Filistin halkının mücadelesine sadakat Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
ABD’nin Connecticut eyaletinde 2018’de Filistin Müzesi’ni (Palestine Museum US) kuran girişimci ve sanat küratörü Faisal Saleh, geçtiğimiz aylarda İsrail’in kapatma kararı aldığı Dublin’deki büyükelçilik binasını müzeye dönüştürmek için girişim başlatmıştı. Saleh, binada yer alan herhangi bir dairenin Filistin Müzesi’ne dönüştürülmesi için başlattıkları girişimin engellenmeye çalışıldığını kaydederek, yaptıkları başvurulara yanıt alamadıklarını, sürecin kasıtlı olarak engellendiğini ve şeffaf yürütülmediğini aktarmıştı.
Edinburgh’un böyle bir müze için mükemmel fırsat olduğunu düşündük
Faisal Saleh, 2018’de ABD’deki Filistin Müzesi’ni kurduklarında, zaman içerisinde dünyanın dört bir yanındaki büyük şubelerde yeni şubelerin açılmasının planlarının bir parçası olduğunu dile getiriyor. “7 yıl sonra bunu yapmamız gereken zamanın geldiğini hissettik ve bu tam da doğru zamandı” diyen Saleh, şimdi Edinburgh’da bu fırsatın doğduğunu ifade ediyor. Edinburgh’u seçmelerinin sebeplerinden birinin, şehirdeki sanatsal atmosfer ve festivaller olduğunu vurgulayan Saleh, popüler bir şehir olan Edinburgh’un böyle bir müze için mükemmel fırsat olduğunu düşündüklerini söylüyor. Saleh, “Şimdi müzeyi açmaya çok yakınız ve süreci çok hızlı şekilde gerçekleştirdik” diye konuşuyor. Saleh ayrıca, İskoçya’da Filistin’e verilen desteğin de müze için Edinburgh’u seçmelerinde önemli bir etken olduğunu vurgulayarak, “Burada, çok sayıda dayanışma grubu, aktivist, müze için çalışmaya istekli olan ve bu planı hayata geçirmemize yardımcı olan oldukça özverili gönüllüler ekibi bulduk” diyor. ABD’nin Chicago şehrinde de bir müze açma planları olduğunu anlatan Saleh, Filistin Müzesi’nin küresel anlamda genişlemeye devam edeceğinin altını çiziyor.

Müzede, Doktor Hüsam Ebu Safiye’nin tasvir edildiği heykel de yer alacak
Saleh, İskoçya’da açacakları bu müzenin önemine değinerek, “Avrupa’da çağdaş Filistin sanatına adanmış ilk müze olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu küçük bir başarı değil, gerçekten zor bir başarı. Burada, İskoçya’da ve ardından Birleşik Krallık’ta müzenin faaliyetlerini ve etkisini büyütmeyi dört gözle bekliyoruz” ifadelerini kullanıyor. ABD’deki müzede sergilenen eserlerle benzer tarzda ancak daha küçük hacimde resimler ve heykellerin yer alacağını belirten Saleh, öne çıkan eserlerden birinin, İskoçyalı sanatçı Amanda Adler tarafından yapılan ve İsrail güçlerince gözaltına alınan Kemal Advan Hastanesi Müdürü Dr. Hüsam Ebu Safiye’nin kafasının tasvir edildiği bronz heykel olduğunu aktarıyor. Saleh, yerel Filistinli sanatçılar tarafından yapılan heykellerin, Gazze’den zorla tahliye edilen insanların geriye bıraktığı eşyaları ve anıları temsil eden kefiyelerin de müzede sergileneceğini söylüyor. Bu müzenin, Batı’da Filistin etkinliklerinin sıklıkla iptal edilmesine karşı da bir başkaldırı niteliği taşıyacağını ve Filistinli sanatçılara açık kapı politikası benimseyeceklerinin altını çizen Saleh, başka mekânlarda iptal edilen Filistin ile ilgili etkinlikleri de kabul ederek bu müzede düzenlenmesine olanak sağlayacaklarını dile getiriyor. Filistinli sanatçılara müzede eserlerini sergileme fırsatı sunacaklarını ifade eden Saleh, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Ayrıca, mekânın kira kontratı bize ait olduğu için binamızı ele geçirmek üzere buraya ordu göndermedikleri sürece kimse bizi bir sergiyi iptal etmeye zorlayamaz. Yasal olarak, burada sergi açmak konusunda istediğimizi yapma hakkına sahibiz ve tabii ki Birleşik Krallık yasalarına uygun olarak.” Saleh, Edinburgh’da 17 Mayıs’ta açılması planlanan müzenin misyonunun, ABD’deki şubesine benzer şekilde Filistin hikâyesini sanat aracılığıyla küresel izleyici kitlesine aktarmak olduğunu vurgulayarak, ABD’nin ardından Avrupa ayağıyla müzenin kitlesinin küreselleşeceğine ve gelecekte Filistin’e dair sanat galerilerinin bir ağı olacağına inancını paylaşıyor.
Batı medyası, Filistinlilerin öldürülmesini, çocukların yakılmasını normalleştirdi
Filistin Müzesi’nin kurucusu Saleh, Gazze’deki durumun bir soykırım olduğuna ve medya sayesinde bu olayların kabul edilebilir hale getirildiğine dikkat çekiyor ve ekliyor: “Gazze’de olanlar bir Avrupa ülkesinde olmuş olsaydı, dünya alt üst olurdu. Batı medyası, Filistinlileri o kadar insanlık dışı gösterdi ki bu, Filistinlilerin öldürülmesini, çocuklarını yakılmasını, tüm şehirlerde ve bölgelerde hayatın büyük ölçekte yok edilmesini kabul edilebilir ve normal hale getirdi.”


