SonTurkHaber.com
close
up
Murat Ülker anlattı: Aşkın öğrenim nedir? İşte dokuz evrensel ilkede başarının püf noktası Aktüel Haberleri

Murat Ülker anlattı: Aşkın öğrenim nedir? İşte dokuz evrensel ilkede başarının püf noktası Aktüel Haberleri

SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, pladis ve GODIVA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, ünlü yazar ve eğitim araştırmacısı Scott H. Young'ın “aşkın öğrenim” kitabındaki önemli kesitleri paylaştı. Aşkın öğrenim modeli, bireylerin bilgiyle kurduğu bağı güçlendirmeyi hedefliyor.

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, pladis ve GODIVA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, kişisel internet sitesinde Scott H. Young’ın 'aşkın öğrenim' kitabından önemli kesitleri paylaştı.

Murat Ülker'in, Scott H. Young’ın 'aşkın öğrenim' kitabından önemli noktaları kaleme aldığı yazısının tamamı şu şekilde;

Scott H. Young’ın “aşkın öğrenim” (*) kavramını ortaya çıkarıp sistematik hâle getirmesi yoğun bir birikimin sonucuyla oluyor. Çeşitli öğrenim yöntemleri üzerine araştırmalar, dünya üzerinde fark yaratmış birçok şahsiyetin biyografilerinin derinlemesine incelenmesi ve hepsinin ötesinde bu isimlerin kendi deneyimleriyle geliştirdiği öğrenim projeleriyle ortaya çıkıyor. Öğrenim projeleri arasında sivrilen ve Young’ın büyük bir tanınırlığa ulaşmasına sebep olan proje, MIT’nin zorlu bilgisayar bilimleri müfredatını kuruma kaydolmadan online derslerle bir yıl içerisinde tamamlaması oluyor. Yazar, oluşturduğu alternatif ve hızlandırılmış öğrenim yaklaşımlarını kendi projesi üzerinden açıklayarak üst düzey beceriler kazanmak isteyen herkes için ilham verici bir model ortaya koyuyor.

Eğitim bugün tüm dünyada yaygın, erişilebilir ve sistematik bir hal almış. Ancak insanlar gerek okulda gerek iş yerlerinde zaman, para ve odaklanma gibi önemli şeyleri feda edip yaptığı yatırıma oranla düşük verimli bir eğitim alıyor. Bu örgün eğitimin faydasını küçümsemek değil ama mevcut örgün sistem, asgari düzeyde alınması gereken verimde değil ve bireyselliğe de uygun değil. Geleneksel eğitim meraktan ziyade uyumu ve çevikliktense titizliği ön plana almak eğilimindedir. Geleneksel eğitim sistemi, hayat boyu kendi kendini eğitebilen ve öğrenebilen yetkin bireyler değil de bürokratik sisteme eleman yetiştirmek içindir, desek ne kadar yanlış yapmış olabiliriz, acaba?!

Bu geleneksel sistemde öğrenciler bolca teorik bilgi ve maalesef sınırlı pratik beceri edinebiliyor. Buna karşılık Young, mümkün olan en kısa sürede değerli beceriler ve bilgiler edinmek için odaklanmış, amaca yönelik çabaları vurgulayan aşkın öğrenmeyi savunuyor.

Aşkın öğrenmenin temelinde öz motivasyonun ve disiplinli çalışma rutinlerinin gücünü net bir şekilde görebiliriz. Aşkın öğrenim yöntemi yalnızca sınavları geçmek gibi kısa vadeli bir hedefi gerçekleştirmeyi değil anlamak ve akılda tutmayı en iyi şekilde optimize etmeyi sağlıyor.

Young, kitabın ilk bölümünde kendi projesinin yanı sıra ilerleyen bölümlerinde sıkça atıfta bulunduğu iki aşkın öğrenciden bahsediyor: Roger Craig ve Eric Barone. Roger Craig ABD’de yıllardır izlenme rekorları kıran bilgi yarışması Jeopardy’de üst üste birincilik kazanan efsane bir yarışmacı; Eric Barone ise Stardew Valley oyununun sadece yazılımını değil tasarımı, müzikleri gibi her aşamasını kendisi geliştiren şahsına münhasır bir yazılımcı. Yazar her iki aşkın öğrencinin projelerini nasıl geliştirdiğini örneklerle açıklıyor.

Roger Craig, Jeopardy’de üç gün boyunca arka arkaya kazanan ilk oyunculardan birisi olmuş. Craig bu başarısını aşkın öğrenim ve bilgiye erişim becerileri sayesinde elde etti. Craig, oyun için gereken bilgiyi sistematik bir şekilde öğrenerek her konuda kapsamlı bir bilgi birikimi oluşturdu. Öğrenmek sürecinde verimliliği artırmak için kendi yöntemlerini geliştirdi. Bilgisayar bilimcisi olan Craig, şimdiye kadar yayımlanan Jeopardy yarışmalarında sorulmuş binlerce soru ve cevabı indirip derleyerek aylarca çalışabileceği bir data haline getirdi. Elindeki soru ve cevap yığınlarından oluşan datayı sanat, tarih, bilim ve spor gibi farklı konulara göre kategorize etmek için metin madenciliği yazılımını kullandı. Bilgileri öğrenmek ve hatırlamakta güçlü ve zayıf yönlerini tespit etmek için ise veri görselleştirme programından faydalandı. Ayrıca yarışmada sorulan sorularda hangi konunun ne sıklıkta sorulduğu veya Carig’in hangi konuları öğrenmede ve hatırlamada daha iyi olduğu gibi birçok istatistik de çalışma tasarımında yer alıyordu. Craig, belirgin bir hedefte rekor başarıyı gerçekleştirmek için bilgiyi edinmek ve kullanmakta son derece analitik davranan bir aşkın öğrenciydi. Craig’in bilgiyi sistemleştirme stratejisi, ona sorulara daha hızlı ve doğru cevap vermek konusunda büyük avantaj sağladı.

Eric Barone, Stardew Valley’i geliştirirken kendi kendine öğrenme prensiplerini uyguladı. Barone, önce bir oyuncu olarak oyunu deneyimledi ve ardından oyun tasarımı, programlama ve grafik tasarımı gibi alanlarda kendini geliştirmek için çaba sarf etti. Barone’un çalışması, uzunca bir süre yalnızca kendisine motivasyon kaynağı olarak yarattığı oyun projeleri etrafında şekillendi. Stardew Valley, bu süreçte Barone’un birçok beceriyi bir arada kullanarak oluşturduğu bir ürün haline geldi. Oyun, geniş bir kitle tarafından beğenildi ve bu da Barone’un öğrenmek ve yaratmak sürecinin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor.

Aşkın Öğrenmek İçin Sebep: Ortalama Olmak Bitti

Young, geleneksel eğitim sistemlerinin ve çalışma ortamlarının dinamik bir dünyada bireylerin ihtiyaç duyduğu becerileri sağlamakta başarısız olduğunu anlatıyor: Orta nitelikli işlerin yok olmasıyla birlikte başarılı olmak için temel bir eğitim almak ve her gün çok çalışmak yeterli değildir. Bunun yerine öğrenmenin sürekli olduğu daha yüksek vasıflı kategoriye geçmeniz gerekiyor aksi takdirde en alttaki daha düşük vasıflı kategorisine itileceksiniz.

Young, ekonominin, özellikle bilgisayar bilimleri, veri analizi ve mühendislik gibi teknik alanlarda uzmanlaşmış bilgi ve ileri becerileri giderek daha fazla ödüllendirdiğini vurguluyor. Yine de bu alanların dışında bile sektörler değişiyor ve uyum sağlamak gereği hiç bu kadar büyük olmamıştı. İşte bu aşkın öğrenimi özellikle değerli kılıyor, çünkü insanların yeni taleplere ayak uydurarak kendi koşullarına göre ilgili uzmanlığı kazanmalarını sağlıyor.

Yazar, aşkın öğrenim sürecinde insanların kendi kendilerine öğrenmeye yönelmelerini engelleyen psikolojik bariyerleri de mercek altına alıyor. Pek çok kişi için yeni bir şey öğrenmek, özellikle bu karmaşık veya zorlu bir konu ise göz korkutucudur. Bir becerinin uzmanlığına erişmenin sadece uzman rehberliğinde resmi bir çalışma ile elde edilebileceğine dair yaygın bir inanç var. İnsanlar zor konularda tek başlarına uzmanlaşmaya çalışmanın başarısızlığa yol açacağından korkarlar. Yazar, aşkın öğrenmenin üstat gibi başlamakla değil iyi planlanmış, tutarlı bir yaklaşımla bir sistem inşa etmekten geçtiğini vurguluyor.

Young ayrıca etkili öğrenim stratejilerinin dayanağı olan sinirbilime değiniyor. Aşkın öğrenmenin aralıklı tekrar, odaklanmış uygulama ve anında geri bildirim gibi belirli bilişsel ilkelerden faydalandığını ve bunların hepsinin derin bilgi oluşturmak ve uzun vadede hatırlamak için çok önemli olduğunu açıklıyor. Aşkın öğrenciler, öğrenmenin her aşamasına nasıl yaklaştıkları konusunda daha bilinçli olmak eğilimindedir. Bilgiyi sadece ezberlemekle kalmayıp derinlemesine anlamaya çalışırlar.

Nasıl Aşkın Öğrenci Olunur?

Kendi hayatımdan örnek verecek olursam, Bilim Sanat Vakfı’nı kuruşumu anlatayım:

Tahsil hayatım boyunca hep iyi okullarda ve iyi hocalarla okudum; gerçi hep devlet okullarında ücretsiz! Arkadaşlıklarımsa hala berdevam; ama hiçbir zaman tatmin olmadım. İlkokulda pek aklım yatmamıştı resmi öğretilere, İEL’de de müfredatı yanlı, “batıcı” bulurdum. Yani demek istediğim öğrenciye ne, niçin öğretiliyor, anlatılmaz, seçme hakkı olmadan benimsemesi beklenirdi. Bu beni kendi başıma alternatif aramaya itti. Bu çabalarımla kendi seçtiğim birçok konuda aşkın ve özgün öğrenim gerçekleştirdim. Nihayetinde BSV’yi kurduk. Ama onların kurduğu ve bilahare akamete uğrayan Şehir Üniversitesi’nin bunu devam ettirmesi mümkün değildi, çünkü resmi bir kurumdu.

Scott aşkın öğrenme stratejisi, kendi kendine disiplinli bir şekilde ve hedeflenen zamanda etkili öğrenebilmek becerisi demektir, diyor. Aşkın öğrenimin dokuz evrensel ilkesi var:

1.İlke: Üst Öğrenme:

Verimli ve etkili bir öğrenme sürecine ulaşmanın yani nasıl öğrenileceğini öğrenmenin en önemli adımı üst öğrenmedir. Çünkü öğrenilmesi gerekenleri anlamayı ve öğrenmek sürecinde en faydalı yaklaşımın ne olacağını belirlemeyi sağlıyor. Öğrenilecek becerinin haritasını çıkarmak burada önemli ilk adımdır. Young, üst öğrenmeyi nasıl öğrendiğimizi analiz etmek olarak betimliyor. Öğrenim sürecine başlamadan bir adım geri çekilip seçilen yöntemi incelemek projenin mihenk taşı sayılıyor.

Üst Öğrenmenin Üç Ana Prensibi

Haritayı keşfetmek, materyalleri toplamak ve öğrenim planını oluşturmak. Bu üç adım öğreniciyi gerekli bilgileri toplamak, kaynakları belirlemek ve ihtiyaçlarına uygun bir öğrenme planı oluşturmak sürecine yönlendirir.

1.Harita Oluşturmak:

İlk aşamada öğrenmeye çalıştığınız konunun yapısını anlamaya odaklanın. Bu aşamada bir alanın bilgi kapsamını analiz etmek, ana kavramları ve becerileri belirlemek gerekir. Yazar, öğrenicilerin konunun “genel yapısını” anlamalarını ve bunu daha küçük ve anlaşılabilir parçalara ayırmalarını öneriyor.

2.Materyalleri Toplamak:

Üst öğrenmenin ikinci adımı, ilgili kaynakları toplamaktır. Bu aşama, konunun temel kısımlarını kapsayan kitaplar, dersler, makaleler veya çevrimiçi eğitim kaynakları bulmayı gerektirir. Young, aşkın öğrenicilerin kendi hedef ve öğrenme tarzlarıyla uyumlu materyalleri aramalarını önerir. Bu adım yüzeysel bilgi seviyesinde kalacak kaynakların ötesine geçip gerçekten faydalı materyalleri bulmayı içeren bir beceriklilik gerektiriyor.

3.Aksiyona Geçmek:

Üst öğrenmenin son aşaması olan aksiyona geçmek öğrenim sürecini hem verimli hem de etkili olacak şekilde yapılandırmayı içeriyor. Bu; önceliklerin belirlenmesi, yöntemlerin seçilmesi ve materyali ele almak için en iyi sıranın tespit edilmesi anlamına geliyor. Bazı konular ezber, bazıları ise pratik, diğerleri de tekrar gerektirir. Öğrenilecek becerilere en uygun yöntemleri seçmek gerekiyor.

Üst öğrenmede özgünlük gerekir. Geleneksel eğitim genellikle “tek tip” bir yöntem kullanırken üst öğrenmek, öğrenicilerin kendi hedefleri ve öğrenme tercihleriyle uyumlu, konuya ve tarzlarına uygun bir usul benimsemelerine olanak tanıyor. Farklı teknikleri deneyip süreç içinde uyarlamak öğrencinin her bir aşkın öğrenim projesinde giderek daha iyi olabileceğini gösterir. Mesela, bazı öğrenciler kısa, odaklanmış çalışma sürelerine bölünmüş oturumlardan faydalanırken diğerleri daha uzun, yoğun çalışma oturumlarını tercih edebilir.

Ne Kadar Planlama Yapmalıyız?

Kitapta yazar bu bölümde, üst öğrenmenin varılacak son nokta değil, sürekli gelişen bir süreç olduğunu vurguluyor. Sabit yöntemlere takılıp kalmak yerine, değişen koşullara hızlı ve esnek yanıt verebilmenin önemini anlatıyor. Öğrenicilerin, ilerlemelerini takip ederek etkisiz yöntemlere bağlı kalmak yerine, gerektiğinde stratejilerini değiştirmeleri gerektiğini söylüyor. Böylece, neyin işe yarayıp yaramadığını değerlendirerek kendi yöntemlerini daha kişisel hale getiriyorlar. Young bu sürece “öğrenmeyi öğrenmek” diyor; çünkü bu yaklaşım, kişinin kendi öğrenme tarzını ve eğilimlerini daha derinlemesine anlamasını sağlıyor.

2.İLKE: Odaklanmak

Modern dünyada sürekli olarak sosyal medya bildirimleri, e-postalar ve diğer dijital dikkat dağıtıcılarla karşı karşıyayız. Halbuki odaklanmak başarı için şarttır. Öğrenim sürecinin olmazsa olmazı dikkat ve odaklanmaktır. Aşkın öğrenmenin başarılı olması ancak verimli bir odaklanmak stratejisi geliştirmekle mümkün olabilir. Yazar bu bölümde okuyucuyla dikkat dağıtıcı unsurlarla başa çıkmak, öğrenmeye daha derinlemesine odaklanmak ve odaklanmayı sürdürmek konusunda stratejileri paylaşıyor.

Odaklanamamak:

Ertelemek bilinçsizce oluyor; kabul etmek, kaçınmanın ilk adımıdır. Özellikle uzun veya karmaşık görevlerde işe başlamak zor olabilir. Bu aşamada erteleme esnasında hissedilen duyguyu saptamak ve ona karşı bir direnç uygulayacak yöntemleri öne sürmek etkili olabilir. Bu noktada yazar, daha önce bir yazımda açıkladığım Pomodoro Tekniği etkili bir çözüm olarak sunuyor. (https://muratulker.com/y/yorulmaktan-zevk-aliyorum/)

Bu teknikte, 25 dakika boyunca kesintisiz çalışıp ardından 5 dakikalık kısa bir mola verilir. Bu yapı, işe başlamayı kolaylaştırmak ve dikkat süresini kademeli olarak artırmak için güçlü bir araç sunar. Her 25 dakikalık “pomodoro” zihni odaklanmaya hazırlar ve başlangıç zorluğunu aşmayı kolaylaştırır.

Odaklanmayı Sürdürememek:

Öğrenmeye başladıktan sonra dikkatin dağılmadan devam edebilmesi, verimli öğrenmek için çok önemli bir konudur. Young, odaklanmayı sürdürebilmenin tıpkı bir kas gibi geliştirilebileceğini vurguluyor. Kısa molalar vermek, dikkati taze tutmak açısından yararlıdır. Üç ana etken odaklanmayı zorlaştırabiliyor:

Ortam:

Telefon bildirimleri, gürültü, dağınıklık veya televizyon gibi çevredeki fiziksel dikkat dağıtıcı unsurlar dikkati bölebilir. Young, odaklanmayı sürdürebilmek için ortamın sadeleştirilmesi ve dikkat dağıtıcı unsurların azaltılmasının önemli olduğunu vurguluyor.

Görev:

Büyük ya da çok aşamalı görevler başlangıçta motivasyon kaynağı olabilirken, süreç içinde odağın kaybolmasına neden olabilir; görevin karmaşıklığı veya uzunluğu dikkati dağıtan bir diğer büyük etkendir. Young, bu tür görevleri daha küçük ve yönetilebilir parçalara ayırarak çalışmanın odaklanmayı kolaylaştıracağını belirtiyor. Pomodoro Tekniği gibi yöntemler, görevi bölerek daha verimli çalışma sağlar.

Zihinsel Dalgalanmalar:

Zihnin sürekli başka düşüncelerle veya yapılacak başka işlerle meşgul olması yani zihinsel dalgalanmalar odaklanmayı zorlaştırır. Young, bu içsel dikkat dağınıklığını önlemek için düşünceleri bir kenara not almayı veya kısa bir ara vererek zihni toparlamayı öneriyor.

iii. Doğru Odak Türünü Oluşturamamak:

Young, her görevin farklı bir odak türüne ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Basit görevlerde yüzeysel odak yeterli olabilirken, analiz veya yaratıcılık gerektiren işler için daha derin bir odaklanmak gerekir. Bu tür görevlerde, dikkat dağıtıcı unsurları tamamen ortadan kaldırmak ve zihni işin doğasına uygun bir odak moduna getirmek büyük önem taşır.

3.İLKE: Doğrudanlık

Doğrudanlık, aşkın öğrenim yönteminin en ayırt edici özelliği olarak öne çıkıyor. Öğrenmenin en etkili yolu, bilgiyi teorik olarak almak değil, doğrudan uygulamaktır. Kitapta, doğrudanlık “öğrenmenin, onu kullanmak istediğiniz duruma veya alana doğrudan bağlı olması” olarak tanımlanıyor. Bu bölümde Young, doğrudan öğrenmenin önemine, uygulamalı deneyim kazanmanın yollarına ve karşılaşılan zorluklarla başa çıkma stratejilerine yer veriyor. Günümüz dünyasında yazılı bilgiye hızla ulaşmak mümkün, ancak bu bilgiyi pratiğe dökme ve kullanmak konusunda aynı başarı sağlanamıyor. Pratik yapmak yerine yazılı bilgi ile yetiniyoruz. Halbuki beceri kazanmak ancak pratik yapıldığında elde edilebiliyor. Yazar, doğrudan öğrenmenin en kolay yolu, iyi olmak istediğiniz şeyi yapmaya çok zaman ayırmaktır, diyor. Ama her zaman doğrudan öğrenim mümkün olamıyor. Young, bu gibi durumlarda öğrenilen beceriyi test etmek için yapay bir proje veya simüle edilmiş bir ortam yaratmayı öneriyor. Doğrudan öğrenmek daha zor ve çaba gerektiren bir süreçtir; yalnızca kitap okumaktan veya ders dinlemekten çok daha fazla öz disiplin gerektirir. Bu disiplini sağlayabilmek, aşkın öğrencilerin başarıya ulaşmasındaki ilk adımdır.

Aşkın öğrenciler, doğrudanlık ilkesini dört farklı taktikle uygulayabilir:

Taktik, Proje Tabanlı Öğrenmek: Bir beceriyi öğrenmek için ders almaktan ziyade, bir projeye dahil olmak yani öğrenme sürecini bir üretim hedefine dayandırmak, her zaman geniş çaplı bilgi edinmeyi sağlamasa da konuyu uygulamalı olarak öğrenmeyi garantiler. Örneğin, programlama öğrenmek için kendi bilgisayar oyununuzu geliştirmek, proje tabanlı öğrenmeye harika bir örnektir.

Taktik, Daldırmak Yöntemi: Kendinizi öğrenmek istediğiniz becerinin uygulandığı ortama hasretmenizdir. Dil öğrenmek buna bir örnektir; yabancı bir dili en etkili ve verimli şekilde öğrenmek için o dilin konuşulduğu ortamda bulunmak, bu yöntemin gücünü gösterir.

Taktik, Uçuş Simülatörü Yöntemi: Bazı beceriler her zaman gerçek hayatta birebir uygulanamayabilir. Bu yöntemde önemli olan bilişsel becerilerdir: öğrenilen bilgiyi gerektiğinde kullanmak için doğru karar verebilmek yeteneğidir, mesela uçak simülatöründe uçuş yapmak veya seyahate çıkmadan önce kelime çalışmak yerine, konuşmak pratiği yapmak çok daha faydalıdır.

Taktik, Abartma Yaklaşımı: Doğrudanlık ilkesini uygulamanın bir başka yolu, pratiği yapılan becerinin zorluk seviyesini artırmaktır. Öğrenci bunu kendisi bilinçli olarak yapar. Bu yöntem, çok odaklanmak, cesaret ve özgüven gerektirir. Örneğin, Dünya Hitabet Yarışması’na hazırlanan Tristan de Montebello, topluluk önünde konuşma pratiklerini ortaokul öğrencilerinin önünde yapmayı tercih etti. Çocukların yer yer acımasız sayılabilecek tepkileri, ona en keskin geri bildirimleri sağlayarak unutulmaz dersler verdi.

İLKE, Alıştırma Yapmak

Alıştırma yapmak bilgiyi pekiştirme, becerileri geliştirme ve öğrenmeye engel olan unsurları tespit ederek üstesinden gelmek sürecinde çok büyük bir yer tutuyor.

Öğrenmek sadece bilgi edinmek değil, aynı zamanda bilginin kalıcı hale gelmesidir. Bu beyinde yeni sinir bağlantıları kurmak ve güçlendirmekle oluyor. Tekrarlanan alıştırmalarla pekiştirilen bu bağlantılar, bilgiyi kalıcı bir şekilde hafızamıza yerleştiriyor, öğrendiklerimizi benimsiyoruz; hareket ve tutumlarımız haline geliyor. Boşuna Übung macht Meister yani alıştırma ustalaştırır, dememişler.

Öğrenmek esnasında beynimizin kaldırabileceği bir bilgi sınırı var ve bu sınırı aştığımızda öğrenmek zorlaşabiliyor. Scott Young, bunu “bilişsel yük” teorisiyle açıklıyor. Öğrenme sırasında bilişsel yükü iyi yönetmek için bilgiyi daha küçük parçalara ayırmak, temel becerilere öncelik vermek gerekiyor. Mesela, iyi bir makale yazmak istiyorsanız, önce makalenin temel yapısına ve ana fikirlere odaklanmak, dil bilgisi gibi detayları ikinci plana almak daha verimli olacaktır. Aynı şekilde, büyük bir iş hedefini gerçekleştirmek istiyorsanız, bunu aşamalar halinde planlamak sizi hedefinize daha hızlı ve emin adımlarla ulaştırır.

Bilgiyi teori olarak değil, doğrudan uygulamada öğrenmeyi ve pekiştirmeyi amaçlıyor. Scott Young, bir dili öğrenmek için o dili gerçekten konuşmak, bir yazılım dili öğrenmek için onu projeler üzerinde uygulamak en etkili yöntemdir, diyor. Bu, iş dünyasında da geçerlidir.

Alıştırmaları etkili kılmak için onları hedefe yönelik olarak tasarlamak gerekiyor. Her zaman ulaşılabilir ama sizi zorlayan hedefler koymak, konfor alanınızdan çıkıp gelişmeyi sağlıyor. Mesela yeni bir iş modeli geliştiriyorsanız, teorik bilgileri pratiğe dökerek test edin ve geri bildirim alın.

Farkındalık alıştırmaları, kişinin öğrenme sürecinde kendi performansını ve yaptığı hataları gözlemleyerek daha bilinçli bir şekilde gelişmesine yardımcı olur. Yazar, bu tür alıştırmaların, öğrenmede “kör noktaları” keşfetmek için etkili olduğunu belirtiyor. Farkındalık alıştırmalarıyla kişi, belirli becerilerde eksikliklerini ve gelişmesi gereken yönlerini daha iyi fark eder.

5.İLKE, Geri Getirmek ve Test Etmek:

Öğrenilen bilgiyi kalıcı hale getirmekte geri getirmek yöntemi oldukça etkili bir araç. Bilginin elde edilmesinin yanı sıra bilgiyi geri getirebilmek de öğrenmeyi güçlendiren bir etkendir. Tekraren hatırlamak ve uygulayarak pekiştirmek sizi başarılı kılar. Bir bilgiyi tekrarlayarak okunmak yerine, onu geri getirmek uygulamalarıyla hatırlamak hafızada daha güçlü bir yer edinir. Mesela, bir konuda kendinizi test etmek veya öğrendiğiniz konuyu kendi kelimelerinizle açıklamaya çalışmak, bilgiyi daha derine yerleştirir. Bu etki, öğrenmede kalıcılığı artırıyor. Young’a göre, öğrendiklerimizi yalnızca gözden geçirmekle yetinmek yerine, aktif olarak geri getirmek pratiği yaparak kalıcı hale getirmeliyiz.

Çalışma paradoksu, doğru bilinen bir yanlışı önümüze getiriyor. Bilgi edinme sürecinde daha çok çalışmanın her zaman daha iyi öğrenmek anlamına gelmediğini belirtiyor. Young burada, geri getirme sürecinin bilgi yüklemesinden daha etkili olduğunu savunuyor. Bilgiyi geri getirip kullanmaya ağırlık vermek öğreniciye daha sağlıklı bir öğrenme süreci sunuyor.

6.İLKE, Geribildirim:

Geribildirim, aşkın öğrenimin en değerli kısımlarından biridir; çünkü böylece gelişimimizi nelerin hızlandırıp nelerin engellediğini fark edersiniz.

Yüzleşmekten çekindiğimiz geri bildirimler bir nevi “ayna” görevi görür; gelişmenin yolu yalnızca övgüyle değil, hatalarımızla yüzleşmekten geçiyor.

Geribildirim bilgiyi aktif hale getiriyor, eksik yönlerimizi ortaya koyuyor ve nerede ilerleme kaydetmemiz gerektiğini gösteriyor. Özetle, bilgi sahibi olmak yeterli değil; bu bilgiyi geri bildirimlerle güncel tutmak ve daha iyiye uyarlamak, öğrenmeyi gerçek bir başarıya dönüştürüyor.

Geribildirim Türleri

Yazar üç ana geribildirim türü üzerinde duruyor ve her birinin öğrenmeye farklı katkılar sağladığını belirtiyor:

Sonuç Geribildirimi: Bu, işin sonunda elde ettiğiniz genel değerlendirmedir.

Bilgilendirici Geribildirim: Bu ise, hatalarımızın veya eksiklerimizin sebebini anlamamıza yardımcı olur.

Düzeltici Geribildirim: Hatalarımızı görmemize ve nasıl düzeltileceğine dair rehberlik sunar. Bulunması en nadir geribildirim örneği denebilir. Bu tür geribildirim, kusurlarımızın farkına varıp onları nasıl daha iyi hale getirebileceğimizi gösterir. Bir konuşma esnasında doğru terimi kullanma konusunda yapılan bir yönlendirme, düzeltici geribildirim örneğidir. Bu aslında feedforward, bir yazımda belirtmiştim. (https://muratulker.com/evet-mi-hayir-mi-hakkini-vermek-gerek/)

Geribildiriminizi Nasıl İyileştirebilirsiniz?

Yazar geribildirimi ayırt etmenin yanında ayrıca okuyucuya geribildirimden en verimli şekilde yararlanmak için dört farklı taktik öneriyor:

Taktik, Gürültüyü Önlemek: Aldığınız geribildirimleri değerlendirirken, işinize yaramayan, asıl hedefle ilgisi olmayanları ayıklamalıyız. Bu odak noktamıza hızla ilerlememize yardımcı olur.

Taktik, Zorluğun Nabzını Tutmak: Zorlayıcı ama ulaşılabilir hedefler belirlemek önemlidir. Çok kolay ya da çok zor olmayan hedefler, öğrenme sürecimizi sürdürülebilir kılar ve adım adım ilerlememizi sağlar. Gelişimin, dengeli bir hızla ilerlemesi hedefe ulaşmada büyük fark yaratır. Geribildirimleri değerlendirirken de göz önünde bulundurulmalıdır.

Taktik: Üst Geribildirim: Gelen geribildirimleri bir üst seviyeye taşımak, gelen geri bildirimlerle yetinmemek, uygulamak, bize daha geniş bir perspektif kazandırır.

Taktik, Yoğun ve Hızlı Geribildirim: Young, sürekli ve hızlı geribildirimin öğrenmeyi hızlandırdığını belirtiyor. Hatayı anında fark edip çözmek, bir sonraki adımı daha güçlü atmamızı sağlar. Özellikle kısa süreli projelerde ya da hızlı tempolu süreçlerde hızlı geribildirim almak, öğrenme sürecini daha verimli hale getirir.

Yazarın bu geri bildirim taktikleri, öğrenmenin aslında “açık fikirli bir gelişim süreci” olduğunu hatırlatıyor. Hedeflere ulaşmak ve başarıyı kalıcı kılmak için bu taktikleri öğrenmeli ve uygulamalıyız. Geribildirim almak kadar, bu geribildirimlerle daha iyi bir düzleme ilerlemek önemlidir.

İLKE: Akılda Tutma

Öğrendiklerimizi kalıcı hale getirmek için şimdi “Akılda Tutmak” ilkesine odaklanalım. Hepimiz bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı bir dönemde yaşıyoruz; fakat öğrendiğimiz şeylerin kısa süre sonra unutulması olağan bir sorun. Peki, bu öğrendiklerimizi nasıl kalıcı hale getirebiliriz? Hafıza sistemimizi nasıl güçlendirebiliriz? Scott H. Young, bu konuda oldukça faydalı stratejiler sunuyor.

Sızdıran Kovayı Doldurmayın

Young, hafızayı “sızdıran bir kovaya” benzetiyor. Öğrendiklerimiz tıpkı bu kovanın içindeki su gibi hafızamızda kalıyor; ama yenilerini öğrendikçe, eski bilgilerimiz yavaşça sızıp gidiyor. Birçok insanın bilgiye ulaşmaya odaklanıp, onun kalıcılığı üzerine düşünmemesi burada temel hata. Sürekli yeni bilgiyi hafızaya eklemek değil; öğrendiklerimizi yerinde tutmak gerekiyor. Hafızamızı güçlendirmek ve öğrendiklerimizi hatırlayabilmek için ise bazı yöntemleri uygulamak şart!

Nigel Richards’ın Sırrı Ne?

Dünya Scrabble Şampiyonu olan Nigel Richards’ın, Fransızca bilmemesine rağmen kısa sürede on binlerce Fransızca kelimeyi hafızasına alarak Fransızca Scrabble Şampiyonu olması sıra dışı bir olaydı. Richards’ın sırrı, uzun bisiklet sürüşlerinde yaptığı tekrarlarla öğrendiği kelimeleri zihnine kazımaktı. Öğrenilen bilginin düzenli aralıklarla tekrarı her alanda başarı getirecek bir yöntem. Young, bu örnek üzerinden hafızamızı güçlendirmenin tekrar yoluyla mümkün olduğunu anlatıyor.

Bir Şeyleri Anımsamak Neden Bu Kadar Zor?

Öğrenilen bilgilerin çoğu kısa zamanda unutuluyor. Beynimiz, enerji tasarrufu yapabilmek için bazı bilgileri “önemsiz” olarak etiketliyor ve onları saklamıyor. Hafızada kalması gereken bilgilerin devamlı kullanılması, beyne bu bilginin önemli olduğunu hatırlatır. Böylece, beyin bu bilgiyi daha uzun süre saklamaya yönelir. İşte bu noktada, öğrenilen şeylerin zihinde kalması için onları sürekli kullanmak, üzerinde düşünmek veya hatırlamak beyin için sinyal görevi görür. Beynimize “Bu bilgi önemli, sakla!” mesajı vererek eğitmemiz gerekiyor.

Unutmayı Nasıl Önleyebilirsiniz?

“Bir öğrenme sürecinin içindeyken ilk hafta öğrendiğiniz şeyleri son hafta yeniden öğrenmenize gerek kalmayacak şekilde nasıl muhafaza edebilirsiniz?”

sorusunu yöneltiyor okuyucuya Young. Unutmayı önlemenin en etkili yolu aralıklı tekrar yapmak en çok öne çıkan yöntemlerden. Yazar yine özgün öğrenme tarzının altını tekrar çizerek hem hedefe ulaşmaya hizmet eden hem de devamlı kullanılabilecek bir yöntem seçmeyi öğütlüyor. Farklı aşkın öğrenme projelerinde kullanılmak üzere aralıklandırmak, işlemselleştirmek, aşırı öğrenmek ve anımsatıcılar gibi hafıza mekanizmalarını kullanmanın faydalarına değiniyor.

Bilgiyi kalıcı hale getirmek savaşarak olur. Scott H. Young, bilgiyi kalıcı hale getirmeyi bir savaş olarak nitelendiriyor. Bu savaşı kazanmak için de geriye dönük hatırlama, düzenli tekrar ve geri getirmek gibi yöntemleri öne çıkarıyor. Zira öğrendiğimiz bilgileri bir kâğıda dökmek, bu bilgileri başkalarına anlatmak veya küçük testlerle kendimizi sınamak hafızamızı taze tutmaya yarıyor. Bu teknikler, öğrendiğimiz bilgileri zihnimizde canlı tutarak unutmanın önüne geçer, yazarın da nitelendirdiği gibi hafızamızı “sızdıran kova” olmaktan çıkarıp bilginin akılda kalıcı hâle gelmesini sağlar.

İLKE: Sezgi, İnşa Etmeden Önce Kazın

Young, bu bölümde öğrenmenin yalnızca bilgi edinmek değil, bilginin özüne inerek sezgisel bir anlayış geliştirmek olduğunu ortaya koyuyor. Öğrenmede sezgisel bir kavrayış edinmek yüzeysel öğrenmek ve ezberlemenin çok daha ötesidir. Öğrenimde sağlam bir temele ulaşmak, bilginin katmanlarını keşfetmekle mümkün olur. Bilgiyi derinlemesine öğrenmek, onu kavramak, ilerleyen aşamalarda sezgi geliştirmemizin anahtarıdır. Yazarın da değindiği üzere, öğrenmenin temeli sağlam olmadığında, bilginin üzerinde inşa edilen her şey kırılgandır. Bu yüzden sezgiyi beslemek için önce bilginin temelini sağlamlaştırmak gerekir.

Young Feynman’ın sihrinin sırrını çözmekten bahsederek sezgi kavramını açıklıyor. Nobel ödüllü fizikçi Richard Feynman’ın öğrenme yaklaşımını inceliyor. Feynman, karmaşık konuları anlaşılır bir dille açıklamak yeteneğiyle bilinen bir bilim insanı. Başarısının sırrı, konuyu derinlemesine anlamasından geliyor. Feynman’a göre, bir şeyi gerçekten öğrenmek istiyorsanız o bilgiyi en yalın haliyle başkalarına anlatabilecek kadar özümsemelisiniz. Sonraları “Feynman Taktiği” adı verilen bu öğrenme yaklaşımı öğrendiklerinizi kelimelere döküp sadeleştirerek açıklamanızı önerir. Böylece konunun ne kadarını gerçekten anladığınızı test edebilirsiniz. Karmaşık konuları sadeleştirerek açıklamak, derin bir anlayış düzeyi gerektirir ve böylece eksiklerinizi saptayabilirsiniz. Feynman’ın izinden giderek zor bir konuyu bir çocuğa ya da konuya yabancı birine anlatabilecek kadar sadeleştirdiğinizde, bilgiye hâkimiyetinizi de pekiştirmiş olursunuz! Kitaba göre bu taktik, öğrenim sürecinde eksikleri belirleyip sezgi oluşturmanın en sağlam yollarından biridir. Zaten ben de “zor konuların yalın anlatımı” derken Feyman Taktiğini mi uyguluyorum, ne dersiniz? J

Sezgiyi geliştirmek, yalnızca bilgiyi almakla değil bilgiyi düzenli olarak sorgulamak ve derinlemesine incelemekle mümkündür. Sezgiyi güçlendirmek için sürekli olarak “Bu bilgi neden doğru?” ya da “Bu bilginin temelinde ne var?” gibi sorular sormak gerekir. Bu şekilde bilgi yalnızca yüzeyde kalmaz, derinleşir, bir anlayışa dönüşür. Bilgiyi gerçek anlamda kavramak için onu çeşitli açılardan düşünmek, farklı senaryolarda nasıl işleyeceğini analiz etmek sezgiyi artırır. Young, bilgiyi yalnızca ezberlemek yerine bu tür sorgulamalarla bilgiye yaklaşmanın sezgiyi geliştirdiğini savunuyor. Bilgiyi yeniden yorumlamak, bağlantılar kurmak, olayları ve kavramları bir bütün halinde değerlendirmek yani bilgiye sorgusuz bir cümleler bütünü değil bir bağlam katabilmek yetisi, sezgileri güçlendirir. Böylece öğrenmeyi kalıcı hâle getirir. Feynman gibi büyük düşünürlerin yöntemleri üzerinden sunduğu bu öneriler, öğrenmeyi bir adım ileri taşıyor.

İLKE: DENEYİMLEMEK, Konfor Alanınızın Dışını Keşfedin

Yazarın “Deneyimlemek” adını verdiği ilke, bilgiye farklı açılardan yaklaşarak ve yeni şeyler deneyerek ustalaşmanın en etkili yollarından biridir. Peki, öğrendiğimiz bilgiyi nasıl daha iyi deneyimleyebiliriz? Bu bölümde Young, öğrenmeye deney odaklı bir bakış açısıyla yaklaşmanın faydalarını ve farklı deneyimlemek yöntemlerini anlatıyor.

Konfor Alanınızın Dışını Keşfedin: Öğrenmede gelişmenin yolu seviye atlamayı gerektiren her alan gibi için konfor alanının dışına çıkmakla mümkündür. Yenilikçi fikir, icatlar ve daha fazlası bilmediğimiz şeyleri denemek ve risk almaktan geçiyor. Konfor alanında kalmak alıştığımız yöntemlere saplanıp kalmak demektir. Oysa deneyim kazanmak için bazen yanlış yapmayı göze alarak, yeni yollar denemek gerekir. Young, konfor alanının dışındaki deneyimlerin, kişinin gelişimine büyük katkı sağlayacağını ifade ediyor.

Van Gogh Resim Yapmayı Nasıl Öğrendi?

Aşkın öğrenim yöntemleri her ne kadar teknolojinin ilerlemesiyle dönüşüp katlansa da aslında teknolojiden bağımsız tarih boyunca birçok önemli şahsiyetin çalışma noktalarında yer edinmiş. Buna en iyi örnek deneyleme ilkesi ve Van Gogh diyebiliriz. Van Gogh ressamlıkta ustalığa ulaşmadan önce birçok farklı tarz ve teknikle deney yaparak kendi sanatsal yolculuğunu yaşamış. Yazar, Van Gogh’un çeşitli resim akımlarını sürekli deneyerek kendini geliştirdiğini anlatır. Van Gogh, tek bir tarza bağlı kalmak yerine farklı yaklaşımlarla çalışmış, resme farklı yönlerden bakarak tarzını bulmuş. Bu arayış pratiği onun sanatsal becerilerini oldukça geliştirmiş. Buradan yola çıkan Young’a göre, yeni şeyler denemekten çekinmemek ve kendimizi farklı alanlarda sınamak, tıpkı Van Gogh gibi size de ustalığa giden yolu açar.

Deneyimlemek Ustalığın Anahtarıdır, çünkü her deneme aşkın öğrencinin farklı alanlarda kendisini keşfetme şansı demektir. Öğrenmek, sadece bilinen “güvenli” alanlarla sınırlı kalmak değil, farklı yöntemleri test edebilmek yetisi gerektiriyor. Ustalığa ulaşmak için, bilgiyi keşfetmek ve onu yeni deneyimlerle zenginleştirmek önemlidir.

Üç tür deneyimleme var. Young, öğrenim sürecinde üç ana deneyleme türü olduğunu söylüyor:

Öğrenmek Kaynaklı Deneyim Kazanmak: Bu, farklı kaynaklardan yeni bilgiler alıp deneme yapmak anlamına gelir. Örneğin, farklı kaynaklardan araştırma yaparak veya değişik teknikleri okuyarak öğrendiklerinizi pratiğe dökmek, bilgi zenginliği sağlar.

Teknikle Deneyim Kazanmak: Teknik denemeler, belirli bir konuda farklı teknikleri kullanarak yapılan denemelerdir. Örneğin, yazı yazarken yeni anlatım yöntemleri uygulayabilirsiniz. Bu çeşitlendirmeye yönelik denemeler, bilgiyi teknik olarak geliştirmek için ideal bir yöntemdir.

Tarzla Deneyim Kazanmak: Farklı tarz denemeleri, kişisel yaratıcılığınızı keşfetmenizi sağlar. Vincent Van Gogh örneğindeki gibi, farklı tarzlarda resim yapmak zamanla sanatçının kendine ait yöntemi bulmasını sağlayarak özgün olmasını sağlamıştır. Tarz denemeleri, öğrenmenin eğlenceli ve kişiselleşmiş bir yoludur.

Deneyimleme yaparken öncelikle neyi geliştirmek istediğinizi belirlemek önemlidir. Deneme yanılma sürecinde hangi yöntemlerin işe yarayacağını ve ne gibi sorunlarla karşılanacağını kestirmek ve bu sorunları çözmek için olası yollar aranmalıdır. Young ayrıca, belirli hedefler doğrultusunda yapılan deneylerin öğrenme sürecini daha verimli hâle getirdiğini belirtiyor. Örneğin, yabancı bir dili öğreniyorsanız her gün küçük denemeler yaparak öğrendiklerinizi test edebilirsiniz. Deneyler, büyük adımlarla değil küçük ve düzenli uygulamalarla yapıldığında daha etkili sonuçlar doğurur.

Deneyimleme süreci her zaman belirli bir sonuca ulaşmayı temin etmeyebilir ama belirsizlikler içinde yeni şeyler keşfetmeyi sağlar. Young, öğrenim sürecinde belirsizlikten korkmadan adım atmanın, deney yaparak ustalığa ulaşmanın bir parçası olduğunu anlatır. Belirsizlik içinde yapılan her deney, kişiye yeni şeyler öğrenmek fırsatı sunar. Bu da süreci renkli ve verimli kılar.

Scott H. Young, deneyleme ilkesini öğrenmede yeni şeyler denemenin ve gelişim için risk almanın önemini anlatarak açıklıyor. Bilgiyi uygulamalı deneylerle test etmek, yeni yollar keşfetmek ve hata yapmaktan korkmadan öğrenmek gelişim için en etkili araçlardan biri. Yazar burada, aşkın öğrenmenin son ilkesinin işlevini ayrı bir noktaya şu sözlerle koyuyor; “Deneyimleme bütün diğerlerini birbirine bağlayan bir ilkedir. Sadece yeni şeyler denemenizi ve belirli öğrenme zorluklarını nasıl çözeceğiniz konusunda kafa yormanızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda işe yaramayan yöntemleri bir kenara atarken sizi acımasız olmaya da teşvik eder.” Bu sayede deneyimleme zihniyetiyle öğrenim sürecine daha geniş bir perspektiften bakabilir ve her adımda yeni şeyler keşfedebilirsiniz.

Aşkın Öğrenme, öğrenmek tutkusu olan herkesin ilgisini çekecek ilham verici bir rehber niteliğinde. Young, geleneksel eğitimin aşıladığı öğrenim yöntemlerinin eksiklerini detaylıca açıklayarak öğrencilere aşkın öğrenmek adını verdiği daha etkili, yoğun ve hedef odaklı bir öğrenim tarzını bilimsel verilerle anlatıyor. Kitap boyunca, derinlemesine öğrenmenin herkes için ulaşılabilir olduğunu vurguluyor: “Öğrenmeyi hızlandırmak için kendi yolunuzu çizin, sizi asıl zorlayan alanlara cesurca dalın.” Bu sözlerle Young, öğrenme sürecini daha verimli hale getirmenin yalnızca tekniklerle değil, kişinin kendine ve öğrenme sürecine duyduğu ilgiyle bağlantılı olduğunu ifade ediyor.

Ben şunu anladım ki öğrenim işi kendini disipline etmeyi gerektiriyor ve öncelikle çocukluktan başlayarak herkese bu disiplini kazandırmamız şart! Eğitimi değil ama öğrenmeyi öğrenmek ve bu konuda ısrarcı olmak şart.

Önemli haberleri ve güncellemeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:61
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 15 Haziran 2025 18:05 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

İsrail ordusu duyurdu: Akşam saatlerinde yeniden başlayacak Dünya Haberleri

14 Haziran 2025 17:12see156

Tahran da hava savunma sistemleri devrede Dış Haberler

14 Haziran 2025 21:11see145

Ortadoğu da felaket çanları: İsral’in gerçek planı su yüzüne çıktı Sözcü Gazetesi

14 Haziran 2025 10:23see143

İran da Mossad avı! 5 ajan yakalandı

14 Haziran 2025 13:45see143

Edirne İl Genel Meclisi haziran ayı toplantıları sona erdi Edirne Haberleri

14 Haziran 2025 14:09see112

22. Türkiye Kuş Konferansı, İzmir de başladı

14 Haziran 2025 12:39see112

Duşakabin camında tek bir kireç lekesi dahi kalmıyor: Duşakabin camını ışıl ışıl yapmanın sırrı bulundu Sözcü Gazetesi

14 Haziran 2025 23:05see111

İran’da 9 general daha hayatını kaybetti

15 Haziran 2025 15:55see111

İsrail Savunma Bakanı: Hamaney, İsrail e füze fırlatmaya devam ederse Tahran yanacak Gündem Haberleri

14 Haziran 2025 13:14see111

Mardin haberleri Elif bulundu! Arkadaşı ve ailesi hakkında korkunç iddia: 18 yaşına girinceye kadar... 15 Haziran 2025

15 Haziran 2025 15:44see111

Cemil Tugay dan işten çıkarma açıklaması Sözcü Gazetesi

15 Haziran 2025 14:16see111

Tahran dan net mesaj: Savaş yayılacak, ABD üsleri de hedefte Gündem Haberleri

14 Haziran 2025 11:30see111

Gurbetçiler akın akın geliyor

14 Haziran 2025 10:31see110

İsrail, İran ın güneyindeki doğal gaz sahasına saldırdı

14 Haziran 2025 20:41see110

Balkondan alın ve çayını demleyin: Sağlığın gizli hazinesi Sözcü Gazetesi

14 Haziran 2025 16:42see110

Şampanya açma kavgasında silahlar konuştu: Yaralılar ve gözaltılar var

15 Haziran 2025 09:00see110

İmamoğlu ndan ortaokul öğrencilerine destek: Tarih yazacaksınız

14 Haziran 2025 20:47see109

Beşiktaş Hentbol Takımı Koray Ayar ı renklerine bağladı Spor Haberleri

14 Haziran 2025 16:46see109

Tahran da, İntikam Çağrısı bulunan dev afişler asıldı Dış Haberler

14 Haziran 2025 10:31see108

Efkan Ala: Netanyahu hükümeti küresel bir tehdit haline geldi

15 Haziran 2025 14:17see108
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları