İran ve İsrail çatışmasının bölge ülkeleri için anlamı Erdal Tanas Karagöl
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
İran ve İsrail arasında başlayan ve devam eden çatışma,
Müslüman ülkeler için basit bir ikili çatışmadan çok daha fazlasını
ifade etmektedir.
Şöyle ki;
İran ile İsrail arasındaki çatışma ve İsrail’in bu saldırgan tavrı, Müslüman ülkelerin
güvenliklerini, ekonomilerini, istikrarını ve jeopolitik konumlarını
doğrudan etkilemektedir.
Müslüman ülkeler kendi ulusal çıkarlarını gözeterek aldıkları farklı pozisyonlar nedeniyle "İslam işbirliği" adı altında bir arada olamamaları, kendi ülke gelecekleri için de bir tehdidi kabul ettikleri anlamına gelmektedir.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 57 üye ile dünyanın en büyük hükümetler arası İslam örgütü olmasına rağmen,
işbirliği ve entegrasyon anlamında asgari şartları bile yerine getiremeyen bir örgüt
olduğu görülmüş oldu.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üye ülkelerin 2025 yılı itibarıyla 2 milyarın üzerindeki nüfusu ve dolayısıyla dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 25'ini temsil etmesine rağmen dünya ekonomisinde, uluslararası kurumlarda ve diplomaside etki alanının olmadığı görüldü.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkeler, petrol ve doğalgaz piyasasında önemli bir konuma sahiptir.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkeleri, dünya petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 67, dünya petrol üretiminin yaklaşık yüzde 30-40'ına ve küresel doğalgaz rezervlerinin yaklaşık üçte birine sahiptir.
Ancak bu yüksek paya rağmen
hem İİT hem de üye ülkeler bu stratejik avantajı ve etki alanını küresel enerji piyasalarında yeterince kullanamadıkları açıktır.
BÖLGE ÜLKELERİ İÇİN YENİ YOL HARİTASI
Bölge ülkelerinin
savunma sanayinde bağımsız olmaları, ekonomik olarak güçlü olmaları, enerjide kendine yeterli olmaları ve dolayısıyla dışa bağımlılıklarının düşük olması
bölgede var olmanın temel koşulu olduğu açıkça görüldü.
Bu da bölge ülkelerinin
mevcut konumlarını, ekonomik yaklaşımlarını, önceliklerini ve gelecek ile ilgili stratejilerini
yeniden gözden geçirmelerini zorunlu kılmaktadır.
İran ve İsrail arasındaki çatışma ve mevcut durum,
bölgede ciddi yeni oluşumlara ve işbirliklerine olan ihtiyacı
daha da artırmaktadır.
Dolayısıyla İran ve İsrail arasında doğrudan başlayan bu çatışma ve İsrail’in saldırgan tavrı bölgede güç dengelerini ve ittifakları yeniden şekillendirme potansiyeli taşımaktadır.


