İstanbul’da kurulan büyük satranç tahtası Yahya Bostan
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Dün herkesin dikkati İstanbul’daydı… Önce Türkiye, ABD, Ukrayna heyetleri bir araya geldi. Daha sonra
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan
ve beraberindeki Türk heyetin koordinatörlüğünde,
Ukrayna ve Rusya ortak bir masa etrafında buluştu.
Neresinden bakarsanız bakın, tarihi bir fotoğraftır. İstanbul’da kurulan büyük satranç tahtasıdır.
Çıkan sonuç da yabana atılır gibi değil. İki taraf “Bin kişiye karşılık bin kişinin” takasında anlaştı. Ruslar müzakerelerden memnun.
Rus heyetin başkanı Medinskiy,
“Taraflar olası ateşkese yönelik bakışlarını ortaya koyacak,
müzakereler devam edecek”
dedi. Sahada her geçen gün gerileyen Ukrayna, en azından esir takasıyla, motivasyon yakaladı.
Dün İstanbul’da ne yaşandığını anlamak için tablonun bütününe bakmak gerekiyor: Ukrayna Savaşı’nda karşılıklı hamlelerle önemli bir dönüm noktası yaşanıyor. Daha açık bir ifadeyle
krizde yeni bir statüko oluşuyor.
Bu yeni statüko barışa mı evrilecek yoksa derinleşen bir çatışmaya mı dönüşecek… Müzakerelerde biraz da o konuşuluyor.
PUTİN O HAMLEYİ NEDEN YAPTI?
Ukrayna’daki savaş, Trump’ın ABD Başkanı olmasıyla farklı bir kabuğa büründü. Trump gelir gelmez üç şey yaptı: Bir.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’ye
ateşkes ve anlaşma için müthiş bir baskı kurdu (Tatsız Oval Ofis azarını anımsıyorsunuz.) İki. Putin’in üzerindeki baskıyı hafifletti. Üç. Kendisini “arabulucu” olarak konumlandırdı. Avrupa’yla arasına mesafe koyarak
Transatlantik ilişkilerde derin bir çatlak oluşturdu.
Ancak kabul etmek gerekir ki, gelinen noktada Putin’i masaya oturmaya ikna edemedi. Bu süreçte Ukrayna ile “yeraltı zenginlikleri anlaşması” imzalayarak ABD’yi kriz diplomasisinde geriye çekti.
Bu noktada eş zamanlı bazı gelişmeler olmuştur. İngiltere, Almanya ve Fransa’nın başını çektiği Avrupa ülkeleri, 30 günlük ateşkes ilan etmemesi halinde Rusya’ya yeni yaptırım uygulayacaklarını açıkladı. Bu, krizi tırmandıracak bir gelişmedir. Bu konuda
Trump’ın da AB ile aynı fikirde olduğu açıkça görülüyordu.
Ukrayna krizinde ABD ve AB’nin tekrar yakınlaşması,
transatlantik ittifakın onarılması, Putin için tehlikelidir.
Putin’in “İstanbul’da müzakere yapalım” çıkışı, işte bu gidişatı durdurmayı, Trump’ı AB’den uzak mesafede tutmayı amaçlamıştır.
“BARIŞ BEN İSTEDİĞİMDE OLACAK” MESAJI
Ancak hamlenin fazla hesaplanmadan yapıldığı anlaşılıyor. Son tahlilde Zelenski, -Trump’ın destek ve teşvikiyle- “İstanbul buluşması liderler düzeyinde olsun” diye el yükseltti. Bununla da kalmadı. Ankara’ya gelerek
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la
buluştu. Rus lider Putin’in İstanbul’a gelme olasılığı o gün heyecan vericiydi. Ancak gerçekçi değildi. Çünkü kriz çözümlerinde, önce teknik heyetlerin görüşmesi, önemli konu ve başlıklarda anlaşması, daha sonra liderlerin masaya oturması gerekir. Liderler masaya,
savaşı bitirecek anlaşmayı imzalamak için oturur.
Ukrayna da Rusya da henüz bu noktada değildi.
Ayrıca şunu da vurgulamak gerekir. Geçtiğimiz yıl yazmıştık: Konuştuğumuz yetkililer, “Batılı ülkeler, Ukrayna’da barış masasını 2025’in Mart ya da Nisan ayında kurmak istiyor. O tarihe kadar Ukrayna’yı silahlandırıp Rusya’yı yıpratmak istiyorlar” diyordu. Putin, İstanbul’a gelmeyerek “
Barış siz istediğinizde değil, ben istediğimde olacak”
mesajı vermiş oldu.
SAVAŞA SON VEREN BARIŞ DA İSTANBUL’DA OLACAK
Dün yapılan müzakerelerden çıkan sonuç
geniş kapsamlı bir esir takasıdır.
Önemlidir (2022’de, yine İstanbul’da, tahıl krizi çözülmüştü). Rusya, “
Müzakereler devam edecek”
demiştir. Ümit vericidir. İstanbul müzakereleri, diplomasiye şans tanındığında mesafe alınacağını göstermiştir. Öğreticidir.
Ukrayna ile Rusya’yı barıştıracak masanın, bugün değilse, bir gün mutlaka İstanbul’da kurulacağı
anlaşılmıştır.
İşte tam burada, Ankara’nın, Ukrayna Savaşı gibi,
büyük güçler arasında sıkışan küresel bir krizin
yönetiminde oynadığı ustaca rolü es geçmemek gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
bir hafta içinde hem Suriye (Riyad toplantısı) hem Ukrayna meselesinde (aynı zamanda Arnavutluk’taki
Avrupa Siyasi Topluluğu
zirvesinde) öne çıkması, Ankara ile ilgili oluşan ”
oyun kurucu, kriz çözücü, düzen inşa edici
” şeklindeki algının pekişmesine yol açmıştır. Bu da gurur vericidir.
ESİR TAKASI ÜÇ KATEGORİDE YAPILACAK
Yazıyı bitirmeden, dün o kritik toplantıda ne konuşulduğuyla ilgili edindiğim bazı bilgileri de aktarayım. Esir takasıyla ilgili hem Rusya hem de Ukrayna liste yaparak diğer tarafla paylaşacak. Listeler askerler, siviller ve çocuklar olmak üzere üç kategoride yapılacak. Listedeki isimler hala hayatta mı, ayrıca çalışılacak. Toplantıda taraflar esir takasının Türkiye üzerinden yapılmasına sıcak yaklaştı ancak daha sonra rakam büyüyünce takasın temas hattında yapılması üzerinde duruldu.
Toplantının bir diğer çıktısı tarafların “ateşkese ulaşılmasını mümkün kılacak koşulları yazılı şekilde karşı tarafla paylaşması” kararı oldu. Rus tarafının buradaki “ateşkes” ifadesine karşı çıktığı ancak daha sonra -Moskova’yla yapılan görüşmenin ardından- bu vurguyu kabul ettiği belirtiliyor.
Son olarak… Müzakereler devam edecek mi ve nerede yapılacak? Taraflar ileride yeniden müzakere masasına oturmak için başkentlerinden yetki alacak. Yukarıda yazdığım gibi, gelecekteki müzakerelerin de İstanbul’da yapılmasını beklemek gerekiyor.


