İsrail neden korkar Yaşar Süngü
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Küresel şirketlerin Siyonist patronları, ABD ve İngiliz siyasetçileri ile İsrail, Ortadoğu’da hiçbir İslam ülkesinin demokrasiyle yönetilmesini istemez.
Halkların
ekonomik ve kültürel
olarak zenginleşmesi işlerine gelmez.
Ve böyle bir süreçten öldürücü biçimde korkar.
Neden?
Çünkü seçimle iş başına gelen siyasetçileri yönetmek zordur.
Eğitimi yüksek ve gelir durumu iyi insanları yalanlarıyla kandırması, rüşvetle satın alması zorlaşır.
Sömürmek istedikleri ya da sömürmeyi hedefledikleri ülkeleri diktatörlerin ve askeri rejimlerin yönetmesini tercih ederler.
Çünkü tek kişiyle muhatap olmak ve onu tehdit ya da rüşvetle ikna etmek daha kolaydır.
Ortadoğu ülkelerinin insanlarının
cahil ve yoksul
olması Batılıların işine geldiği için bir elleri her zaman bu ülkelerin içindedir.
**
İsrail’de yayınlanan, çok satan Yediot Ahronot ve Haaretz gazetelerinin deneyimli yazarları Shiffer ve Benziman’ın makalelerinden alıntıların yer aldığı “
Açık Sırlar
” adlı kitapta İsrail’in dış politikası şöyle anlatılıyor;
“Bir Arap rejimi, grubu ya da lideri ne kadar antidemokratik, halktan kopuk ve yozlaşmış olursa, İsrail’in onunla ittifak kurması ya da ona destek olması ihtimali o kadar yüksektir.
İsrail söz konusu politikayı uygularken geleneksel politikası Ortadoğu’da demokrasiye karşı çıkmak olan ABD’nin yoğun desteğini alır.”
İki ülke yani ABD ve İsrail, demokratik bir Arap ülkesinin, otoriter bir Arap rejiminden çok daha güçlü olacağını çok iyi bilmektedir.
Bu tespitin İsrail içindeki Filistinliler hakkında da geçerli olduğunu söylüyor kitabın yazarı ve “İsrail neden demokratik bir Filistin varlığının oluşmasını engelliyor” sorusunun cevabını şöyle veriyor; “
Çünkü İsrail onları zayıf tutmaya çalışırken demokratik girişimler Filistinlileri güçlendirir.
”
Ekonomik ve askeri yöntemlerle Filistinleri şiddete zorlayarak işgali meşrulaştırırken Batının da desteğini almak, İsrail’in yıllardır uyguladığı bir politikadır.
**
Kitabın yazarı “
İsrail neden korkar
” sorusunun cevabını da şöyle veriyor; “İsrail’in en çok korktuğu, geniş sosyal tabanlı bir Arap demokrasisidir.
Buna ilaveten, demokratik bir Arap devletinin, herhangi bir
otoriter rejimden
çok daha etkili bir ordu oluşturabileceğidir.
Arap ordularının gerek sayısal olarak gerekse eğitim olarak zayıflığının tek nedeni, bu orduya sahip
diktatörlerin kendi halkından korkmasıdır.
Bunun için de Irak’ta olduğu gibi ya onları silahlandırmaz ya da iki farklı ordu oluşturur. Bunlardan biri devasa ama kötü eğitimli ulusal ordu, diğeri iyi maaş alan, yeterli donanıma sahip kendisini koruyan muhafız birlikleri
(Suudi Arabistan’da olduğu gibi).
Saddam’ın Irak ordusunun, ABD işgalinde nasıl etkisiz kaldığını ve ABD askerlerinin bir günde Bağdat’a girdiklerini hatırlıyoruz.
**
1967 yılından bu yana işgal altındaki toprakların tamamı kamu arazisine dönüştürülmüş durumda ve bu topraklar sadece işgalci Yahudilere 49 yıllığına kiralanmaktadır.
İsrail sürekli olarak Filistinlilerin elinde bulunan arazileri ve evleri şiddet kullanarak almakta ve yeni yerleşimci Yahudilere vermektedir.
ABD’nin Kızılderililerin topraklarını gasp ederek
devlet arazisine dönüştürmesi ve beyazlara peşkeş çekmesi gibi.
Filistin topraklarındaki işgal Siyonist Ulusal Fonu tarafından yönetiliyor.
Buna göre dünyanın her yerindeki Yahudiler, bu topraklara yerleşmede hak sahibidir.
Bundan dolayı Batı medyası buralardan bahsederken “
İsrailli yerleşimciler
” ifadesini kullanmadaki hatasında ısrar etmektedir.
Gerçek ise şudur; Yahudi olmayan hiçbir İsrail vatandaşının bu yerleşim birimlerinde oturmak konusunda yasal hakkı yoktur.
Aynı şekilde “
Büyük İsrail
”i hararetli biçimde savunan Hristiyanların da bu hakkı yoktur.
Batı Şeria’da toprakların yüze 70’ini devlet arazisine dönüştüren İsrail, aynı şeyi Gazze’de yapmak istemektedir.
Batı Şeria’da uyguladığı işgalci politikasını Gazze şeridinde gerçekleştiremeyen İsrail, topyekûn soykırımla bu hedefine ulaşmak istiyor.
Ancak yaptığı soykırım artık
Batılı halklar
tarafından görüldüğü için desteğini hızla kaybediyor.
Kaybettikçe de azgınlaşıyor ve daha fazla şiddete başvuruyor.


