Bazen en büyük düşman beklenmedik yerdedir Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Tarih ile kurguyu bir araya getiren “Tehlikeli Bölge” filminde, yönetmen ve senarist koltuğunda Ramazan Ekmekçi otururken, yapımcılığını Serkan Semiz üstleniyor. Filmde; oyuncular Kadir Parlak, Hasan Şenbayrak, Ozan Turan, Aykut Yavuz, Sevim Oyar, Seyfi Azrak ve Abdurrahim Demir yer alıyor. Film, Büyük Taarruz öncesi askerlerin düşman kuvvetleriyle mücadelesini anlatıyor. Askerler hayatları pahasına görevlerini yerine getirmek için, düşman hatlarının içinde mücadele ederken, daha önce hiç görmedikleri bir başka düşmanla daha karşı karşıya kalırlar. Vahşi bir hayvan sürüsünü andıran gizemli yaratıklarla dolu bölgede, askerler aynı anda iki cephede savaşmak zorunda kalıyor. Yeni Şafak Pazar olarak; geçtiğimiz günlerde vizyona giren filmi, yapımcı Serkan Semiz ile başrol oyuncularından Kadir Parlak ve Hasan Şenbayrak'la konuştuk.
Serkan Semiz
Filmin yapımcısı Serkan Semiz, “Tehlikeli Bölge, Büyük Taarruz’a üç gün kala, Mustafa Kemal’in gizli bir görev verdiği bir grup askerin hikâyesini anlatıyor. Ancak bu görev sırasında askerler sadece düşman kuvvetleriyle değil, aynı zamanda bölgeye düşmüş bir yabancı gemi ve içindeki bilinmeyen varlıklarla da karşılaşıyor. Askerler, görevlerini hayatları pahasına yerine getirmeye çalışırken, tarihte hiç yer almayan ama kurguda gerçeklik kazanan bambaşka bir tehditle yüzleşiyorlar” diyor ve ekliyor: “Türk sinemasında uzun süredir tekdüze hale gelen bakış açısına alternatif sunmayı amaçladık” ifadelerini kullanan Semiz, “Dünyada Abraham Lincoln: Vampire Hunter ya da Back to the Future gibi örneklerde gördüğümüz ‘alternatif tarih’ yaklaşımı bize ilham verdi. Biz de kendi tarihimizin en kritik dönemlerinden birini, hiç beklenmedik bir bilim kurgu ögesiyle harmanlayarak farklı bir yol açmak istedik” diyor. “Tehlikeli Bölge bir kahramanlık hikâyesi. Vatanı için gözünü kırpmadan mücadele eden askerlerimizin fedakârlığını anlatıyor” ifadelerini kullanan Semiz, “Film aynı zamanda ‘düşman’ kavramını sorgulatan bir yapıya da sahip. Çünkü bazen en büyük mücadele sadece karşımızdaki insanla değil, hiç beklemediğimiz bir yerden gelebiliyor. Biz, izleyicinin hem tarihimizin kritik bir dönemine tanıklık etmesini hem de evrensel ölçekte bir macera yaşamasını istiyoruz. Filmden çıktıklarında hem gurur hem de şaşkınlık hissiyle, ‘Böyle bir hikâye de olabilirdi’ diye düşünmelerini arzuluyoruz” şeklinde konuşuyor.
İnandırıcılığını kaybetmesin istedik
“Bizim için en önemli nokta, tarihî gerçekliğe saygıyı korumaktı” diyen Semiz, “Askerlerin kıyafetlerinden kullanılan silahlara, dönemin atmosferinden mekân seçimlerine kadar her ayrıntıda tarihsel doğruluk gözetildi. Ancak bu gerçekliğin içine bilim kurgu ögelerini yerleştirirken, filmin inandırıcılığını kaybetmemesine çok dikkat ettik. Yani tarihî çerçeve son derece sağlam tutuldu, bilim kurgu unsurları ise bu çerçevenin içine ‘acaba böyle bir ihtimal olsaydı?’ sorusuyla yerleştirildi. Böylece hem tarih bilincine zarar vermeyen hem de seyirciyi sürükleyici bir maceraya davet eden bir denge kurduk” diye açıklıyor.
Kadir Parlak
Zaim Çavuş korkusuz bir istihbaratçı
Kadir Parlak
Filmin başrol oyuncularından Kadir Parlak “Zaim Çavuş” karakterini canlandırıyor. Parlak, “Zaim Çavuş, hayatı cephelerde savaşarak geçmiş bir vatan aşığı. Nice kahramanlar gibi ismi duyulmamış ve kimsenin hatırlamadığı bir kahraman. Dönemin şartların da istihbarat ve tehlikeli görevleri başarıyla yerine getirmiş korkusuz ve zeki biri” sözleriyle canlandırdığı karakteri anlatıyor. Zaim Çavuş karakterini canlandırmanın çok zor olduğunu belirten Parlak, dönemi anlatan birçok kitap okuduğunu, yine dönemi anlatan belgeselleri izlediğini söylüyor. Parlak, “O dönemin savaş şartlarının ne kadar zor olduğunu ve imkânsızlıkların için de canlarını dişlerine takarak vatan aşkıyla savaşan binlerce Zaim Çavuş vardı. Onların içlerindeki Bağımsız ve özgür vatan aşkını hissederek hazırlandım” diyor. Çekim sırasında en çok uzaylı yaratıklarla olan sahnelerden etkilendiğini dile getiren Parlak, “Çünkü yaratıklar varmış gibi oynamamız gerekiyordu. Partnersiz sahneler her zaman zordur birde yaratık olması daha da zorlaştırdı” sözleriyle anlatıyor.
Bebeğine kavuşmayı bekleyen bir asker
Hasan Şenbayrak
Hasan Şenbayrak
Makedon asıllı bir onbaşıyı canlandıran Hasan Şenbayrak, savaşta bebeğini kaybeden ve bebeğinin patiğini palaskasında taşıyan karakterini “İç dünyasında duygusal ama görevi gereği sert mizaçlı, askerleri savaşa ve ölüme motive eden, son anına kadar savaşıp bebeğine kavuşacağı günü bekleyen bir adamdı” sözleriyle ifade ediyor. Rolüne zihinsel olarak yoğun bir şekilde hazırlandığını belirten Şenbayrak, “Makedon asıllı bir adamın kusursuz Türkçe konuşmaması gerektiğini düşündüm. Bu yüzden repliklerime kırık Türkçe ve bazı Makedonca kelimeler ekledim. Ayrıca karakterin kaybettiği bebeğini vurgulamak için Makedonca bir ninni ezberledim” sözleriyle dile getiriyor.


