Dilek İmamoğlu: Toplumsal bir çöküşe sürükleniyoruz; eşim ve arkadaşları iddianame bile olmadan hukuki belirsizliğe terk edildi
T24 sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
T24 Haber Merkezi
Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, paylaşımında "toplumsal çöküşe sürüklenen bir topluma" işaret etti ve "Eşim ve arkadaşları iddianame bile olmadan hukuki belirsizliğe terk edildi" ifadesini kullandı.
X hesabından paylaşımda bulunan Dilek İmamoğlu, "geciken adalet uygulamaları ile bir toplumsal bir çöküşe sürüklenildiğini kaydederken, bunun etkilerinin toplumsal vicdanın sarsılması, güvenin erimesi ve umudun kırılmasına yol açtığını" belirtti.
"Adalet, taraf gözetilmeden işletildiğinde toplumda güven yeniden filizlenir""Adalet; gecikmeden, taraf gözetilmeden işletildiğinde toplumda güven yeniden filizlenir." diyen İmamoğlu, hukukun üstünlüğünün yalnızca mahkeme salonlarında değil, toplumsal alanı kapsayan her alanda ve vicdanlarda hayat bulduğunu söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini dert edinen milyonların, bu karanlık dönemi birlikte aydınlığa taşıyacağını dile getiren İmamoğlu'nun paylaşımı şu şekilde:
"Ülkece, adalet duygumuzun her geçen gün daha fazla örselendiği, vicdanlarımızın sınandığı bir dönemden geçiyoruz. Eşim Ekrem İmamoğlu ve yol arkadaşları başta olmak üzere, tutuksuz yargılanması gereken pek çok insan, 100 günü aşkın süredir iddianame bile olmadan hukuki belirsizliğe terk edilmiş durumda.
Anayasal haklarını kullandıkları için tutuklanan, özgürlüklerinden mahrum bırakılan, sevdiklerinden koparılan gençler ve yurttaşlar var. Yeni gözaltılar ve tutuklamalarla birlikte, hukukun evrensel ilkelerinden uzaklaşan uygulamaların yaygınlaştığına üzülerek tanıklık ediyoruz.
"Toplumsal bir çöküşe sürükleniyoruz..."Unutulmamalıdır ki; geciken adalet, yargılama olmadan yapılan cezalandırmalar yalnızca içerideki insanlara değil — onların çocuklarına, ailelerine ve toplumun adalete olan inancına da zarar veriyor. Hep birlikte, toplumsal bir çöküşe sürükleniyoruz: vicdan sarsılıyor, güven eriyor, umut kırılıyor.
Adalet; gecikmeden, taraf gözetilmeden işletildiğinde toplumda güven yeniden filizlenir. Hukukun üstünlüğü, yalnızca mahkeme salonlarında değil; evde, okulda, yaşamımızın her alanında, vicdanlarda hayat bulur.
"Ülkenin geleceğini dert edinen milyonlar, bu karanlık dönemi birlikte aydınlığa taşıyacaktır"İnanıyorum ki; Türkiye Cumhuriyeti’nin köklü kurumları ve ülkemizin geleceğini dert edinen milyonlar, adaletin ve umudun yeniden yeşermesi için omuz omuza duracak; bu karanlık dönemi birlikte aydınlığa taşıyacaktır."


