Güneşin payı gazı solladı Ekonomi Haberleri
Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Türkiye, enerji dönüşümünde yeni bir eşiği daha geride bıraktı. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) verilerine göre, haziranda güneş enerjisinden elde edilen elektrik üretimi ilk kez doğal gaz santrallerini geçti. Geçen ay toplam elektrik üretimi 27 bin 299 gigavatsaat (GWh) olurken, bunun 4 bin 23 GWh’lık kısmı güneşten, 3 bin 844 GWh’ı ise doğal gazdan karşılandı. Böylece güneşin elektrik üretimindeki payı yüzde 14,75'e çıkarken, doğal gazın payı yüzde 14,09’da kaldı. Haziran ayında toplam elektrik üretiminin yüzde 51,56’sı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandı. Türkiye’de birincil elektrik üretim kaynağı ise yüzde 6.027 GWh ve yüzde 25,42’lik payla ithal kömür oldu.
KURULU GÜÇ YIL SONUNDA 16 GİGAVATA ULAŞACAK
Haziran ayında güneş enerjisi, hidroelektrikten sonra en fazla elektrik üreten ikinci yeşil kaynak oldu. Elektrik üretiminin yüzde 17,55’lik paya sahip hidroelektrik santralleri yenilenebilir enerji kaynakları arasında zirvede yer aldı. Rüzgar enerjisinin payı ise yüzde 13,93 oldu. Türkiye Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) verilerine göre, Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü 13,9 gigavata (GW) ulaştı. Bu rakam, 10 yıl önce yalnızca birkaç yüz MW seviyesindeydi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yıl sonuna kadar güneş enerjisi kurulu gücünün 16 GW’ı aşmasını hedefliyor.
RÜZGAR KAPASİTESİ BÜYÜYOR
Son 10 yılda yenilenebilir enerji kurulu gücünü üç kattan fazla artıran Türkiye, bugün elektrik kurulu gücünün yarısından fazlasını yenilenebilir kaynaklardan sağlıyor. Rüzgâr enerjisinde de benzer bir ivme söz konusu. Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) verilerine göre, rüzgâr enerjisi kurulu gücü 12,5 GW’ı geçti. Ayrıca 2035 yılı hedefleri kapsamında güneş enerjisinde 52 GW, rüzgâr enerjisinde ise 29 GW kurulu güce ulaşılması öngörülüyor.
Yeşil kaynaklar Türkiye’nin sigortası
Türkiye’nin kararlı bir şekilde sürdürdüğü temiz enerji politikası meyvesini hızla verirken, enerji arz güvenliği açısından da kritik önem taşıyor. Özellikle doğal gaz ithalatına bağımlılığı azaltan güneş ve rüzgâr enerjisi yatırımları, hem dış ticaret açığına hem de enerji maliyetlerine olumlu katkıda bulunuyor. Önümüzdeki dönemde lisanssız güneş santrallerinin ve çatı üstü uygulamaların yaygınlaşmasıyla üretim kapasitesinin daha da artması bekleniyor. Aynı zamanda son yıllarda hızlanan depolama yatırımlarının da arz güvenliğinin kısa sürede sigortası haline geleceği tahmin ediliyor.


