Egzersiz ve sosyal destek sağlıklı yaşlanmada kritik rol oynuyor Sağlık Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu tarafından her yıl 8 Eylül'de kutlanan Dünya Fizyoterapi Günü için bu yılın teması, "Sağlıklı Yaşlanma, Düşme ve Zayıflığın Önlenmesi" olarak belirlendi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Hilal Denizoğlu Külli, sağlıklı yaşlanmanın sadece yaşam süresini uzatmak değil, aynı zamanda bu yılları bağımsız, üretken ve kaliteli geçirmek anlamına geldiğini belirtti.
Yaş ilerledikçe kas kütlesi ve kemik yoğunluğunun azaldığını, bunun da gündelik yaşamda merdiven çıkma, pazar poşeti taşıma veya torunları kucağa alma gibi basit aktiviteleri zorlaştırabildiğini aktaran Kulli, bu nedenle fiziksel gücün, özgürlüğün korunmasında kritik rol oynadığını kaydetti.
Sağlıklı yaşlanmada fiziksel olarak güçlenmenin önemli olduğuna dikkati çeken Külli, şöyle devam ettii:
"Fiziksel olarak güçlenmenin faydaları, her yaş için saymakla bitmez. Düzenli egzersiz, kas-kemik sağlığını korumak ve daha uzun süre bağımsız kalmanın, kaliteli ve üretken bir yaşam sürmenin en önemli yollarından biridir. 'Egzersiz, tablet haline dönüştürülebilecek bir ilaç olsaydı dünyanın en güçlü ilacı olur' denir. Şu an egzersizin faydalarını yaratacak bir ilaç yok ancak ücretsiz ve kendi başınıza yaparak bu faydaları elde etmemeniz için hiçbir neden yok."
Külli, başta diyabet, hipertansiyon ve birçok kardiyovasküler hastalıklar, düşmeler, kırıklar, romatizmal ağrılar gibi birçok kas iskelet sistemi hastalıklarının önlenmesinin, bellek, dikkat ve öğrenme gibi bilişsel işlevlerin olumlu yönde etkilemesi ve özellikle depresyon ve kaygının azaltılması için egzersizin her türlü ilaçtan daha yüksek bir faydaya sahip olduğunun altını çizdi.
Türkiye'de birçok yaşlı bireyin fiziksel zorluklar ve erişim problemleri nedeniyle evlerine kapandığını, bunun da hareketsizlik, sosyal izolasyon, rol kaybı, duygusal bozukluk ve yeniden hareketsizlik şeklinde bir kısır döngüye yol açtığını aktaran Kulli, fiziksel güçlenmenin yalnızca kas ve kemikleri değil, aynı zamanda sosyal hayatı, ruh sağlığını ve toplumla bağı koruduğunu vurguladı. Külli, bireysel veya grup yürüyüşleri, bahçede çiçeklerle ilgilenmek ya da mahallede basit park buluşmalarının bile yaşlı bireylere bedensel ve ruhsal canlılık kattığını ifade etti.
Direnç egzersizleri, büyük kas gruplarını çalıştırıyor
Kas ve kemikleri güçlü tutmanın yolunun yaşam boyu hareketten geçtiğini vurgulayan Külli, özellikle direnç egzersizlerinin önemli olduğunu belirtti.
Günlük yaşamda yapılan itme, çekme, oturup kalkma ve taşıma gibi hareketleri taklit eden egzersizlerin büyük kas gruplarını çalıştırdığını ve kemiklere gerekli yüklenmeyi sağladığını aktaran Kulli, doğru planlandığında ağırlık çalışmalarının eklemlere zarar vermediğini, aksine eklem çevresindeki kasları güçlendirerek onları koruduğu bilgisini verdi.
Kulli, egzersizin zorluk seviyesinin fizyoterapist gözetiminde kademeli artırılması gerektiğini kaydetti.
Denge ve koordinasyon egzersizlerinin de en az direnç çalışmaları kadar değerli olduğunu ifade eden Külli, oturup kalkma pratikleri, tek ayak üzerinde durma, farklı yönlere adım atmayla "tai chi" veya dans gibi uygulamaların dengeyi geliştirdiğini ve düşme riskini azalttığını belirtti.
Kulli, aerobik egzersizlerin ise kalp ve akciğer kapasitesini artırarak dolaşımı güçlendirdiğini, bunun da kemiklerin daha iyi beslenmesine katkı sağladığını dile getirdi.
Sağlıklı yaşlanmada sosyal ilişkiler de önemli
Sağlıklı yaşlanmada egzersizin yanı sıra diğer faktörlerin de önemli olduğunu kaydeden Külli, yeterli protein, kalsiyum ve D vitamini alımı, güneşten düzenli faydalanma ve sigara-alkol gibi kemik sağlığını olumsuz etkileyen alışkanlıklardan da uzak durmanın önemli olduğunun altını çizdi. Külli, "Bunun yanı sıra sosyal boyutu da unutmamak gerekir. Grup egzersizleri, parkta yapılan yürüyüşler ya da komşularla hareket buluşmaları, sadece kas ve kemikleri değil; aynı zamanda ruh sağlığını ve toplumsal bağları da güçlendirir. Çünkü sağlıklı yaşlanma, güçlü kaslarla olduğu kadar güçlü sosyal ilişkilerle de mümkündür." değerlendirmesinde bulundu.
Ailelerin yaşlı bireylerin düzenli egzersize katılımında kritik rol oynadığını vurgulayan Külli, torunlarla parkta oyun oynamak, yürüyüş yapmak ya da evde basit egzersizleri birlikte gerçekleştirmenin yaşlı bireyler için motive edici ve keyifli olduğunu kaydetti. Kulli, araştırmaların aileyle yapılan fiziksel aktivitelerin tek başına yapılan programlara göre daha yüksek devamlılık sağladığını gösterdiğini aktardı. İleri yaştaki bireylerin aktif ve üretken kalmasının önemini vurgulayan Külli, şunları kaydetti:
"Hareketsizlik, bağımsızlığın kaybını hızlandırıyor. Burada aile bireylerinin rolü, yaşlıları 'koruyup pasifleştirmek' değil, güvenli sınırlar içinde aktif kalmalarını teşvik etmek olmalıdır. Torunun dedesiyle bahçede çiçek sulaması, aile üyeleriyle kısa bir yürüyüş yapılması, mutfakta iş paylaşımı gibi örneklerin hepsi fiziksel aktivitenin doğal bir parçasıdır. Kısacası aile desteği, yaşlının hareket motivasyonunu artırır ama 'saygı' adı altında işlevsiz hale getirmek yerine, yaşlı bireyi güvenli şekilde hareketin içinde tutmak en değerli katkıdır. Çünkü yaşlıların en çok ihtiyaç duyduğu şey, sevdikleriyle birlikte 'aktif ve üretken' kalabilmektir.'


