Filistinli gazeteciler, Gazze deki gerçekleri belgelemenin bedelini canlarıyla ödüyor
Trthaber sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Gazetecileri kamera, mikrofon ya da üzerinde "basın" yazılı çelik yelek giymek dahi İsrail saldırısından korumaya yetmezken, medya mensupları hem sivil halkın yaşadığı acıları belgeleme anlarında hem de sahadan uzak kısa dinlenme anlarında hedef alındı.
Gazze'deki Hükümetin Medya Ofisi ve Filistin Gazeteciler Sendikası verilerine göre, yaklaşık iki yıldır süren soykırım sürecinde İsrail, 26'sı kadın, 239 gazeteciyi katletti.
İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten 2024 yılının sonuna kadar 202 gazeteciyi öldürürken, 2025’in başından 15 Ağustos’a kadar ise 37 gazeteci daha öldürüldü. Ayrıca saldırılarda 480 gazeteci yaralanırken, 49’u alıkonuldu.
Sadece gazeteciler değil medya altyapısı da hedef alındıİsrail ordusu sadece bireysel gazetecileri değil, medya altyapısını da hedef aldı.
Bu sürede 12 basılı yayın kuruluşu, 23 dijital medya platformu, 11 radyo, 16 televizyon kanalı (4’ü yerel, 12’si yurt dışı merkezli), 5 büyük ve 22 küçük matbaa, 5 mesleki-sivil toplum kuruluşu doğrudan İsrail saldırılarının hedefi oldu.
Ayrıca, 32 gazetecinin evi direkt hedef alınarak hava saldırılarıyla yerle bir edildi.
Hükümetin Medya Ofisi, Gazze’deki medya sektörünün toplam kaybını 400 milyon dolardan fazla olarak değerlendirdi.
Tüm bu saldırılara rağmen 143 medya kuruluşu, ölüm ve yıkım gölgesinde faaliyetlerini sürdürmeye çalışıyor.
Hedef alınan bazı gazetecilerİsrail ordusu, 10 Ağustos’ta Gazze’deki Şifa Hastanesi avlusunda kaldıkları çadırı bombalayarak Al Jazeera muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka'nın da aralarında bulunduğu 6 Filistinli gazeteciyi bir anda öldürdü.
Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun saha muhabiri Şerif, yaklaşık 2 yıldır dünyanın tanıdığı az sayıdaki Filistinli gazeteciden biriydi. Gazze’deki medya ablukasını kırarak açlık ve İsrail saldırılarını dünyaya duyurmuş, cesur haber dili nedeniyle İsrail ordusunun hedefi haline gelmiş ve hakkında defalarca "kışkırtma kampanyaları" başlatılmıştı.
Kureyka ise Al Jazeera’da çalışmaya başlamadan önce birçok yerel basın kuruluşunda görev yaptı. 2024’te annesini İsrail’in Şifa Hastanesine düzenlediği saldırıda kaybetmiş, aynı dönemde kendisi de alıkonulmuştu.
10 Ocak 2025’te Anadolu Ajansı’yla (AA) çalışan gazeteci Said Ebu Nebhan, Nusayrat Mülteci Kampı’nda İsrail keskin nişancısının açtığı ateşle öldürüldü.
Ekim 2024’te foto muhabiri Hasan Hammad, Gazze’nin kuzeyinde İsrail bombardımanında parçalanarak öldürüldü. Naaşı "sadece üzerinde kalan basın yeleğinden" tanındı.
Ocak 2024’te Al Jazeera Gazze Bürosu Müdürü Vail ed-Dehduh’un oğlu Al Jazeera muhabiri Hamza ed-Dehduh ve meslektaşı Mustafa Surayya, Han Yunus’ta gazetecilere ait bir aracın bombalanmasıyla öldürüldü.
Hamza ayrıca 2023’te İsrail saldırısında ailesini de kaybetmişti.
Aralık 2023’te Al Jazeera muhabiri ve kameramanı Samar Ebu Dakka (47), Han Yunus’ta saldırıya uğradı ve 6 saat boyunca kan kaybından öldü.
Kasım 2023’te Gazze’de doğrudan hedef alınarak öldürülen Bilal Cadallah (47) da "Basın Evi" adlı kuruluşun başkanıydı, Filistin’de gazetecilerin korunması için uluslararası işbirlikleri yürütüyordu.
AA'da 2014’ten beri çalışan foto muhabiri Muntasır es-Savvaf (35) ve kardeşi gazeteci Mervan, Aralık 2023’te Gazze’de öldürüldü. Ailelerinden birçok kişi daha önce İsrail saldırısında hayatını kaybetmişti.
"Gazetecileri öldürmek, gerçeği susturma planıdır"Hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail’in gazetecileri ve medya kuruluşlarını hedef alması, tam anlamıyla bir savaş suçudur. Gazetecilerin öldürülmesi, gerçeği susturma ve işlenen soykırım suçlarını örtme girişimidir." dedi.
Sevabite, uluslararası basın kuruluşlarına ve özgür gazetecilere, Filistinli meslektaşlarının korunması için harekete geçmeleri çağrısında bulundu.
Gazeteci Muti Misbah da İsrail’in gazetecileri hedef almasının artık bir tesadüf olmadığını, bunun "Filistin anlatısını susturmak ve gazetecilerin İsrail’in gerçek yüzünü dünyaya göstermesini engellemek için yürütülen sistematik bir plan" olduğunu belirtti.
Gazze'de çalışan gazetecilerin "her an ölüm tehlikesiyle karşı karşıya" olduklarını vurgulayan Misbah, ancak Filistinli gazetecilerin görevlerini yerine getirmeye devam ettiklerini belirterek, mücadelelerini sürdürebilmek için desteğe ve dayanışmaya ihtiyaç duyduklarını kaydetti.
İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere yönelik soykırımına devam ediyor.
Uluslararası çağrılar ve Uluslararası Adalet Divanının ateşkes kararlarına rağmen saldırılar, aç bırakma, yıkım ve zorla göç ettirme politikalarıyla sürüyor.
ABD'nin desteklediği bu süreçte, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 195 bin Filistinli hayatını kaybetti veya yaralandı. On binlerce kişi kayboldu, yüz binlercesi evsiz kaldı ve düzinelerce çocuğun ölümüne yol açan kıtlık da devam ediyor.


