Kiracı sayısı arttı, konutlar elde kaldı, piyasa nasıl dengelenecek?
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Türkiye'de son 10 yılda, kiracı sayısı 24 milyona ulaşırken; konut fiyatları 18 kat, kiralar 12 kat arttı. Ülke genelinde 2015-2024 arasında 6,9 milyon konut inşa edilirken, sadece 5,3 milyonu satılabildi. Bu da 1,6 milyon konutun stokta kalmasına neden oldu. Emlak piyasasındaki bu tabloyu değerlendiren uzmanlar, büyük şehirlerde barınma krizi yaşandığını ifade etti. Bunun nedenleri arasında ise, artan inşaat maliyetleri, faiz oranlarının yükselmesi gibi nedenler yer alıyor. Konuyla ilgili konuşan Tüm Emlak Danışmanları Birliği Genel Başkanı Hakan Akçam, Türkiye’de konut fiyatlarının ve kiraların OECD ortalamasını kat kat aşmasının ev sahibi olmayı giderek zorlaştırdığını belirterek, "2015 yılında 500 bin TL olan bir konutun fiyatı 2025’te 9,5 milyon TL’ye ulaşmış durumda. Kiralar da benzer şekilde 12 kat artarak büyük şehirlerde barınma krizini derinleştirdi. Bu artışın temel nedenleri arasında, yüksek enflasyon ve artan inşaat maliyetleri, krediyle konut alımını zorlaştırması, arz-talep dengesizliği yer alıyor. Özellikle yatırım amaçlı konut alımları, piyasayı daha da sıkıştırıyor. 2024’te satılan konutların yüzde 85’i yatırımcılar tarafından satın alınmış, bu da gerçek ihtiyaç sahiplerinin ev sahibi olmasını zorlaştırıyor" dedi.

Konut piyasasının dengelenmesi için Akçam, şu önerilerde bulundu:
"Sosyal konut projelerinin artırılması, düşük gelirli kesimin ev sahibi olmasının sağlanması,
Faiz oranlarının düşürülmesi, krediyle konut alımının teşvik edilmesi, yatırımcıların piyasayı domine etmesinin önüne geçilmesi, konutların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması gerekiyor.
2025 yılı için beklenti, konut fiyatlarının büyük sıçramalar yapmayacağı ancak 2026’da daha belirgin hareketlenmeler görülebileceği yönünde."
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Serkan Bal da; konut fiyatlarının ve kiraların artması, sadece maliyet kaynaklı değil; aynı zamanda konutun bir barınma aracı olmanın ötesinde, yatırım ve enflasyona karşı korunma amacıyla kullanılmasından da kaynaklandığını aktardı. Bal, "Bu süreçte ekonomik krizler, yüksek enflasyon, pandemi, depremler ve faiz politikaları gibi birçok dinamik kırılma yaşandı. Tüm bu dalgalanmalar, erişilebilir konut talebini zayıflatırken, kiracılık oranını hızla artırdı. Bugün Türkiye genelinde kiracı sayısının bu kadar artmasında, bu dönüşümün en somut göstergesi diyebiliriz" ifadelerini kullandı.

Türkiye genelinde konut ortalama birim satış fiyatının 35 bin TL seviyelerine yaklaştığını sözlerine ekleyen Bal, şöyle konuştu: "İstanbul özelinde bu rakam 59 bin 200 TL’ye kadar yükselmiş durumda. Ülke genelinde ortalama kira metrekare fiyatı 230 TL bandına oturmuşken, İstanbul'da bu seviye 300 TL sınırında. Bu fark, büyük şehirlerdeki konuta erişimin neden daha sorunlu hale geldiğini net şekilde ortaya koyuyor. Büyükşehirlerden Anadolu’ya yönelimi teşvik edecek uzaktan çalışma modellerinin uygulanmaıs gerekli."
"Satılamayan konut stoku da ciddi sorun. Bu durum, yalnızca arz fazlasını değil; aynı zamanda yanlış lokasyon seçimleri, fiyat-segment uyumsuzluğu ve finansmana erişimdeki daralmayı yansıtıyor. Piyasada teknik olarak talep mevcut olsa da, bu talep sunulan ürünle örtüşmüyor. Orta ve alt gelir grubu için konuta erişim artık çok zorlaştı."
Kaynak: Web Özel


