İran İsrail çatışmasında enerji arz güvenliği tehdit altında mı? Erdal Tanas Karagöl
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
İsrail ile İran arasındaki çatışma ve gerilimin, özellikle enerji ve finans piyasalarını ve tedarik zincirlerini derinden etkileme potansiyeli bulunmaktadır.
Ortadoğu denilince öne çıkan en önemli konuların başında tabi ki enerji gelmektedir.
ENERJİ ARZ GÜVENLİ-ĞİNDE HÜRMÜZ BOĞAZININ ÖNEMİ
Enerji arz güvenliğinde öne çıkan birçok ülke Ortadoğu’da bulunmakta ve dünyaya arz edilen petrol ve doğalgaz taşımacılığında Hürmüz Boğazı önemli bir rota konumundadır.
Hürmüz Boğazı
, Orta Doğu’daki petrol üreticilerini Asya, Avrupa, Kuzey Amerika ve diğer bölge pazarlarına bağlayan stratejik bir geçiş noktasıdır.
Dünya genelindeki ham petrol ve petrol ürünleri ticaretinin yaklaşık yüzde 20-30’nun burada gerçekleştiği tahmin edilmektedir.
Bu açıdan da Hürmüz Boğazı, bölgenin enerji can damarı konumunda ve hayati öneme sahip bir geçittir.
Diğer yandan,
Hürmüz Boğazı
dünya genelindeki sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatının yaklaşık yüzde 20’sinin transferinde önemli rol oynamaktadır.
Birçok LNG ihracatçısı ülke başta da Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait LNG gemilerinin neredeyse tamamı bu stratejik noktadan uluslararası piyasalara ulaşmaktadır.
Bu nedenle, olası kısıtlamalar doğal gaza bağımlı ülkelerin başta da Asya ülkelerinin (Japonya, Güney Kore, Çin.) arz güvenliğinde önemli sorunlar oluşturabilir.
Dolayısıyla, hem İran ve İsrail arasındaki çatışma nedeniyle meydana gelecek arz güvenliği sorunu ve olası fiyat artışları hem de bölge ülkelerinin can damarı olan enerji gelirlerinde meydana gelecek kayıplar nedeniyle bölge ekonomilerini de derinden etkileyecektir.
ENERJİ KISITLAMALARI YENİ ÇATIŞMALARI TETİKLEYEBİLİR
İsrail’in bölgede saldırgan hali ve uluslararası hiçbir kural tanımamdan gerçekleştirdiği saldırılar dünya için ciddi bir tehlikedir.
İran ile İsrail arasında bu çatışmanın, sadece Ortadoğu’yu değil, küresel enerji güvenliğini ve küresel ekonomileri derinden sarsabilecek bir potansiyeli bulunmaktadır.
Hürmüz Boğazı’nın
enerji geçişlerine kapatılması durumunda alternatif nakliye rotalarının sınırlı olması, bu bölgenin kapanması ya da tıkanması durumunda küresel enerji arzında ciddi kesintilerin ve aksamaların yaşanacağı açıktır.
Bu çatışma ile beraber, enerji arzında meydana gelecek olası kısıtlamalar nedeniyle, enerji fiyatlarında olası artışların ve meydana gelecek şokların küresel ekonomiyi tehdit etme olasılığı bulunmaktadır.
Bu da çatışmanın daha farklı alanlara yayılmasına neden olabilir.


