Hafıza Odası’nda Gazze anısı Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri
Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Geçtiğimiz hafta Roma’daydık. Ahmet Güneştekin’in yeni kişisel sergisi “Yoktunuz” Roma’da bulunan Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi’nde (GNAMC) kapılarını açtı. Yıldız Holding’in ana sponsorluğunda Arkas Holding’in lojistik desteğiyle açılan serginin küratörlüğünü Sergio Risaliti ve Paola Marino yaparken sanat yönetmenliğini ise Angelo Bucarelli üstlendi. Savaş, göç ve insan hakları gibi evrensel temaları ele alan heykel, video ve enstalasyonlardan oluşan sergi 28 Eylül’e kadar müzenin farklı salonlarında gezilebilecek. Serginin dikkat çeken Alfabe Lahitleri ve Yedi Gözlü Güneş adlı çalışmaları ise müzenin kalıcı eserleri arasına girdi.
Murat Ülker tarafından bağışlanan eser
İş adamı Murat Ülker tarafından satın alınarak Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi’ne bağışlanan Alfabe Lahitleri gibi Yedi Gözlü Güneş de İstanbul’da daha önce sergilenmişti. Alfabe Lahitleri adlı eser hatırlamak mı unutmak mı sorusunu bir kere daha sanatseverlere sorarken lahitin gövdesi ağırlıklı olarak Güneştekin’in kütüphanesindeki kitaplarla oluşturulmuş. Güneştekin’in verdiği bilgiye göre bunlar arasında bir dönem yasaklanan kitaplar da yer alıyor. Yerli ve yabancı fikir, düşünce, edebiyat, biyografi gibi çok yönlü kitapların üst üste dizildiği eserde Murat Ülker’in babası Sabri Ülker’in hayat hikayesini anlatan ve İngilizce’ye çevrilen The Life Of Sabri Ülker adlı kitap da dikkat çekiyor. Ayrıca Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı, Sabahattin Ali’nin İçimizdeki Şeytan, Turgut Uyar’ın Büyük Saat, David Abulafia imzalı Büyük Deniz, N. Berkes’in Türkiye’de Çağdaşlaşma, P. Watson imzalı Fikirler Tarihi ve günümüz Türkçesine çevrilmiş Tuhfetü’l Memluk gibi fikir ve edebi kitaplar da Alfabe Lahitleri ile birlikte müzenin kalıcı eserleri arasına girdi.
Önce eserle sonra sanatçıyla tanışma
Ahmet Güneştekin’in eserlerinin Roma yolculuğu hikayesi ise ilginç. Serginin küratörlerinden Sergio Risaliti ve Paola Marino Güneştekin’in imzasını ilk önce Galataport’u gezerken görmüşler ve sanatçıyla tanışmak istemişler. İstanbul’da açılan Güneştekin’in Hafıza Odası sergisini ise özel olarak ziyaret etmişler ve etkilenmişler. Güneştekin’in İtalya hikayesi ise Venedik bienallerine katılmasıyla başlamış. Bu tanışma hem eserleri hem de bir Türk sanatçıyı Roma’ya kadar taşımış. Geçtiğimiz yıllarda Güneştekin’in Venedik’te aldığı tarihi Palazzo Gradenigo binası ise epey konuşulmuştu. Güneştekin’in eserlerinde mitolojik ve simgesel olgularla güncel meseleleri tartışmaya açması son yıllarda sanatçının dikkat çekmesinde etkili. İtalyan basınında da yer alan haberlerde genellikle bu tartışmalar merkeze alınıyor.

İtalyan işçilerinin ayak kokusu isyanı
Ahmet Güneştekin’in ismini İtalya’ya taşıyan Hafıza Odası adlı çalışması sergi öncesi İtalyan işçilerinin tepkisiyle karşılaşınca yeni bir tartışmayı da fitilledi. Sebebi ise Hafıza Odası’nı oluşturan kara lastik ayakkabıların müzede ağır bir koku oluşturması. Ahmet Güneştekin sergiden bir gün önce verilen akşam yemeğinde bu konu hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. Güneştekin’in anlattığına göre müze işçileri kokan lastik ayakkabılar yüzünden ayaklanıp bu eserin sergiden çekilmesini talep etmişler. Güneştekin ise eserini kaldırmadan önce müze işçilerini toplayarak bir konuşma yapmış ve bu kokan lastik ayakkabıların yoksulluğun kokusu olduğunu ve işçi sınıfının öncelikle kendi kokusundan rahatsız olduğunu onlara hatırlatmış. İşçiler bu konuşmadan sonra pişman olup şikayetlerini geri çekeceklerini Güneştekin’e iletseler de Güneştekin geri adım atmayarak eserini toplatma kararı almış. Serginin açılmasına 24 saat kala Hafıza Odası’daki eserleri şeffaf poşetlere dolduran Güneştekin sonra da bu şeffaf çuvalları sergi salonuna yerleştirmiş. Serginin açılışında da Hafıza Odası adlı çalışma nitekim bu defa yeniden yorumlanarak yer aldı. Eski hali ise serginin duvarında tablo olarak yerleştirildi.
Gazze’de ölen çocuklar anısına bir çift kara lastik
Roma’da tartışmaya sebep olan Hafıza Odası’ndaki kara lastikler aslında çoğumuzun belki de geçmişte giydiği o ucuz ayakkabılar. Güneştekin sıcaktan kara lastik ayakkabıların kokusunu kesmek için şeffaf poşetlere yerleştirerek yeniden Roma’daki sergilemesi basında da yankı buldu. Müzenin Savaş Odası’nda yer alan bu çuvalların ortasına ise sanatçı, Gazze’de ölen çocukların anısına bir çift çocuk ayakkabısı yerleştirdi.


