İstanbul Bienali’nde Gazze’nin İmdat Çığlığı Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri
Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Sonbahar geldi. İstanbul’un kültür sanat yüzü hareketlendi. Yaz boyunca yerli ve yabancı misafirlerini ağırlayan İstanbul, şimdi de kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Bu yıl 18. kez düzenlenen İstanbul Bienali ise kültür sanat meraklılarına İstanbul’da artık kapısı çalınmayan mekanlara davet ediyor. Böylece hem İstanbul'u hem de dünyayı farklı pencerelerden göstermeyi vaad ediyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen ve 23 Kasım’a kadar ücretsiz gezilecek olan 18. İstanbul Bienali bu defa Üç Ayaklı Kedi temasıyla öne çıkmış. 30’dan fazla ülkeden 47 sanatçıyı ağırlıyor. Bu sanatçılar arasında 6 Türk sanatçı yer alıyor.
Açılış töreninde Gazze öne çıktı
Geçtiğimiz haftaki açılış töreninde konuşma yapan bienalin küratörü Christine Tohme’nin ve bienalin sponsorlarından Koç Holdinç Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç’un Gazze’deki katliama yönelik dünyanın sessizliğine isyanları akıllarda kaldı. Ben de bienali gezerken gözüm öncelikli olarak Gazzeli sanatçı aradı. Karaköy’de ilk kez bienal için kapılarını açan Zihni Han’da Gazzeli sanatçı Sohail Salem’in eserleri bir anlamda bienalin Gazze'ye uzanan ayağı oldu. Bir zamanlar ticaretin kalbinde, İstanbul’u Doğu Akdeniz’e bağlayan liman bölgesinde konumlanan bu beş katlı binanın dördüncü katında Salem, eserleriyle dünyaya “İmdat Çağrısı”nda bulunmuş. Sanatçı seyyar bir satıcıdan satın aldığı tükenmez kalemleriyle okul defterlerine çizdiği resimlerde Gazze’nin sesini dünyaya duyuruyor. 1974 yılında Gazze'de dünyaya gelen sanatçı Sohail Salem’in tükenmez kalemle çizdiği eskizlerden oluşan Gazze Günlükleri aslında tüm dünyaya bu bölgede yaşananları bir anlamda ‘içerden’ gösteriyor.

Gazze’den İmdat Çığlığı
Filistin’de İsrail’in yakıp yıktığı evler, öldürülen çocuklar, dağılan ailelerin acıları defterlerdeki görsellere yansımış. Bu görsellerin yanında sanatçının bir de İmdat Çığlığı başlıklı yazısı dikkat çekiyor. Bu yazıda resimlerin hangi şartlarda nasıl çizildiğini anlatan sanatçı sessiz bir çığlık atmış. “Okul defterlerine tükenmez kalemle çizimler yapmak. Söndürülemeyecek bir ışığı beklemek” gibi diyen sanatçı ardından şöyle devam ediyor: “Titreyen elimle duraksamadan çizmeye ve çizimlerimi ne zaman imkan olursa sosyal medyada paylaşmaya gayret ediyorum. Üzerine çizdiğim soğuk mavi sayfa dostlarımın etkileşimiyle ısınıp sıcacık bir ateşle parlıyor. Çizimlerim dünyaya gönderdiğim bir bildiri ve imdat çağrısı. Dostlara halen hayatta olduğumu, dostların akrabaların ve komşuların gözden kaybolduğunu güzel Gazze’nin yok olduğunu haber ediyorlar.”
Şahitliğin resimleri
Çizmek için kullandığı malzemelere nasıl ulaştığını ise sanatçı şöyle anlatıyor: “Deyr El Belah’taki bir seyyar satıcıdan aldığım basit malzemelerle çalışıyorum -çünkü paramla yiyecek almak ve yaşadığım garajın kirasını ödemek gibi önceliklerim var. Savaş sırasında istismar her yerde, fiyatlar fırlıyor. Çalışacak yer yok, kaos tarafından kuşatılmış haldeyim ve ailem de kalabalık. Bu küçük defterlere ve tükenmez kalemlerime sığınıyorum: onları her gün oturup günlüğüme yazar gibi. İki kere düşünmeden küçük çantama atıyorum. “ Sohail Salem tarafından kaleme alınan İmdat Çığlığı adlı yazıdan ayrıca sanatçının ve ailesinin geçen yıl Gazze’den zorla çıkarıldığını kendisinin ise tutuklandığını öğreniyoruz. Saatlerce süren sorgunun ardından ölümü beklerken serbest bırakıldığını ve şehitlerin cesetlerinin üzerine basarak Gazze’den çıkıp bugün yaşadığı Deyr elBelah’a geldiğini ailesini ise arayıp bulduğunu anlatıyor.
Acımı dindirmek için resmettim
Deftere tükenmez kalemle aktarılmış bir dizi eskizden oluşan Gazze Günlükleri’nde Salem, kuşatma altındaki günlük yaşamını dışavurumcu bir çizgiyle resmetmiş. Neden bu çizimleri yaptığını ise sanatçı şöyle ifade ediyor: “Zihnimde biriktirerek sakladığım ıstıraptan kurtulmam elzem oldu, bilhassa en acı hatıramdan: Tahliye sırasında şehitlerin bedenlerini çiğneyerek yürümeye zorlanışım." Gazze’nin kalbinden gelen ve masaj dolu bu resimlerin yer aldığı eserlerin İstanbul’a gelişi ise hiç kolay olmamış. Çizimlerden bazıları soykırım sırasında Gazze’den gizlice çıkarılmış. Dolayısıyla bu sayfaların her biri Gazze'de yaşanan katliamın birer belgesi olarak 18. İstanbul Bienali'nde yer almış. Dileriz Salem'in İmdat Çığlığı herkesin vicdanını harekete geçirir.


