“Trump Koalisyonu” çatlıyor mu? Abdullah Muradoğlu
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Dünyanın en zengin adamı
Elon Musk
2024’teki seçimlerde 250 milyon dolar harcayarak Trump’ın Başkan seçilmesinde önemli rol oynadı. Trump da Musk için ‘istişari’ nitelikteki
“Hükümet Verimliliği Bakanlığı(DOGE)”
ihdas etti. Musk “Federal Bütçe”den “2 trilyon dolarlık” kesinti yaparak bütçe açıklarının giderileceğini savunuyordu. Bu hedef daha sonra 1 trilyon dolara kadar düştü. ABD medyasında yer alan bilgilere göre Musk sadece 175 milyarlık bir harcama kesintisi yapabildi. Bazı yorumlara göreyse gerçek rakam çok çok daha düşük.
Musk Avrupa Birliği ve Çin’den ithalata getirilen sert gümrük vergilerine de karşıydı. Musk, Temsilciler Meclisi’nden sadece 1 oy farkla geçen devasa Bütçe Tasarısı’ndan hayal kırıklığına uğradığına dair açıklamalar yaptıktan sonra “DOGE”deki başkanlık görevinden ayrılıyordu.
Musk’ın çarptığı ilk duvar“
Askerî-Endüstriyel Kompleks”
oldu. Musk askeri bütçenin 1 trilyon dolara çıkarılmasından hoşnut olmadı. Musk Pentagon’un rağbet ettiği askerî teknolojiyi eleştiren görüşleriyle şimşekleri üzerine çekmişti. Ne ki “Kompleks”in gücü daha baskın çıktı.
“Trump koalisyonu” f
arklı gruplar ve farklı çıkarların bir bileşimiydi. Bu bileşenlerden birisiyse daha çok Musk’ın öne çıktığı yeni teknoloji sınıfıydı. Çıkar farklılıkları bu koalisyonun bileşenlerini ayrışmaya doğru götürüyor. Bir diğer ayrışmaysa Sağ hükümetlerin Federal Yargı havuzunu kontrol eden “
Federalist Cemiyet
” adlı muhafazâkâr hukukçu örgütüyle ilgiliydi.
“Federalist Cemiyet” uzun yıllar muhafazâkâr Katolik
Leonard Leo
tarafından yönetildi. Leo, Trump’ın ilk döneminde Yüksek Mahkeme’ye üç Katolik yargıcın atanmasında önemli rol oynadı. Bu atamalarla Mahkeme’de muhafazâkârlar çoğunluk görüşünü oluşturacak sayıya ulaştı. Yüksek Mahkeme’nin kürtajı anayasal hak olmaktan çıkarması bu sayede gerçekleşti.
Trump Çin ve diğer ülkelerden yapılan ithalata ağır gümrük vergileri getirdiğinde “
Yeni Sivil
Özgürlükler
İttifakı
(
NCLA
)” adlı bir kuruluş Florida’daki bir şirket adına Trump aleyhinde dava açtı. Nisan 2025’de açılan bu dava ve diğer eyaletlerde açılan davalar
“ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi”
ne taşındı. “NCLA”nin malî destekçileri arasında Cumhuriyetçiler’in önde gelen bağışçılarından milyarder iş adamı
Charles Koch ve Leonard Leo
da yer alıyor. Bu davadan sonra Trump’ın “Federalist Cemiyet” ve Leonard Leo ile arasının açıldığı söyleniyor.
Geçtiğimiz hafta içinde üç yargıçtan oluşan
“ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi (UTM)”
Trump’ın gümrük vergilerini artırma yetkisinin olmadığına hükmetti. Trump yönetimi bu kararı temyiz etti. Temyiz Mahkemesi’yse “UTM”nin kararını geçici olarak durdurdu.
Trump’ı çileden çıkaransa, “Uluslararası Ticaret Mahkemesi”nin bir üyesinin “Federalist Cemiyet”le bağlantısıydı. Daha da fenası, Trump’ın ilk döneminde Federalist Cemiyet’in tavsiyesiyle bu yargıcı kendisinin atamış olmasıydı. Nitekim Trump sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Federalist Cemiyet”i ve Leonard Leo’yu doğrudan hedef aldı. Trump ilk dönemindeki yargı atamalarında “Federalist Cemiyet” ve Leo ile işbirliğini de itiraf ediyordu.
Leo’nun Federal yargıçları ve Yüksek Mahkeme Yargıçlarını kontrol etmekle övündüğüne dikkat çeken Trump, “
umarım öyle değildir
, öyle olduğuna da inanmıyorum!” diyordu. Kezâ Trump yargı adaylıkları için verdikleri kötü tavsiyeler nedeniyle “Federalist Cemiyet”ten son derece hayal kırıklığına uğradığını belirterek,
“Bu unutulmaması gereken bir şey!”
diyordu.
UTM’nin kararını “
yargı darbesi
” olarak niteleyen Trump’ın danışmanı
Stephen Miller ise “Federalist Cemiyet’i bundan böyle yargı atamalarında kullanmayacağız”
diyerek mesaj veriyordu. Gümrük vergileri “Yüksek Mahkeme”ye taşındığında Leo’nun gücü test edilecek.
Yahudi iş adamı
Barre Seid
2022’de 1.6 milyarlık servetini Leonard Leo’nun kurduğu “
Marble Freedom Trust
”a bağışladı. Kudüs merkezli “
Times Of
İsrail
”de yer alan bir haberin başlığıysa “
İsrail yanlısı gizli bağışçı muhafazâkâr sivil toplum kuruluşuna 1,6 milyar dolar verdi
” idi. Haberde Seid’in “ABD Yüksek Mahkemesi”nde muhafazâkârların çoğunluğu elde etmesinde rol oynayan “Marble Freedom Trust”a büyük miktarda fon sağladığına dikkat çekiliyordu.
ABD medyasına yansıyan bilgilere göre “
Liberter Sağ’cı
“olarak etiketlenen Barre Seid 1980’lerden beri kişisel servetini, muhafazâkâr düşünce kuruluşları ve neoliberal ekonomi enstitüleri dahil bir dizi muhafazâkâr ve liberteryen davayı finanse etmek için kullandı. “
Yeni Sivil Özgürlükler İttifakı
”nın gümrük vergilerine neden savaş açtığı böylece açıklık kazanıyor.


