Kitle katilinden ‘Şerif’ olur mu? Abdullah Muradoğlu
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Trump’ın İran’ı bombalaması
“ABD’nin sonu gelmez savaşları”
nın iflâh olmaz kışkırtıcılarını hem çok şaşırttı, hem de çok mutlu etti. Böylece Trump, sözde savaş açtığı Neoconlar’ın dış politika hedeflerini ilerletmeye devam edeceğini göstermiş oldu.
“İsrail’in savaşı bizim savaşımız değil”
diyen
“Trumpçı MAGA’cılar”
ın payınaysa etkisiz sızlanmalar düştü.
26 Mart 2015 tarihli “
New
York Times
” gazetesinde kaşarlanmış bir Neocon olan John Bolton’ın
“İran’ın bombasını durdurmak için İran’ı bombala”
başlıklı yazısı yer aldı. Bolton 2003’te Irak’ın işgalinin bahanesi olan
“kitlesel imha silahları”
yalanının mimarlarından biriydi. Bolton hayatının neredeyse son 30 yılını İsrail’in yalanlarının borazanı olarak geçirdi.
2015 yılında ABD Başkanı
Barack Obama
İran ile nükleer anlaşma yapmaya hazırlanıyordu. Netanyahu ise Obama’nın anlaşma yapmasını baltalamak için sahneye çıktı. Bolton’ın New York Times’daki yazısı Netanyahu’nun kampanyasının bir parçasıydı. Bolton
“Amerikan İstihbaratı”
nın İran’ın nükleer silah programının bulunmadığını belirten raporlarını utanç kaynağı olarak niteliyordu. Bolton’a göre bu raporlar hüsnükuruntudan öteye gitmiyordu.
Bolton yazısında İsrail’in nükleer silahları olduğunu da itiraf ediyordu. Ancak İsrail’in nükleer silahları “saldırı” değil ‘caydırıcı’ amaçlıydı. İran’ın nükleer bombaya çok yakın olduğunu iddia eden Bolton,
“Zaman son derece kısadır, ancak bir saldırı hâlâ başarılı olabilir”
diyordu.
Bolton ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini kapsamlı şekilde imha etmesini istiyordu. Bolton imha işini İsrail’in de yapabileceğini savunuyordu. Ancak İsrail’in saldırısı rejim değişikliğini hedefleyen İran muhalefetine yönelik güçlü Amerikan desteğiyle birleştirilmeliydi. Ne ki Netanyahu ve Neoconlar Obama’nın İran’la nükleer anlaşma yapmasını engelleyemediler.
“Kumarhaneler Kralı Sheldon Adelson”
gibi birçok Siyonist milyarder 2016’daki seçimlerde Trump’ı destekledi. Adelson ve “
İsrail Lobisi
”nin Netanyahu kanadı yeteri kadar İsrail’ci olmadığı gerekçesiyle Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı
H.R. Mcmaster
aleyhinde sessiz bir kampanya yürüttü. Trump, Mcmaster’ı gönderdi, yerine isteksizce de olsa Bolton’ı getirdi.
Trump’ın ABD’yi
“İran Nükleer Anlaşması”
ndan çıkarmasında başrol oynayan Bolton’ın diğer hedefiyse İran’dı. Bolton kendi başına Pentagon’dan askeri harekât plânı yapmasını isteyecek kadar bu işi ileri götürmüştü. Nihayetinde Trump, Bolton’a daha fazla tahammül edemedi. Beyaz Saray’dan kovulan Bolton yazdığı kitapta Trump’a hakaret dolu suçlamalarda bulundu. Trump ise
“Ben bu aptalı dinleseydim, şu anda 5. Dünya Savaşında olurduk”
diyecekti.
Trump’ın İran’ın nükleer tesislerini bombalamasıyla muradına eren Bolton,
“bunu ilk döneminde de yapabilirdi ve yapmalıydı”
dedi. “X” hesabından yaptığı bir paylaşımdaysa
“Başkan Trump, uzun zamandır tavsiye ettiğim gibi, Amerika’nın İran’ın nükleer programına saldırması konusunda doğru kararı vermiştir. ABD için asıl tehdit İran rejiminin kendisidir”
diyordu. Bombacı Bolton da, kitle katili Netanyahu da, hep daha fazlasını istiyor.
ABD Başkan Yardımcısı
J.D. Vance
ve Savunma Bakanı
Pete
Hegseth
ABD’nin İran’da rejim değişikliğiyle ilgilenmediğini söylediler. Trump’ın bu açıklamaların ardından sosyal medya hesabındaki paylaşımında rejim değişikliğine yeşil ışık yakmasıysa kafaları karıştırdı. Trump, Neoconlar’ı ”
içeri
” buyur ederken
MAGA’cılar’
a ise
“siz dışarda bekleyin”
demiş oluyordu.
Bolton 2015’deki yazısında Obama’nın İran’la nükleer anlaşmaya ilişkin müzakerelerinin bölgede potansiyel olarak nükleer program dalgasını tetikleyeceğini savunarak,
“Başkan’ın en büyük mirası, tamamen nükleer silahlarla donatılmış bir Ortadoğu olabilir”
demişti.
Aradan 10 yıl geçti, çıplak gerçek şu: Ortadoğu’da sadece İsrail’in nükleer silahları var. Ortada olmayan nükleer silahlar için İran’ı bombalayan Trump, Netanyahu gibi on binlerce çocuğu gözünü kırpmadan bombalarla parçalayıp katleden sapkın bir adamın bu silahların düğmesini elinde bulundurmasından hiç de rahatsız görünmüyor. Bölgemiz bu tehditle yaşayabilir mi?
Trump, Ortadoğu’yu kundaklayarak yangın yerine çeviren Netanyahu’yu “
itfaiyeci
” olarak konuşlandırıyor. Amerikan kovboyu,
Uluslararası Ceza Mahkemesi
’nin hakkında “
yakalama
” emri verdiği, yüzyılın en büyük seri katili Netanyahu’yu
‘Ortadoğu’nun şerifi’
yapmak istiyor. Kılavuzu Netanyahu olanın eli kandan kurtulmaz. Öte yandan Ortadoğu’da başlayan yangın Ortadoğu’da kalmaz. 1914’te Saraybosna’da çıkan yangın da Balkanlar’la sınırlı kalmamıştı.


