Hafızların Mushafı nı zindanda yazdım Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Anadolu Ajansı’nın (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle, Basın Yayın Birliği, Uluslararası Arapça Kitap Yayıncıları Derneği ve Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği tarafından düzenlenen “10. Uluslararası İstanbul Arapça Kitap Fuarı”, Yenikapı’da binlerce kitapseveri ağırlıyor. Bu yılki teması, “kültürel ilişkilerin sürdürülebilirliği” olarak belirlenen fuarda, ilgilileriyle buluşan kitaplardan biri de İsrail zindanlarında 10 yılda yazılan “Hafızların Mushafı” oldu. İsrail işgal güçlerinin zindanlarında 25 yıl kalan ve 6 ay önce serbest bırakılan Ramazan Eid Mashahrah, Kur’an-ı Kerim’i ezberleyerek hafız olmak isteyen öğrencilere yönelik bir kitap hazırlığına hapishanede başladı.
Günde ortalama 10 saat çalışarak tamamladık
Mashahrah, 20 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldığını belirterek, “’Özgürlük Tufanı’ esir takası kapsamında özgürlüğüme kavuştum. Cezaevinde bulunduğum süre içinde Allah bize büyük bir proje nasip etti. Hafızların Mushafı projesi 10 yılımızı aldı ve günde ortalama 10 saat çalışarak tamamladık” açıklamasını yapıyor. Kitabın, yüzlerce kaynağı içeren hem hafızlar hem de Kur’an-ı Kerim üzerinde tefekkür edenler için hazırlandığını belirten Mashahrah, eserin tanıtımı için bir grup alimin 10. Uluslararası İstanbul Arapça Kitap Fuarı’nda bir araya geleceği bilgisini paylaşıyor.
Filistinli yazar Mashahrah, kitabın tam adının “Hafızların Mushafı, Ayet Sonları ve Benzer Lafızların Tespiti ve Yönlendirilmesi” olduğunu belirterek, “Kitap, lafız bakımından benzer olan ayetleri karşılaştırıyor, takdim ve tehir sebeplerini açıklıyor ve Kur’an-ı Kerim’deki yüzlerce icaz nüktesine yer veriyor. Kitap, hafızlar arasında karışıklığa yol açan iki önemli konuyu ele alıyor, ayet sonları ve lafız bakımından benzer ayetler. Bu kitabı yazma fikri, Kur’an-ı Kerim’i ezberlemeye başladığımda ve ‘kâfirîn-zâlimîn-fâsıkîn’, ‘Azîz Hakîm-Alîm’ gibi kelimelerde karışıklık yaşadığımda zihnimde belirdi. Araştırmaya başladım, onlarca kaynak edindim fakat aradığımı bulamadım. İşte o zaman, hafızların ezberlerini pekiştirmelerine yardımcı olacak bir kitap yazma fikri doğdu” ifadelerini kullanıyor.
Alimler kitabı inceleyip hayran kalıyor
Kitabının büyük bir başarı kazandığını ifade eden Mashahrah, “Cezaevinde alimlerle iletişim kurmaya başladım ve kitabı 40 hafıza sundum. Ayrıca kitabı incelemek üzere iki komite oluşturuldu. Şeyh İkrime Sabri, Şeyh Ahmed Nufel, Şeyh Nevvaf Tekruri gibi 30’dan fazla din aliminden takriz ve övgü aldı. Serbest kalmamın üzerinden 6 ay geçti ama hâlâ alimler kitabı inceleyip hayran kalıyor ve ‘Böyle bir çalışmayı büyük bir kurum bile yapamaz.’ diyorlar. Projenin başarısının sebeplerinden biri görsel düzenlemeler ve renk kodlaması, diğeri ise anlam vurgularıdır” değerlendirmesini yapıyor. Mashahrah, “Kitap için Filistin Vakıflar Bakanlığından icazet aldık, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığından da izin alma sürecindeyiz. Bu eser Allah rızası için vakfedilecek, ticari bir kazanç amacı olmayacak, niyetimiz baştan beri buydu” diyor.
Mushafın tanıtım töreninde, orijinal nüshaların ve cezaevinden kaçırılan müsveddelerin de sergileneceği bilgisini veren Mashahrah, “Cezaevindeyken eşim benim elim, gözüm ve fikirlerimin tercümanıydı. Şehid Yahya Sinvar da cezaevinde bana Arapça öğreten hocamdı ve bu kitabın oluşmasında etkisi büyüktür” şeklinde konuşuyor.
Allah’ın takdiriyle bu kitap gün yüzüne çıktı
Hafızlar Evi Yayınevi Müdürü, Ramazan Eid Mashahrah’in eşi Hind Hasan Umeyre Mashahrah da “Bu mushafın zindandan çıkması olağanüstü bir durumdu. Bir esir eşi olarak onun aklının ve fikirlerinin tercümanı oldum” diyor. Kitabın ortaya çıkması için yüzlerce kaynağa ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Mashahrah, eşi hapisteyken yaşadıklarına ilişkin şunları söylüyor: “Esirlere sadece iki kitap verilmesine izin verildiği için, Kudüs’ten Tulkarm ve Cenin’deki esir ailelerine gider, onlara iki kaynak kitap verip eşime ulaştırmalarını isterdim. Eşimin bulunduğu hapishane, baskına uğramasına rağmen Allah’ın takdiriyle bu kitap gün yüzüne çıktı. Bazı alimler bu çalışma için ‘Bunu, tüm kadrosuyla büyük bir kurum bile başaramaz’ dediler ama bir esir zindanda başardı.”


