Azgın alevler suyu buharlaştırıyorsa, toprak ve kum dökelim Mehmet Şeker

Evlerimize ateşler düştü. Ormanlarımız yanıyor, köyler boşaltılıyor, şehirler tehdit altında. Birilerinin gözü aydın olmuştur herhâlde. Yangınlar hakkında sosyal medyada saçmalayanlar her açıdan ibretlik. Herkes içindekini döksün. Böylece ak koyun kara koyun belli olur. * Keçiler koyunlar değil mevzu. Vatanı sevenler ile sevmeyenler… Ahlâklı olan ile ahlâksız olanlar… Bu şekilde bakalım. Ülkeye zarar vermenin bin türlü yolunu biliyor o şeref yoksunları. Yalan yanlış bilgilerle milletin moralini

Evlerimize ateşler düştü. Ormanlarımız yanıyor, köyler boşaltılıyor, şehirler tehdit altında. Birilerinin gözü aydın olmuştur herhâlde.

Yangınlar hakkında sosyal medyada saçmalayanlar her açıdan ibretlik.

Herkes içindekini döksün. Böylece ak koyun kara koyun belli olur.

*

Keçiler koyunlar değil mevzu. Vatanı sevenler ile sevmeyenler… Ahlâklı olan ile ahlâksız olanlar… Bu şekilde bakalım. Ülkeye zarar vermenin bin türlü yolunu biliyor o şeref yoksunları.

Yalan yanlış bilgilerle milletin moralini bozmaya çalışan kim varsa…

Çirkin, edep dışı ifadelerle kendine alan açmaya, puan toplamaya çalışan kim varsa…

Sonrası üç nokta, beş nokta!

*

Bir yerde büyük bir yangın olunca, ister istemez saçını tarayanlar akla gelir.

Meğer saç taramaktan daha beter, çok daha aşağılık bir hareket varmış: Sağa sola iftira atmak!

Benzin döküp orman yakmakla eşdeğer görülmeli. Hiç şakası yok.

Millete kurşun sıkmaktan farksız.

*

Yangınların ne kadarı küresel ısınma sebebiyle çıktı?

Ne kadarı atılan izmaritten, boş bir şişeden?

Kaç tanesi anız yakmaktan, piknik ateşinden?

Kaçı sabotaj kurbanı?

Hepsinin payı olsa da milletin zihninden geçen, son maddenin ağırlıkta olduğu.

Son yıllarda ormanları kül eden, yeşil beldeleri siyaha çeviren bu kadar fazla yangın hiç makul görünmüyor.

Yurt çapında 20’den fazla kişinin gözaltına alındığı ve tutuklandığı açıklandı. Yeterli delil olmasa, kimse tutuklanamaz. Ormanları kundaklayanları da alıp bir güzel kundaklamak gerekir.

*

Yangınla mücadele için millet seferber oldu. İtfaiyenin işi olarak görüp hiç kimse kenara çekilmedi.

Tankerler, arazözler, dozerler, greyderler alevleri söndürmek için marşa bastı.

Polis ve Jandarma tomaları yanında, harç taşıyan mikserler su doldurarak yola çıktı. Traktörler ilaçlama tanklarıyla cepheye gider gibiydi. Tam anlamıyla seferberlik görüntüleri.

*

Vatandaşlarımız minibüsler, kamyonetler, otomobillerle harekete geçti.

Yemek taşıyan, paket götüren kuryeler işi boşladı, motosikletlerle yardıma koştu. Pet şişelerle su ve ayran taşıdılar. Herkes elinden ne gelirse katkı vermeye çalıştı.

Bir yerde yangını söndürmeye, bir yerde yangını engellemeye gayret ediyordu insanlar.

Kazma kürek bulamayan dallarla alevlerin üstüne gitti.

Ne gariptir ki hepsini eleştiren, dalga geçmeye çalışanlar da vardı.

Bu tabloyu eleştirenlere, karıncanın ağzıyla bir damla su taşıması örneğini vermek bir işe yaramaz. Anlayamazlar.

*

Yangınla mücadele araçları konusunda ileri geri konuşanların bazıları iyi niyetlidir şüphesiz.

Yangın söndürme uçağı ve helikopteri ve diğer teçhizat yönünden dünyanın en iyi durumdaki ülkelerinden biriyiz.

Ne var ki yangın ilk başladığında etkili oluyor. Esas mücadele karadan yapılan.

Havadan dökülen suyun devasa boyuttaki alevlere etki etmediği, suyun buharlaştığı da bir gerçek.

Su buharlaşıyorsa, yangını söndürmeye yetmiyorsa, başka bir yöntem düşünülmeli.

Mesela havadan toprak ve kum dökmenin yolu aranmalı.

Su havuzu ve göletler oluşturur gibi belli bölgelerde toprak ve kum ocakları yapılmalı, kepçeler hazır tutulmalı.

Hem daha pratik, hem daha az maliyetli olur.