: “Kötülüğü göstermek” ile “kötülüğü estetikle meşrulaştırmak” farklı şeylerdir. Tartışmanın düğümü de tam buradadır.

İŞTE BU BİZİM HİKAYEMİZ

90’lar ve 2000’ler belirgin bir miras bıraktı. O dönemde orta yaş görünümlü oyuncuların “liseli” rolleri gençliği karikatürize eden bir dil kurdu. Sınav kaygısı, kimlik arayışı ya da akran zorbalığı gibi gerçek meseleler, pastel çatışmalara indirgenerek ciddiyet buharlaştırıldı. Jargon, moda ve davranış kalıpları reklam-hikâye sentezinde paketlenerek “cool normlar” üretildi. Mekân ve sınıf tasarımı açısından bakıldığında ise okul, iş yeri ve ev toplumsal laboratuvar olmaktan çıkıp romantik komedi setine dönüştü; sınıf ve emek meseleleri görünmez hale geldi. Bugünün “ilişki estetiği” tartışmaları, bir yönüyle dünün bu hafifletilmiş imgelerine de dayanıyor. Çünkü yıllarca eğlence kisvesi altında kötü davranış normları izleyicinin ruhuna kodlanmış oldu.

AYNAYA DEĞİL AYNAYI TUTANA BAKALIM

Büyük resmi görmek isteyenler için temel cümle şudur: Kurgu + Piyasa + Denetim + Algoritma = Davranış Normu. Biz bu denklemin “eleştirel öznesi” olabildiğimiz ölçüde, neyin sanatsal cesaret, neyin normalleştirme olduğunu ayırt edebiliriz. O zaman ekran, “patlayınca konuşulan” kriz sahnesinin ötesinde; bilinçli toplumun kendi aynasını parlatacağı bir meydan olur.

Senaristler bir yandan toplumda gerçekten var olan ancak konuşulmaya çekinilen meseleleri (örneğin töre cinayetleri, kadına şiddet, zorla evlendirme) ekrana taşıyarak farkındalık yaratma iddiasında. Öte yandan bunu yaparken reyting garantili formülleri devreye soktukları da açık: Tabular yıkıldıkça, sınırlar zorlandıkça dizi sosyal medyada trend oluyor, herkes o sahneyi konuşuyor. Bu bağlamda Aile Vakfı Başkanı Üner Karabıyık’ın 29 Nisan 2025 tarihinde RTÜK himayesinde düzenlenen “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesindeki konuşma aslında her şeyi özetliyor:

“Uzaya fırlatarak devreye aldığımız Türksat uyduları bugün göğsümüzü kabartıyor. Lakin o uydular üzerinden yaptığımız yayınlar ise yüzümüzü kızartıyor. Daha birkaç gün önce Rus Sosyolog bir hanımefendinin Türk dizilerinin kendi ülkelerinde toplumsal yapıya verdiği zarara dair eleştirileri sosyal medyada gündem oldu. Bu kadar kaynak ve emek harcanan yapımların bizi getirdiği nokta bu olmamalı.”

Önemli haberleri ve güncellemeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:97
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 26 Eylül 2025 07:02 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

WhatsApp çeviri özelliği çıktı: iOS ve Android’de nasıl kullanılır? WhatsApp’ın çeviri özelliği nedir, nasıl çalışır? İşte detaylar Teknoloji Haberleri

24 Eylül 2025 21:35see245

Son Dakika İhracatçılar Meclisi Başkanı Gültepe nin evine şafak baskını

24 Eylül 2025 14:20see181

EMEKLİ PROMOSYON KAMPANYASI GÜNCELLENDİ! Eylül 2025 emekli promosyon veren bankalar hangisi ve ne kadar veriyor? İşte bankaların güncel promosyon ödemeleri

24 Eylül 2025 15:24see165

Trump İslam ülkeleri ve Trump Avrupalılar! İki fotoğrafta büyük fark

24 Eylül 2025 15:45see163

Karşıyakalı futbolculara prim dopingi Futbol Haberleri

24 Eylül 2025 11:56see159

Fenerbahçe Seçiminde Lokma Dağıtımı

24 Eylül 2025 18:03see159

Almanya’dan gelen öğrenciler Demirören Medya ve Teknoloji MTAL i ziyaret etti

24 Eylül 2025 15:02see159

AB, Apple, Google ve Microsoft a finansal dolandırıcılığı sordu

24 Eylül 2025 16:18see151

Ahmed Şara ile Volodimir Zelenskiy bir araya geldi Dış Haberler

25 Eylül 2025 01:18see144

Sedat Peker in avukatı cinsel saldırıya uğrayan engelli kız çocuğunun davasını üstlendi

24 Eylül 2025 20:00see138

İran: İsrail ve ABD nin saldırılarında hasar gören nükleer tesisler yeniden inşa edilecek

24 Eylül 2025 13:18see128

Eskişehir haberleri Eskişehir de 5 kişiyi bıçaklayan 18 yaşındaki saldırganın cezası belli oldu 24 Eylül 2025

24 Eylül 2025 14:59see127

Gariban emekçiye bu yapılır mı? Feryatları bütün mahalleyi inletti

24 Eylül 2025 18:03see126

Mahmut Tanal KYK krizi için 4 maddelik çözümü açıkladı

25 Eylül 2025 09:13see125

Etikette 72 kasada 169 lira: Müşteri fark ederse

25 Eylül 2025 00:02see123

Türkiye Yüzyılı Buluşmaları AK Parti İstanbul İl Başkanlığı nda yapıldı

24 Eylül 2025 16:24see121

Van da dehşet: Anne ve iki oğlu kavgada yaşamını yitirdi

24 Eylül 2025 23:56see118

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski: Rusya ateşkesi reddediyor

24 Eylül 2025 16:37see117

Mersin de trafik kavgası kamerada Mersin Haberleri

24 Eylül 2025 23:03see115

Özel okul tercih mi zorunluluk mu?

26 Eylül 2025 05:05see114
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları