Dünyanın en dayanıklı ağacı: Suya ve gölgeye ihtiyaç duymuyor, şifalı meyveler veriyor! Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Güney Amerika’nın kurak topraklarında adeta bir kalkan gibi yükselen chañar ağacı, hem aşırı sıcaklarla hem de dondurucu gecelerle başa çıkabilen nadir bitkilerden biri.
es.gizmodo'nun haberine göre gündüzleri 40 °C’ye yaklaşan, geceleri ise sıfırın altına düşen koşullarda hayatta kalmayı başaran bu ağaç, yerel halkın yüzyıllardır solunum yolu rahatsızlıklarına karşı başvurduğu değerli bir kaynağa dönüşüyor.
Botanikçiler tarafından bitki dünyasının en dayanıklı örneklerinden sayılan chañar (Geoffroea decorticans), Arjantin, Şili, Bolivya, Paraguay, Uruguay ve Peru’nun yarı kurak bölgelerinde doğal olarak yetişiyor. Az yağış alan, verimsiz topraklara rağmen, dikenli dallar geliştirerek hem otçul hayvanlara karşı savunma sağlıyor hem de kök sistemiyle derinlerden aldığı nemi taşıyıp meyve verebiliyor.
Şifa ağacı olarak anılıyorÇalı formundaki bu ağaç, özellikle meyveleri sayesinde yerel kültürlerde “şifa ağacı” olarak anılıyor. Kuzey Arjantin’in yerli toplulukları ile Şili ve Bolivya’nın kırsal kesimlerinde, chañar meyvelerinden elde edilen “arrope de chañar” adlı geleneksel şurup, soğuk algınlığı, bronşit ve kuru öksürüğe karşı doğal bir ilaç olarak kullanılıyor.
Şurubun hazırlanışı titizlik gerektiriyor: Temizlenen meyveler önce kabukları yumuşayana dek kaynatılıyor, ardından soyulup tekrar pişiriliyor. Yavaş ısıda yoğunlaşan şurup, katkısız ve koruyucusuz olarak sofralara taşınıyor. Karameli anımsatan topraksı tadı, günümüzde gurme mutfaklarda da doğal tatlandırıcı alternatifi olarak ilgi çekiyor.
Bilim insanları, iklim değişikliği ve artan kuraklık dönemlerinde chañar gibi türlerin ekosistemdeki önemine dikkat çekiyor. Hem dayanıklılığı hem de besin ve tıbbi değerleriyle öne çıkan bu ağaç, doğanın en sert koşullarda bile çözümler sunabileceğinin somut bir örneğini oluşturuyor.
Uzmanlar, chañar’ın yaygınlaşmasının yalnızca yöre halkına ekonomik katkı sağlamayacağını, aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin korunmasına ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına da öncülük edebileceğini belirtiyor. Bu yönüyle chañar, yalnızca Güney Amerika’nın değil, dünyanın da gelecekteki sağlık ve ekoloji çözümlerinde adı anılacak bir kaynak olarak öne çıkıyor.


