Bir Sorudan Fazlası: Eşinize böbreğinizi ya da ciğerinizin bir parçasını verir misiniz?
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Bu soru, sevginin ve bağlılığın en derin sınırlarını sorgulayan çok güçlü bir soru. Cevabı ise kişeden kişye değişiyor elbette. 'Eşim için kılımı kıpırdatmam' diyen de var 'Onun için canımı bile veririm' diyen de...
Geçtiğiiz hafta eşlerine organlarını vererek onlara ikinci bir yaşam şansı veren iki çiftin hikayesini dinledik ve gerçek sevginin ne demek olduğunu bir kez daha onlardan öğrendik.
DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ OLARAK BÖBREĞİNİ VERDİ
Sakarya’da yaşayan 42 yaşındaki Deniz Ağca, eşinin verdiği anlamlı doğum günü hediyesiyle hayata tutundu. Gebeliğinde tanı konan diyabet ve hipertansiyona bağlı olarak böbrekleri iflas eden Ağca’ya, 20 yıllık eşi İsmail Ağca böbreğini bağışladı, başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştu.
Deniz Ağca, böbrek nakli olması gerektiği söylendiğinde aklına gelen tek şeyin ‘Ben kimseye, bana böbreğini ver diyemem’ olduğunu, eşinin bu sözünü telefonda konuşurken duyduğunda ‘Senin böbrek aramana gerek yok. Ben sana doğum günü hediyesi olarak böbreğimi veririm” dediğini söyledi.
CİĞERİNİN BİR PARÇASINI EVLİLİK YIL DÖNÜMLERİNDE VERDİ
46 yaşındaki Kadir Çalık, Hepatit C’ye bağlı kronik karaciğer hastalığı ile mücadele ederken hayatının en zor günlerini yaşıyordu. Teşhis konulduğunda karaciğerinde aynı zamanda bir de kitle tespit edildi. Çevrelerinde donör olabilecek tek aday olan eşi 44 yaşındaki İlknur Çalık, “Eşimi kurtarmak için ne gerekiyorsa yaparım” diyerek testlere girdi.
Yapılan tetkikler sonunda uygun donör olduğu belirlendi. Başarılı operasyonla İlknur Hanım’dan alınan karaciğer parçası eşine nakledildi. Bu anlamlı nakil, çiftin evlilik yıl dönümüne denk geldi. Eşini kurtarmanın tarifsiz mutluluğunu yaşayan İlknur Hanım, hayat arkadaşına en büyük hediyeyi, karaciğerinden bir parçayı vererek sundu.
Bazı insanlar için bu, hiç düşünmeden “evet” denilecek bir sevgi göstergesi, bazıları içinse; sağlık durumu, çocuklar, yaşam kalitesi gibi faktörler bu kararı daha karmaşık hale getirebiliyor. Peki aynı durumda siz olsanız eşiniz için bu fedakarlığı yapar mısınız? ‘Bir Sorudan Fazlası’ serimizde bu konuyu masaya yatırdık.
ONUN İÇİN ASLA HAYATIMI RİSKE ATMAM
Sibel K. (53)
Ben eşimden boşandım ancak evliyken de bu soruyu sorsanız cevabım ‘asla vermem’ olurdu. Aynı şekilde benim de başıma gelse onun da bana vermeyeceğini biliyorum. Anneme, kardeşlerime ya da çocuğuma sorgusuz sualsiz hayati organlarımı bağışlayabilirim ama aynı şeyi benim için yapmayacak, bugün ölsem üzülmeyecek birine sağlığımı riske atıp bir parçamı veremem. Benim sağlıklı kalmam çocuğumuz için daha kıymeti çünkü bana bir şey olsa çocuğum ortada kalır sahip çıkmaz. Sonuçta en basit bu ameliyatta bile bazı riskleri var ve onun için hayatımı asla riske atmam. Hatta daha da ileri giderek şunu söyleyebilirim. HAni derler ya onun için kılımı bile kıpırdatmam, tırnağımı bile vermem o derece...
SÖZDE DEĞİL KALPTEN SÖYLÜYORUM, KALBİMİ BİLE VERİRİM
İlker T. (41)
Bizim başımıza böyle bir şey gelse bir saniye bile düşünmeden ne gerekiyorsa yaparım, hatta uygun donör almak için dua ederim.
Benim başıma gelse aynı şekilde eşim de aynısını yapar. Buna çok eminim. Eşimi çok seviyorum, kalbimi isteseler onu da veririm ama bunun haricinde mantıklı düşündüğümde eğer birinin hayatı kurtulacaksa o eşimin hayatı olmalı. İki çocuğumuz var onlara benden çok daha iyi bakar, böyle düşündüğümüzde de en mantıklı hamle eşimin hayatını kurtarmak olur.
Bahsettiğiniz örneklerde zaten vericinin yaşam kalitesi değişmiyor, bir müddet sonra gayet sağlıklı bir şekilde hayatına devam ediyor. Yani değil eşin bir yakının dostun için bile bunu yaparsın ama eşin için canını verirsin. Zaten eşimden bir böbreği, ciğerimin bir köşesini bile esirgeyeceksem eş olmanın ne anlamı kaldı. Benim eşime canım feda.
İNSANLIK NAMINA BİLE VERİLİR
Orhan H. (55)
Tabii ki hiç düşünmeden verirdim. Aslında bu konularda bilgi eksikliğimiz var. Evet, her ameliyatın riski var ama bunun haricinde bu tarz nakil ameliyatlarından sonra donörün yaşam kalitesinin düşeceği, ömrünün kısalacağı, artık eskisi gibi sağlıklı olamayacağı algısı var. Bu nedenle bazı insanlar ‘ben veremem, sağlığımı riske atamam diye düşünüyor. Örneğin böbreğini veriyorsun, zaten bir insan tek böbrekle de sağlıklı bir şekilde yaşamına devam edebilir. Karaciğer naklinde de aynı şey geçerli. Karaciğer kendini yenileyen bir organ, bir müddet sonra karaciğeriniz eski halini alacak. O yüzden bir gün başınıza gelirse bunları göz önünde bulundurarak karar verin. Yani eşinizi sevmeseniz bile insanlık namına yapılabilecek bir şey.
BANA SU BİLE VERMEYEN ADAMA TIRNAĞIMI BİLE VERMEM
Özgür L. (47)
Asla, eşim için böyle bir fedakârlık yapmak istemem. Çünkü eşim benim için asla hiçbir böyle bir şey yapmazdı. Neden ona mükafat olarak böyle bir şey yapayım ki… Bana istesem su bile vermeyen adama tırnağımı bile verem maalesef...
Benim cevabım size pek insani gelmeyebilir ama bence öyle değil. Hiç tanımadığım yabancı biri için uyumlu olursam verebilirim, mesela bir çocuğun hayatını kurtarmak ve onun hayatına dokunmayı o kadar çok isterim ki... Bunun için gönüllü kök hücre bağışçısı oldum. Yani olay donör olmak ya da olmamak değil, eşim için bunu yapmam hake edecek biri değil çünkü ama bir yabancı için yapabilirim.
BİRAZ DÜŞÜNÜRÜM AMA KORKARIM
Nermin T. (38)
Bu benim için birden cevap vermesi zor bir soru. Yani çoğu insan belki ‘veririm’ der ama başına gelse tereddüt eder eminim.
Eşim için böyle bir şeye ihtiyacımız olsa tabii ki ben de vermek isterim ama ne yalan söyleyeyim biraz korkarım, endişelenirim. Bu da gayet normal bence. İşim gücüm ne olacak, çocuklar ne olacak, bunları düşünürüm ama eşimin hayatını da kurtarmak isterim. İnşallah başımıza gelmez de düşünmek zorunda kalmam.
İYİLEŞİR İYİLEŞMEZ BÖBREĞİMİ DE ALIR GİDER
Özlem Ç. (44)
Valla benim eşim beni yakaladığım kadarıyla iki kere aldattı. Çocuklar için hala evliyiz ama ona karşı hiçbir sevgim, saygım kalmadı. Aynı evin içinde iki yabancı gibiyiz. Herkes kendi menfaatini düşünüyor o yüzden evli kalmaya devam ediyoruz.
Bu soruyu bana 2 yıl önce sorsaydınız 'kesinlikle evet' derdim, şimdi ise hiç tereddüt etmeden 'asla' diyorum.
Eşimin böyle bir sağlık sorunu olsa ben de ona örneğin böbreğimi versem, asla minnet duymaz, zaten olması gereken buydu der, bana bir güzel kendine baktırır, hizmet eder iyileşir iyileşmez böbreğimi de alır gider.


