SonTurkHaber.com
close
up
Mustafa’dan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

Mustafa’dan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.

15 Temmuz 2016’da hain darbe girişiminde şehit düşen Yeni Şafak Foto Muhabiri Mustafa Cambaz’ın ağabeyi Ali Cambaz, “Şehit haberiyle dünyamız başımıza yıkıldı. O günden sonra ne İstanbul’a ısınabildim ne de haberi aldığım tütün tarlasına bir daha tütün dikebildim. Annem iki, babam üç yıl sonra vefat etti. Sanki içimizden bir parça koptu, her şey eksildi” diyor.

15 Temmuz 2016. Türkiye’nin karanlık bir geceyle imtihan edildiği, ama aynı zamanda milyonların meydanlara inerek tarih yazdığı o gece. Tankların caddelere çıktığı, savaş uçaklarının şehirlerin üzerinden alçak uçuş yaptığı, köprülerin tutulduğu bir gecede milyonlarca insan tek yürek oldu. Sokaklar, meydanlar, caddeler doldu taştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla millet, darbecilere karşı göğsünü siper etti. O gece Türkiye, sadece bir darbe girişimini değil; aynı zamanda korkuyu, teslimiyeti ve karanlığı da yerle bir etti. İşte o gecenin kahramanlarından biri de gazetemiz Yeni Şafak’ın kıdemli foto muhabiri Mustafa Cambaz’dı. İstanbul Çengelköy’de darbecilere karşı direnirken göğsünden vurularak şehit düşen Cambaz’ın şehadeti sadece bir gazetecinin değil, aynı zamanda bir halk adamının, bir vatanseverin, bir dava insanının son yolculuğuydu. Ailesi için her zaman sevgi dolu bir evlat ve kardeş, meslektaşları için çalışkan, vakur ve ilkeli bir gazeteciydi. Onu tanıyan herkes, aynı cümleyi kuruyor:

“Mustafa mertti, cesurdu, vatanına âşıktı.”

Mustafa Cambaz’ın Yunanistan’da yaşayan ağabeyi Ali Cambaz ile konuştuk; vatan ve hakikat uğruna canını feda eden Yeni Şafak Pazar Eki’nin çalışanlarından ve gazetemizin kıymetli foto muhabiri Mustafa Cambaz’ı birlikte rahmetle ve minnetle yad ettik.

Mustafa evin en sakiniydi

Mustafa Cambaz, Yunanistan’ın Gümülcine kentinde üç kardeşin en küçüğü olarak dünyaya geldi. Ağabeyi Ali Cambaz, “Mustafa evin en sakiniydi, hatta benden bile sakindi. Saf ve fazla duygusaldı” sözleriyle tanımlıyor. Kardeşine duyduğu hem abi hem de bir baba şefkatiyle dolu konuşmasında Cambaz, “Mustafa’nın çocukluk yılları hep okulda geçti. Ben okuyamadım, içimde ukde kalmıştı. Babam o zamanlar köyde tarlaya götürürdü, hayvanlara bakardık. Ama Mustafa’nın okuması için ne gerekiyorsa yaptım. Babama da ‘Mutlaka okutalım’ dedim. Lise yıllarına kadar hep onun önünü açtım” diyor ve sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Mustafa ilkokulu burada bitirdi. İstanbul Zeytinburnu’ndaki İmam Hatip Lisesi’ne gitti. Lise son sınıfta ise düz liseye yatay geçiş yaptı çünkü o dönem İmam Hatip mezunlarının üniversiteye girmesi zordu. Düz lisede iki yılı tamamladı ve ardından üniversiteyi kazandı.” Ali Cambaz ve ailesi için unutulmaz anlardan biri de Mustafa’nın askerlik için Türkiye’ye kesin dönüş kararıydı. Ali Cambaz, “Bir Kurban Bayramı arifesiydi. Emniyetten aradılar, Mustafa’nın askerlik dönemi gelmişti. Ona ‘Askerlik yapacak mısın yoksa gidecek misin?’ diye sordum. Mustafa, ‘İki senemi boşa geçiremem, nasıl olsa artık Türkiye vatandaşıyım’ dedi. Hanımıyla da nişanlanmıştı. Sabah bayram namazından hemen sonra taksi çağırdım, kurbanını bile kesemeden yola çıktı. Gidiş o gidiş. Bir daha dönüş olmadı” sözleriyle o anları anlatıyor.

Mustafa Cambaz, babası Ahmet Cambaz, ağabeyi Ali Cambaz ve ablası Sabriye Cambaz ile birlikte.

Buluşmak için annem ve babamı Keşan’a götürürdüm

Ağabey Ali Cambaz 16 yıl boyunca İstanbul’da yaşamış. “İmalat işi yapıyorduk. Yazları memlekete dönerdim, o zaman işleri Mustafa’ya bırakırdım. Beraber çalışıyorduk. Ortak bir düzenimiz, aramızda güçlü bir bağ, güven ve dayanışma vardı” sözleriyle dile getiriyor. Ali Cambaz, Türkiye’de yaşadığı dönemde Mustafa ile birlikte aynı şehirde olduklarını, ancak anne ve babalarının Yunanistan’daki köylerinde kaldığını anlatıyor. “2002-2003’lerde ben bir tercih yapmak zorunda kaldım. Annemle babam ‘Biz İstanbul’da yaşamak istemeyiz, köyümüzü bırakmayız’ dediler. Mecburen Yunanistan’a geri döndüm. Annemle babama bakmak gerekiyordu” ifadelerini kullanıyor.

Yıllar boyunca farklı ülkelerde yaşasalar da Mustafa Cambaz’ın ailesiyle gönül bağları hiç kopmamış. Cambaz ailesi Yunanistan’da yaşarken, Mustafa Cambaz ise Türkiye’de hayatını kurmuştu. Mustafa Cambaz, her ne kadar Yunanistan’a dönemese de ailesiyle buluşmak için elinden geleni yaparmış. Ağabeyi Ali Cambaz, bu özlemi nasıl giderdiklerini şöyle anlatıyor: “Mustafa 25 yıl boyunca Yunanistan’a hiç gelemedi. Ben de bazen Mustafa’yı görsünler diye annem ve babamı İstanbul’a, bazen de sadece görüşmek için annemle babamı arabaya alır Keşan’a kadar götürürdüm. Mustafa da Yeni Şafak Gazetesi’nden Mehmet Şeker’le birlikte İstanbul’dan gelirdi.” Ali Cambaz, kardeşi Mustafa’nın en sevdiği şeylerden birinin kahve olduğunu söylüyor. Hem içmekten hem de dostlarına ikram etmekten keyif aldığını söyleyen Cambaz, yıllar boyunca düzenli olarak her buluşmalarında Yunanistan’dan kahve taşımış. Cambaz, “Ben buradan her ay neredeyse 3-4 kilo kahve götürürdüm. Bir kısmını kendine ayırır, geri kalanını gazetedeki arkadaşlarıyla paylaşırdı ” diyor.

En büyük hayali Kâbe’yi görmekti

Mustafa Cambaz, Türkiye’de yaklaşık 25 yıl boyunca haymatlos (vatansız) statüsünde yaşadı. Elinde yalnızca yıllar önce alınmış, süresi geçmiş bir belgeyle seyahat ediyor, gazetecilik yapıyor, hatta araç kullanıyordu. Ağabeyi Ali Cambaz “Mustafa’nın en büyük hayali Kâbe’yi görmekti. ‘Kimliğimi alayım, oraya gideceğim’ derdi. Orası hep kalbinde vardı” diyor.

Ali Cambaz, kardeşi Mustafa’nın fotoğraf makinesine ve işine olan tutkusundan da bahsediyor. Cambaz “Mustafa gezmekten ve fotoğraf çekmekten büyük keyif alırdı” diyor. Mustafa Cambaz’ın özellikle Osmanlı camilerini fotoğraflamaya büyük önem verdiğini anlatan ağabeyi Ali Cambaz, kardeşi Mustafa’nın Güneydoğu’daki bir anısını ise şöyle aktarıyor: “Ücra bir yerdeki harap haldeki Ulu Cami’ye girmek istemiş ama yasakmış. Mustafa kaymakamlıktan özel izin alıp içeri girmeyi başarmış. Çıkarken elindeki pahalı kamerayı korumaya çalışırken takla atarak yokuştan yuvarlanmış. ‘Bacağım kırılsın, önemli değil ama kameraya bir şey olsaydı üzülürdüm’ demişti.” Bu anıyı, son yüz yüze görüşmelerinde Bursa yolculuğunda anlattığını söyleyen Ali Cambaz, duygulanarak ekliyor:

“O, Mustafa’yı son görüşümdü. 15 Temmuz’dan yaklaşık iki ay önceydi.”

Mustafa Cambaz ailesi ile.

‘Mustafa’yı vurdular’ dedim babam donup kaldı

15 Temmuz 2016 gecesi...

Ali Cambaz tütün toplamaya hazırlanıyormuş. Cambaz, “O gece saat 11-12 gibi olayları duymuştuk ama sabaha karşı saat üç, dört gibi tarlaya çıkacaktık. Ama o gün tarlada tütün toplayamadım. Tütün elimde kaldı. Mustafa’nın oğlu Alparslan telefonla aradı ‘Babam şehit oldu’ dedi. Hemen eve babamın yanına koştum. Babam kalkmıştı. Ağlayarak yanına gittim. ‘Baba, Mustafa’yı vurdular’ dedim. Babam dondu kaldı. Ne ağladı ne bir şey söyledi. Şok gibi bir andı. O an hiç tepki veremedi. Annem de ağlamaya başladı. Ama ertesi gece eşim, kız kardeşim, eniştem ve babamla İstanbul’a gittik. Babam cenazede bir anda başladı ağlamaya, ondan sonra içini döktü” diye o anları anlatıyor.

15 Temmuz’dan sonra aile için zaman farklı akmaya başladı. Şehadet haberinden sonra İstanbul’a gelip cenazeye katılan Ali Cambaz ve ailesi için o günle birlikte hayatın dengesi değişmiş. Cambaz “Şehit haberiyle dünyamız başımıza yıkıldı. Annem hastaydı, hemen getiremedik ama sonra ‘Beni de götüreceksiniz Mustafa’nın mezarına’ dedi. Çok ısrar etti. Zorla arabaya bindirdik. Yolda bayılır diye endişeleniyordum. Ama mezara vardığında hiç ağlamadı. Sessizce döndük. Dönüşte ‘Seneye yine getirirsiniz değil mi?’ dedi. Söz verdim. Ben de şehit haberini aldığım tütün tarlasındaki yere bir daha tütün dikmedim. Annem iki yıl sonra vefat etti, babam üç yıl sonra. Bazen diyorum ki, annemin de babamın da belki 2-3 yılı daha vardı… Mustafa’dan sonra dayanamayıp gittiler” sözleriyle duygularını paylaşıyor.

“Ben o günden sonra İstanbul’a da hiç ısınamadım” diyor Ali Cambaz. Şehirde yıllarca üretim yapmış, imalatla uğraşmış. Trafiğini, gürültüsünü tanımış ama kardeşinin kaybından sonra “İstanbul’a hevesim kalmadı. Şehit haberinden sonra belki üç kere İstanbul’a geldim o da torunlarımı görmeye. Mustafa’sız İstanbul da eksikti” diyor. Mustafa’nın ardından geçen zaman ise yavaş yavaş bir iç boşluğa dönüşmüş. Cambaz “Belki garip gelecek ama söylemeden edemem. Hani hep diyoruz ya ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ diye… Ama galiba şehitler ölüyor kızım. O artık bir şehir efsanesine döndü. Sanki içimizden bir şey koptu, her şey eksildi” ifadelerini kullanıyor. Ali Cambaz, kardeşinin ardından kalan boşluğun tarifinin kolay olmadığını söylüyor. “Dokuzuncu mevlidimizi yapacağız inşallah. Hiç aksatmadım. Allah kabul etsin… Benden sonra

devam ederler mi bilemem ama ben elimden geleni yapıyorum” diyor.

Mustafa Cambaz ve ağabeyi Ali Cambaz.

Kimseyi kırmaz, saygıyla konuşur, herkese güvenirdi

Mustafa Cambaz sadece işine bağlı bir gazeteci değil, aynı zamanda insanlarla kurduğu güçlü iletişimle de çevresinde sevilen biriydi. Ağabeyi Ali Cambaz, kardeşinin insan ilişkilerindeki samimiyetini şu sözlerle anlatıyor: “Mustafa’nın diyaloğu gerçekten güçlüydü. İnsanlarla kolayca iletişim kurardı. Kimseyi kırmaz, saygıyla konuşur, herkese güvenirdi. Hatta bazen fazla güvenirdi, bu da onu zor durumda bırakabiliyordu.” Ekonomik anlamda da duyarlı bir insan olduğunu söyleyen Cambaz “İmalat işi yaparken, garibanlara hep destek olurlardı. ‘Param yok, biraz mal verin sonra öderim’ diye gelenlere karşı çok yumuşak davranırdı. Türkmenistan, Azerbaycan’dan gelen

müşterilere bile veresiye mal verirdi” sözleriyle anlatıyor.

Önemli haberleri ve güncellemeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:114
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 13 Temmuz 2025 04:06 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Justin Timberlake, hastalığını İstanbul da açıkladı

31 Temmuz 2025 22:37see188

Belediye aracıyla alkollü kaza

02 Ağustos 2025 07:06see160

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç müjdeyi verdi! Bankalar Birliği’nden çıkmamıza ramak kaldı!

01 Ağustos 2025 16:10see157

Son dakika: Tarihe çimento bulaştı mı? Çimento yapıda değil analizde çıktı Son dakika haberleri

01 Ağustos 2025 13:50see153

Putin in gizli haritası ortaya çıktı! Her zaman Rus topraklarının bir parçası diyerek o bölgeleri işaret etti

01 Ağustos 2025 17:27see150

2 Hayat bizi bıraktı Fatma Barbarosoğlu

01 Ağustos 2025 04:13see120

Fareli köyün kavalcısı Sözcü Gazetesi

01 Ağustos 2025 05:02see114

Silah kaçakçılarına eş zamanlı operasyon: 7 gözaltı

01 Ağustos 2025 01:21see114

YÖK ve Rekabet Kurulu nda atama kararları

01 Ağustos 2025 01:28see114

Beşiktaş ın Konferans Ligi nde rakibi belli oldu

31 Temmuz 2025 23:38see113

Adana da korkunç olay! İki aile arasında kan aktı: 2 kardeş öldürüldü, 4 yaralı

31 Temmuz 2025 23:37see113

Dublör kullanarak 10 milyon TL dolandıran 5 şüpheli tutuklandı

01 Ağustos 2025 00:37see113

İşte Osimhen in Galatasaray a maliyeti

31 Temmuz 2025 22:40see112

Endonezya da yanardağ patlaması: 10 kilometre kül püskürttü Sözcü Gazetesi

01 Ağustos 2025 21:16see112

Güney Kore, vatandaşlarına Kuzey Korelilerle kısıtlamalar olmadan görüşme izni vermeye başladı

31 Temmuz 2025 20:47see111

Kadıköy de su borusu patladı: Tazyikli su metrelerce havaya fışkırdı

31 Temmuz 2025 20:01see111

Cumhurbaşkanı Erdoğan a özel koreografi: Bir yanda Ayasofya, diğer yanda Kubbetü s Sahra

01 Ağustos 2025 20:42see111

Trump tan Rusya Ukrayna Savaşı nın halen sürmesi nedeniyle Moskova ya tepki

01 Ağustos 2025 01:04see111

İsrail ile ticaretini yasakladı: Kapısından dahi geçirmeyecek

01 Ağustos 2025 02:24see110

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Filistin devletini tanıma adımlarını memnuniyetle karşılıyoruz, Macron u arayarak tebrik ettim

31 Temmuz 2025 20:03see109
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları