Bozkırın ortak mirası, Türklerin belleği Arhangai
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Türk kültür tarihine yönelik önemli çalışmalardan biri daha İstanbul Üniversitesi ve Moğolistan Devlet Üniversitesi iş birliğinde hayat buluyor. “Atlılar Kültürü-2025” projesi kapsamında Moğolistan’ın Arhangai bölgesinde başlatılan Shovh-Uul ve Bor Ovoo kazıları sayesinde kadim Türklere ilişkin kültürel ve arkeolojik mirasın envanteri çıkartılarak ortak kültür zenginliğine ışık tutulacak. Türk tarih yazımı, kimlik inşası, kolektif hafıza ve kültürel diplomasi açısından oldukça kritik bir anlam taşıdığı belirtilen kazıların bu yıl tamamlanması hedeflenirken, İlteriş Vakfı ile özel bir firmanın sponsorluğunda yürütülen akademik çalışmalarda önemli Türk tarihçiler de yer alıyor. Özellikle Göktürkler ve Uygurlar gibi Orta Asya bozkır medeniyetlerinin izlerini taşıyan arkeolojik kazılarda, Türk tarihinin erken dönem politik yapıları, inanç sistemleri, sanat anlayışı ve ölü gömme ritüelleri hakkında da somut veriler sunulması öngörülüyor.
Kazı heyetinde yer alan isimler ise alanındaki en önemli araştırmacılar olarak dikkat çekiyor. Prof. Dr. Kürşat Yıldırım, Doç. Dr. Elvin Yıldırım, Dr. Ferhat Çiftçi ve Doktorant Şeyma Sapma gibi Türk araştırmacılar ile Moğol akademisyenler Doç. Dr. Ulziibayar Sodnom ve Prof. Dr. Erdene Myagmar’ın öncülüğünde yürütülen çalışmalar, aynı zamanda uluslararası akademik iş birliğinin başarılı bir örneğini oluşturuyor. Shovh-Uul’da açığa çıkarılan bulguların yalnızca bölgesel değil, Avrasya tarihinin geneliyle ilgili yorumlara kapı aralayacağını belirten İstanbul Üniversitesinden Prof. Dr. Kürşat Yıldırım ise haberglobal.com.tr aracılığı ile önemli açıklamalarda bulundu.
KUTSAL TEPEKazılardan elde edilecek bulguların Türklerin devlet örgütlenme biçiminden sosyal hiyerarşilerine, ritüellerinden sembollerine kadar pek çok başlığı yeniden yorumlamaya imkân vereceğini belirten Prof. Dr. Yıldırım, "Bor Ovoo, adından da anlaşılacağı üzere kadim Türk ve Moğol inanç sistemlerinde kutsallık atfedilen bir alan. Bor 'boz renk, kutsal hayvanlar' anlamına gelirken, Ovoo ise 'taş yığını, kurban sunulan yer' anlamını içeriyor. Dolayısıyla Bor Ovoo, 'Bozkırın kutsal tepe noktası anlamını taşıyor. Burada yer alan beş farklı kurganın Tunç Çağı’ndan 13. yüzyıla kadar geniş bir tarih aralığına yayılması, bölgenin kesintisiz bir kültürel süreklilik taşıdığını gösteriyor. Bor Ovoo’daki mezarlar yalnızca ölü gömme geleneğinin izleri değil, aynı zamanda Türk-Moğol kozmolojisinin maddi yansımalarını oluşturuyor" dedi.
Türk kültür tarihinin önemli unsurlarından biri olan kurganların, yalnızca mezar yapıları değil; aynı zamanda siyasi, askeri ve dini anlamların yüklendiği kamusal simgeler olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Yıldırım, şunları söyledi: "Konar-göçer toplumlar için kurganlar, geçmişin ve ataların kolektif hatırasını yaşatmanın en güçlü yöntemidir. Özellikle Ötüken bölgesinde bulunan bu tür mezarlar, Orhun Yazıtları’ndan bağımsız düşünülemeyecek şekilde, bir tür 'taş bellektir.' Bu bağlamda Bor Ovoo’daki kazı, sadece bireysel ölüleri değil, halkların kadim devlet kültürlerini, göç yollarını, inanç pratiklerini ve toplumsal hafızalarını da ortaya koyma potansiyeline sahip."
Öte yandan yaklaşık 20 kişinin görev aldığı kazı çalışmalarının neticeleri bilimsel raporlarla ve makalelerle bilim dünyasına ve kamuoyuna duyurulacağı açıklanırken, Bor Ovoo kazılarında ilk etapta kurganların yüzey topraklarının temizliğine başlandığı, kurgan taşların açığa çıkarılarak, mezarların mimarı planlarının çizileceği aktarıldı. Tarihçi Doç. Dr. Elvin Yıldırım ise, "Atlılar Kültürü Projesi, aynı zamanda Türk dünyası arasında kültürel ve tarihsel bağların güçlendirilmesi, ortak bilinç oluşturulması yolunda stratejik bir adım" bilgisini verdi.
Kaynak: Web Özel


