Bu sahneden bir Goncagül geçti Abdulhamit Güler
Yenisafak sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Türk tiyatrosu ve sanatının yakın tarihte mücadele alanı olduğu hepimizin malumu. Tiyatroda bu mücadeleyi mütedeyyin kesim adına veren simge isimlerden biri Hüseyin Goncagül idi. Evet. Kendisinden bahsederken artık geçmiş zaman eki kullanıyoruz. Çünkü Hüseyin Goncagül, güler yüzlü Hüseyin Abimiz vefat etti.
Yaklaşık 20 yıldır tanırdım kendisini. Sinema alanında vermeye çalıştığımız mücadelenin tiyatro alanındaki neferi olduğunu çok iyi bilirdim. 90’larda zirveye ulaşan, 2000’lerde ise başka bir boyuta taşınan bu mücadelede hakkı teslim edilmeyen biriydi.
Hep güler yüzlüydü. Öylesine nüktedandı ki bir şehir efsanesi gibi anlatılan anısını her yerde anlatırdım…
Recep Tayyip Erdoğan ile çok eskiden tanışan Goncagül, Başbakan olduğu dönemde bir ortamda karşı karşıya gelince “Sayın Başbakanım, TRT’de bir tanıdığınız var mı” demişti. Gülümseyerek hatırlayacağımız bu anı esasında girift bir sorunun ifadesiydi. Mesele kendisine fayda devşirmek değil, verilen mücadelenin zayıfladığının ve neferlerin görmezden gelindiğinin belirteciydi.
Yıllardır TRT Çocuk’ta emek veren Güncagül ile 2011’de bir belgesel projesi için röportaj yapmıştık (Bünyamin Yılmaz’ın bir türlü tamamlayamadığımız belgeseli idi. Buradan yetkililere çağrım olsun; bu belgesel tamamlanmalı). Anlattığı şeylerin yanında anlatmadım çok şey olduğunu biliyorduk. Zira Goncagül, hiçbir zaman “mağdur edebiyatı” yapmadı. Ömrünü adadığı davayı sonuna kadar mücadele alanında (yani tiyatro sahnesinde) devam ettirebilmek arzusundaydı.
Hasan Nail Canat’ı nasıl minnetle anıyorsak Hüseyin Goncagül’ü de aynı minnetle hatırlayacağız. Ve Canat için ne kadar çok ah çekiyorsak, Güncagül için de o denli ah içindeyiz.
Göç ettikten sonra “mücadelesiyle bilirdik” deyip sonrasında yoluna bakanlardan beriyiz. Zira bu tarz insanlar hayattayken kıymeti bilinmeli.
Tiyatro ve sinema, mukaddesatçı ya da milli duruşuyla bilinenler için çetin bir mücadele alanı. Özellikle bu mücadeleye 1980’lerde başlamış olan daha nice isimler şu an varlık alanında değil. Böyle olunca kendisinden sonra gelenlerin eylem alanı da darlamış oluyor.
Konu ‘kültürel iktidar’ meselesine kadar uzar. Ama uzatmamak lazım. Bu yazıyı tamamlayıp Hüseyin Abi’nin cenaze namazına geçeceğim. Son göreve… Fekat biliyorum ki Güncagül’e yönelik vazifelerimiz yeni başlıyor. İnatla, ısrarla, inançla gittiği yolda ilerlemeye devam edeceğiz.
Bu bahçede nice Güncagüller açsın diye…


