Küçük patronlar Yaşar Süngü
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
2010’da işgücüne katılanlar arasında lise altı eğitime sahip olanların oranı yüzde 63,7 iken 2024’te bu oran yüzde 43,9’a gerilemiş.
Aynı sürede işgücüne katılanlar arasında lise mezunlarının oranı yüzde 26,5’e; yüksek-öğretim mezunlarının oranı yüzde 29,6’ya yükselmiş.
Bu veriler, işgücüne katılanların eğitim düzeyinin 2010’dan bu yana hızlı yükseldiğini gösteriyor.
Bunun en önemli nedeni
artan üniversite sayısı i
le birlikte bu okullardan mezun olan genç kuşaklar.
Ekonomik hayatta işgücüne katılanların eğitim düzeyi artarken işgücüne katılamayan
işsizler
ordusunun
eğitim düzeyinin yükseldiği de acı bir gerçek olarak önümüze çıkıyor.
**
2010-2024 yıllarında ücretli çalışanların oranı yüzde 60,9’dan yüzde 70,9’a yükselmiş.
Bu artış, ekonomide hizmet sektörünün genişlemesinin bir sonucu olarak da okunabilir.
Ancak aynı dönemde kendi hesabına çalışanların oranı yüzde 16,2’ye; işverenlerin oranı ise yüzde 4,6’ya gerilemiş
Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi
TODAM’ın
“Toplumun görünümü 2024” raporunda yer alan verilerden çıkan bir başka gerçek de şu; İşgücünün eğitim düzeyi artarken, ücretlileşme eğilimi de artıyor ve
kendi işini kuran sayısı
azalıyor.
Çalışma biçimine göre istihdam oranları incelendiğinde ücretli çalışanların oranı artarken,
zenginleştirici ekonomiye
katkıda bulunabilecek kendi hesabına çalışan ve işveren oranlarının azaldığı görülüyor.
Bu ülkenin kalkınması ve zenginliğin adil dağılımı için ücretli nitelikli çalışanlara değil, kendi işini kurabilen işgücüne ihtiyacı var.
Yani küçük patronlara.
**
Raporu incelemeye devam ettiğimizde Türkiye’de tarım ekonomisinden hizmet ekonomisine geçişte istihdamın hizmet sektörü yönünde genişlediği görülüyor.
2010’dan 2024’e hizmet sektörünün istihdamdaki payı yüzde 49’dan yüzde 57,9’a yükselmiş.
Tarım sektörünün istihdamdaki payı giderek daralmış.
Esnek işgücüne öncelik veren inşaat sektörünün payı aynı düzeyde kalmış.
Sanayi sektörünün istihdamdaki payı değişmemiş.
Gelişen sektörlerden biri olan
hizmet sektörü
istihdam piyasasını domine etmeye devam etmiş.
**
Son yıllarda artan
dijitalleşme
, Türkiye’deki sektörel dönüşümün önemli
paydaşlarından biri olmaya başlamış.
Dünya genelinde işgücü piyasalarında
yapay zeka uygulamaları
kullanan işletmelerin oranı yüzde 88 iken Türkiye’de yüzde 94.
İşgücü piyasasında yakalanan bu
hızlı entegrasyonun
nedenlerinden biri hizmet sektörüne dayalı ekonominin gelişimi.
Hizmet sektörü, yenilikçi uygulamalara daha açık bir yapıya sahip olmakla beraber bahsedilen uygulamalara adapte olabilecek
eğitimli işgücünü
bünyesinde barındırıyor.
**
Hizmet sektörünün ülke ekonomisinin genelinde yoğunlaştığı bir gerçek.
Bütün illerde istihdam genel olarak hizmet sektöründe yoğunlaşıyor.
Ancak tarım ve sanayi sektörlerinde istihdamda bölgesel farklılıklar dikkat çekiyor.
Tarım sektörü
Doğu ve Karadeniz bölgelerinde
diğer bölgelere kıyasla daha yoğunken, büyükşehirlerde ve turistik bölgelerde istihdamın hizmet sektöründe yoğunlaştığı görülüyor.
İstihdamın tarım sektöründe yoğunlaştığı iller arasında
Ağrı
,
Kars
,
Iğdır
ve
Ardahan’dan
oluşan TRA2 bölgesi yüzde 45,1’le ilk sırada.
Hizmet sektöründe istihdam edilenlerin en yoğun olduğu şehir
İstanbul
olurken, Ankara yüzde 69,7’yle ikinci sırada, yüzde 68,8’le Isparta ve Burdur’u da kapsayan Antalya alt bölgesi ise üçüncü sırada yer alıyor.
**
Sanayi sektörünün istihdamdaki payı bölgesel olarak
Marmara’da
yoğunlaşırken,
Adıyaman ve Kilis’i de kapsayan Gaziantep
alt bölgesinde de sanayi istihdamının öne çıktığı dikkat çekiyor.
Doğu Anadolu ise sanayi sektöründe istihdam edilen nüfus oranının en düşük olduğu bölge.
Sanayileşme ülke ekonomisinde uzun süredir diğer sektörlere kıyasla geride kalmaya devam ediyor. Ancak, son yıllarda istihdamın genişlediği sektörler arasında
otomotiv ve çelik sektörleri
öne çıkıyor.
**
Hizmet sektörünün ekonomideki ağırlığı, profesyonel meslek gruplarının yanı sıra
hizmet ve satış elemanlarının
istihdamdaki payını artırmış.
2010’dan 2024’e profesyonellerin istihdamdaki payı yüzde 7,1’den yüzde 12,5’e yükselirken; hizmet ve satış elemanlarının payı yüzde 12,2’den yüzde 19,6’ya yükselmiş.
Tarım sektöründeki daralmaya paralel olarak yıllar içinde tarımda istihdam edilenlerin oranı önemli ölçüde azalmış.
**
Genç kuşakları
tarım, turizm ve dijital teknolojiye
yönlendirecek projeleri üretme işi, devlet özel sektör ve üniversitelerin yıllardır ihmal ettiği görevlerden biridir.
Bizim ücretli çalışanlara değil, girişimci küçük patronlara ihtiyacımız var.


