Kelimeler kifayetsiz Mehmet Şeker

Ormanlarımızı korumak uğruna hayatını feda eden aziz şehitlerimize Cenabı Allah’tan rahmet dileriz. TERÖRSÜZ TÜRKİYE İSTEMEYENLER “Terörsüz Türkiye” fikrine karşı çıkanları da anlamak gerekir. Bu, onlara hak vermek manasına gelmez. İflah olmayacak bir yapıdan bahsediyoruz. Değişik bir kimya. Onlar istiyor ki terör devam etsin. Türkiye terörden arınmasın. Bütünüyle güvenli hâle gelmesin. Barış yerine savaşı, hayat yerine ölümü tercih edenlere ne denilebilir ki? İnsanların kafasının içine karışamayız.

Ormanlarımızı korumak uğruna hayatını feda eden aziz şehitlerimize Cenabı Allah’tan rahmet dileriz.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE İSTEMEYENLER

“Terörsüz Türkiye” fikrine karşı çıkanları da anlamak gerekir. Bu, onlara hak vermek manasına gelmez. İflah olmayacak bir yapıdan bahsediyoruz. Değişik bir kimya.

Onlar istiyor ki terör devam etsin. Türkiye terörden arınmasın. Bütünüyle güvenli hâle gelmesin.

Barış yerine savaşı, hayat yerine ölümü tercih edenlere ne denilebilir ki?

İnsanların kafasının içine karışamayız. Nasıl düşüneceklerine karar veremeyiz.

Terörden yanaysa, değiştirmeye güç yetmez. Öyle bir ikna formülü yok.

Çatışma bitmesin, gençler birbirini öldürsün, kan dinmesin, her gün üç beş şehidimiz olsun, analar ağlamaya devam etsin isteyene “yanlış yolda olduğunu” bildirmenin anlamı da yok.

İsterse yine on binlerce cana mal olsun, yapılan masrafın haddi hesabı bilinmesin.

7/24 aralıksız anlatsan boş.

Dinlemez, anlamaz. Gel dersin, gelmez. Destek ver dersin, vermez. Elini uzatırsın mel mel bakar.

O kafaya karşı iyi niyetli her türlü çaba boşunadır. Hani kötü niyete de gerek yok ama öyle düşünen birine el uzatılmaz. Ondan destek beklenmez.

Bir zamanlar aynı sofrada çorba içmiş, aynı güneşte çamaşır kurutmuş olmak, ilelebet beraber yürüneceğine işaret etmez.

Hepten aykırı gidenin arkasından el bile sallanmaz.

AÇIKLIK GETİRELİM

Mel mel bakmak nasıl bir bakıştır?

Öküzün trene baktığı gibi.

Mandanın Siha’ya baktığı gibi.

Tekenin füzeye baktığı gibi.

Kısacası insanca bir bakış değil. Hayvansı bir bakış. Karşısında da gelişmiş, teknik bir ürün olmak şartıyla.

SBME

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ne dedi?

Kısaca “SBME” dedi.

Ne demek o?

“Suriye’yi bölene müdahale ederiz.”

Sözün adresi belli.

Şimdi bölmek isteyenler düşünsün.

Türkiye ile kapışmaya yüreği yeten varsa, harekete geçsin.

ÖNLENEN SUİKAST

İsrail basınında yer aldı; Suriye Cumhurbaşkanı Şara’ya yapılan üç suikast, Türkiye/MİT tarafından önlenmiş.

Bu haberi duyan, ister istemez merak ediyor tabii…

Sinyal kesme/bozma vb şeklinde elektronik bir saldırı engelleme miydi?

Bomba düzeneğini fark ederek engelleme şeklinde miydi?

Zehirlemeyi önlemek şeklinde mi?

Sıcak çatışma şeklinde mi?

Yoksa ikisi bir arada veya üçü bir arada “ortaya bir karışık” şeklinde mi?

Bu konuda tahmin yürütmekle bir yere varılmaz.

Öyle ya da böyle, netice değişmiyor; hangi şekilde olduysa oldu, üç suikast girişimi engellendi.

Bu eserde emeği geçenleri tebrik ederiz. İster MİT’çi olsun ister köşe başında simitçi; katkısı bulunan herkese teşekkür borçluyuz.

Çünkü Suriye’nin bütünlüğü ve huzuru, Türkiye’nin bütünlüğü ve huzuru demektir.

Şara’ya yapılan bir suikastın başarılı olması, yalnız Suriye’nin parçalanması anlamına gelmez. Aynı zamanda ülkemizin huzuruna karşı fitili yanan bir dinamit demektir.

TÜRKİYE’NİN YENİ KÖPEK CİNSİ

Karabaş, Akbaş, Malaklı, Kangal… Türkiye’nin meşhur köpek cinslerine bir yenisi eklendi. Koz isimli robot köpek. Roketsan yaptı. Keskin nişancı aynı zamanda füze atıyor.

Bunu da beğenmeyip eleştirecekler çıkar. Her şeye bir kulp bulanlar, Koz’u es geçmez. Ne derler?

“Havlaması yok. Eniksiz. Yal yemiyor. Gelip geçen arabaların arkasından koşmuyor.

Kuyruk sallamıyor, çünkü kuyruğu yok. Böyle köpek mi olur!”

ABD’NİN FİLİ

Afrika’da Afrika fili, Asya’da Asya fili…

İlki daha iri ve daha uzun yaşıyor.

Peki Amerika’da fil yok mu?

Olmaz mı? Oradaki de pedofili.