SonTurkHaber.com
close
up
Oyunculuk ipte yürümek gibi Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

Oyunculuk ipte yürümek gibi Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.

TRT’nin uluslararası dijital platformu tabii’de yayınlanacak olan “Ayşe: Bir Ruh Macerası” dizisinde Ayşe Şasa’nın ilk eşi usta yönetmen Atıf Yılmaz’ı canlandıran Alper Saldıran “Her rol benim için kapalı bir kutu. Kutuyu açınca tüm verileri toplar, rolün bana söylediklerini dinlerim. Böylece hem rolü hem kendimi tanırım. Provalarda zihnimi serbest bırakır, o anın gerçekliğine ve karşımdaki oyuncunun tepkilerine göre şekillenir sahne. Bu süreç, ipte yürümeye benziyor. İlk başta zor ama çalıştıkça doğallaşıyor. Oyunculuğu bu yüzden seviyorum” diyor.

İstanbul’da 1984 yılında dünyaya gelen Alper Saldıran, oyunculuğa daha beş yaşındayken anaokulundaki piyeslerle adım attı. Çocukluk yıllarında tiyatronun yanı sıra folklore, özellikle de Kafkas danslarına ilgi duydu. İlkokuldan itibaren hem dansa hem tiyatroya aralıksız devam etti. Lise eğitimini Turizm Lisesi’nde tamamlayan Saldıran, Marmara Üniversitesi Turizm Bölümü’nde üniversiteye başladıysa da bu alanın kendisine göre olmadığını anlayınca ikinci sınıfın sonunda okulu bırakıp Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’ne burslu olarak geçiş yaptı. Üniversite eğitimi sırasında sahne deneyimini pekiştiren Saldıran, Turgut Özakman’ın “Fehim Paşa Konağı” adlı oyununda Yusuf karakterini canlandırarak Üniversiteler Arası Tiyatro Yarışması’nda “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünü kazandı. Eğitimi boyunca “Son Dünya”, “Babil Kulesi” ve “Hizmetçiler” gibi tiyatro oyunlarında rol aldı, uluslararası festivallere katıldı. Televizyon kariyerine 2004 yılında “Bir Dilim Aşk” dizisindeki Burak rolüyle adım atan Saldıran, “Kara İnci”, “Derman”, “Melekler Korusun”, “Yerden Yüksek”, “İnsanlar Alemi” ve “Böyle Bitmesin” gibi pek çok yapımda izleyiciyle buluştu. 2013-2015 yılları arasında yayınlanan ve 89 bölüm süren “Beni Böyle Sev” dizisindeki Ömer karakteriyle geniş kitlelerce tanındı. Sinemaya ise 2011 yapımı “Anadolu Kartalları” filmiyle adım atan Saldıran, ardından “Sağ Salim”, “Seni Seven Ölsün”, dört filmden oluşan “Badem Şekeri” serisi, “Anamız Var”, “Geçmiş Olsun”, “Aşka Dair” ve “Sil Baştan Kaynanam” gibi projelerde rol aldı. 2024’te vizyona giren “Cem Karaca’nın Gözyaşları” filminde sergilediği performansla dikkat çekti. Alper Saldıran, son olarak senarist ve yazar Ayşe Şasa’nın kendi kaleme aldığı otobiyografik eserinden uyarlanan, TRT’nin uluslararası dijital platformu tabii’de yayınlanacak olan “Ayşe: Bir Ruh Macerası” dizisinde, Ayşe Şasa’nın ilk eşi usta yönetmen Atıf Yılmaz’ı canlandırdı. Yeni Şafak Pazar olarak; Saldıran ile oyunculuk kariyerini ve Atıf Yılmaz’ı konuştuk.

Çocukluğum tam bir mahalle havasında geçti

Nasıl bir aile ortamında geçti çocukluk ve ilk gençlik yıllarınız? O dönemlerin sizde bıraktığı izleri, bugünkü Alper Saldıran’a ne kattığını sizden dinlemek isteriz…

Çocukluğum, tam bir mahalle havasında geçti. Trafik ışıkları bile bu kadar yaygın değildi o zamanlar, ilk kez 4 yaşında tek başıma evin yanındaki bakkala gittiğimi hatırlıyorum. Büyük maceraydı. Sonra da devam etti, okul olmadığı zamanlar hep mahalleden arkadaşlarlaydık. Yerimizde durmazdık bütün mahalleli her çocuğu kollardı. Saygı, sevgi içinde böyle bir kültürle büyüdüm. Hatta, bu bozulacak diye bilgisayar ilk çıktığında yıllarca istemedim. 

Sahneye ilk kez beş yaşında çıktınız. Bu kadar erken yaşta başlayan oyunculuk kariyeriniz zamanla nasıl dönüştü?

Hareketli, yerinde durmayan bir çocuktum. Yuvaya başladığımda piyeslere koydular beni. Orada öyle bir sakinleşiyordum ki, bu nasıl anlatılır bilemiyorum, sanki başka bir dünyaya geçiyordum. Evdekilere “Çocuğunuz çok uslu, çok sakin” dediklerinde, buna inanamıyorlardı. Bana “Nasıl kandırıyorsun o öğretmenleri?” diyorlardı. Şimdi buna çok gülüyorum. Halbuki bunu yaşıyordum. Yıllar sonra “Ben ne yapmalıyım, hayatımı nasıl kurmalıyım?” diye kendime sorduğumda, o varoluş sancısının içinden yine çiçek gibi bu duygu belirdi. O sırada Marmara Üniversitesi’nde istemediğim bir bölümde okuyordum. Hemen tiyatro ekibine katıldım. Kafam da “Bu bir heves mi?” sorusu vardı. İki yıl tiyatro ile uğraştıktan sonra, bunun bir heves olmadığını, bu saf duyguyu hâlâ yaşadığımı görünce, tiyatro okumaya karar verdim. Hâlâ da bu duyguyu yaşıyorum.

Alper Saldıran, usta yönetmen Atıf Yılmaz’ı canlandırırken onun çocuksu saflığı ve kırılganlıklarının kendi oyunculuk yolculuğunu hatırlattığını söylüyor.

Sanatın her alanını deneyimlemeye çalışıyorum

Bas, gitar, trompet, bateri… Birden fazla enstrüman çalabiliyorsunuz. Müzik sizin için sadece bir uğraş mı peki?

Müzik, her zaman hayatımda oldu. Aslında sadece müzik değil sanatın her alanını deneyimlemeye çalışıyorum. Bu sıra Gilgameş operasında oynuyorum. Müthiş bir deneyim. Anneannem sayesinde çocukluğumdan beri resim sanatıyla iç içeyim. Onun gidişinin ardından, başka ressamların resimlerini de almaya başladım. Şimdi hem duvarımda resim asacak yer kalmadı, hem de pırıl pırıl ressam arkadaşlarım oldu. Okuyarak başladığım edebiyat yolculuğuna, yazarak devam ediyorum. Üç tane kitabım yayınlandı. Baleyi, anlatıcı olarak deneyimledim. Aslına bakarsanız sanatın her alanı ilgi alanım, bu durum oyunculuğu da çok besliyor, bundan öte insanlığı besliyor.

Sizi izlediğimiz yapımlarda karakterlere hem sosyolojik hem de psikolojik derinlik katmaya çalıştığınız görülüyor. Bir role “hazırım” demeniz için o içsel eşiği ne belirler?

Her rol benim için hem iç dünyamda hem dış dünyada kapalı bir kutu. Her insan gibi o rollerinde yaşadığı açmazlar, içsel çatışmalar, dünya ile ilişkisi var. Ben bu kutuyu açtığımda o rol hakkında ne kadar veri varsa topluyorum. Ne yapmam gerektiğini rol bana söylüyor. Rolü tanırken bir yandan da kendimi daha iyi tanıyorum. Prova günü geldiğinde zihnimi olabildiğince serbest bırakmaya çalışıyorum. O anın gerçekliği, karşımda oynadığım diğer oyuncuların etkileri, tepkileriyle, bir doğal oluşum süreci başlıyor o an. İpte yürür gibi hissettiğim çok an var. Bugün ipte yürümeye başlamak istesem muhtemelen duramam bile, ama bunu çalışırsam, her gün yaparsam belirli bir zaman sonra yolda yürümek gibi olur, doğallaşır. Böyle bir şey bir role hazırlanmak benim için. Oyunculuğu bu yüzden de seviyorum. İnsana dair her şey ilgi alanım. 

Hiçbir çıkar gözetmeksizin sadece film yapmış

TRT’nin uluslararası dijital platformu tabii’de yayınlanacak olan “Ayşe: Bir Ruh Macerası” dizisine de değinelim istiyorum. Türk sinemasının mihenk taşlarından Atıf Yılmaz’ı canlandırdınız. Neler söylemek istersiniz?

Atıf Yılmaz, sinemamızın yıkılmaz kolonlarından biri. Bunu zaten her zaman biliyorduk. Ancak o dünyaya girdiğimde tıpkı bahsettiğim o çocuksu, tertemiz duygu ile karşılaştım. Bütün şartlara rağmen, hiçbir çıkar gözetmeksizin, bunun getirilerini hesaplamamış, sadece sinema aşkıyla, film yapmaya çalışmış. Bu aşk ile yaşamış, birçok sinemacı yetiştirmiş biri. Onun daha bunları yapmadan ki halini oynamak, o sıkışıklıklarını, mutluluklarını keşfetmek çok başka bir duygu.

Senaryoyu ilk okuduğunuzda sizi en çok ne etkiledi peki? Rolü kabul ederken sizde ne ağır bastı?

Atıf Yılmaz hiçbir çıkar gözetmeksizin, aşkla, sadece film yapmak için yapmış, bu çok önemli, örnek alınacak bir şahsiyet. Bunu görmek, bu saf, çıkarsız duygu; özellikle de yaşadığımız dönemde beni çok etkiledi. 

Zamanın ruhu sizi şekillendiriyor

Bu karakteri nasıl inşa ettiniz? Nasıl bir Atıf Yılmaz sundunuz izleyiciye?

Ben, özellikle yaşamış birini canlandırırken, kişinin ruhunu algılamak için çabalarım ve bu ruhu yansıtmaya çalışırım. Yönettiği filmlerde, yazdıklarında, röportajlarında, onu tanıyanlarla olan ilişkilerinde aradım Atıf Yılmaz’ı ve hissettiğimi yansıtmaya çalıştım. Her ne kadar, fiziksel olarak tanışmasam da kendisini hissettiğimi, başka bir bağlamda kendisiyle tanıştım. Umarım izleyiciye de bu his geçer. Onlar da benim aracılığımla kendisiyle tanışır.

Dönem işi oynamak, gerçek bir figürü canlandırmak, nasıl bir hazırlık süreci gerektirdi? Fiziksel ya da ruhsal olarak bu role nasıl çalıştınız?

Tabii ki oynadığımız karakterler dışında o dönemi tanımak da çok önemli. Zamanın ruhu, isteseniz de istemeseniz de sizi şekillendiriyor. Muhteşem bir ekiple çalıştık. Benim düşündüklerimi çoktan düşünmüş insanlarla çalışmak, bu zor süreci, inanılmaz derecede kolaylaştırdı. Minnettarım.

Atıf Yılmaz’ın estetik anlayışını, hayata bakışını, hatta Ayşe Şasa’yla olan ilişkisini anlamaya çalışmak oyunculuk sınırlarınızda nasıl zorladı?

Bugün bu röportajı yapmam da hatta oyunculuk yapmam da bile payı olan, yaptıkları günümüzde bile yenilikçi diyebileceğimiz, bir yönetmen. Günümüzde bu saf olarak yapma halini canlandırmak, biraz akıntıya kürek çekmek gibi. Emsali çok etrafımızda yok. Sınırlar, sınır koyarsanız zorlanır. Sınır koymamaya çalışıyorum düşünceye. Bir de tabii fark etmeden koyduğumuz sınırlarımız oluyor, zorlanmaktan öte buralara gelmek aksine beni çok mutlu ediyor. Kendimi daha iyi tanımamı sağlıyor. Onun o çocuksu saflığı, çatışmaları, kırılganlıkları, beni kendi sürecime götürdü. Oyunculuğu yapmaya karar verme sürecim, o var olma sancıları, kendi dışımdaki dünyanın tepkileri, düşünceleri, düşüncesizlikleri anımsattı. O dönemimden çok beslendim. Bu süreçte yükümlülüğün baskısını yaşamaya pek fırsatım olmadı. Atıf Bey tekrardan bu süreci değerlendirmeme vesile oldu. O dönem de atladığım noktaları yakalamamı sağladı.

Televizyon dizilerinden bağımsız yapımlara, sahne işlerine uzanan geniş bir yelpazede sizi izledik. “Ayşe:Bir Ruh Macerası”nı diğer projelerinizden ayıran en temel şey ne oldu?

 “Sessizce hayaller kurmalı, kimseye göstermek için değil bizzat kendin için ve peşinden gitmeli sakince, çocuksu bir saflıkla. Yapmak için yapmalı sadece…” Bunu set bittiğinde yazmıştım…

Önemli haberleri ve güncellemeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:72
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 06 Temmuz 2025 04:03 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

CHP den Adana, Adıyaman ve Antalya da tepki mitingi

05 Temmuz 2025 20:30see185

Adı da görüntüsü de dikkat çekiyor; ayın yansıması ve rüzgarın sesi birleşince ismi ortaya çıktı

05 Temmuz 2025 11:30see182

Beylikdüzü nde Rüşvet Operasyonu

05 Temmuz 2025 14:41see170

Havalimanı Sarı Lacivert olacak: Fenerbahçe 3 yıldızı birden getiriyor

05 Temmuz 2025 10:12see164

Batman da sıcak gece! Apartman girişine sığınıp boğazına dayadığı bıçakla polise direndi

05 Temmuz 2025 00:40see159

Fenerbahçe için flaş açıklama! Osimhen’i al seçimi kazan!

06 Temmuz 2025 07:42see159

İddia için ırmağa atlayan genç kayboldu

05 Temmuz 2025 00:07see157

Aldatma İddiası Sebebiyle Bıçaklama

05 Temmuz 2025 00:20see157

U20 Avrupa Güreş Şampiyonası’nda Beyzanur Akkuş’tan altın madalya!

05 Temmuz 2025 00:23see153

Fluminense 2 1 Al Hilal (Kulüpler Dünya Kupası çeyrek final maçı)

05 Temmuz 2025 00:24see152

Batman da polise teslim olmamak için direnen zanlı ikna edilerek yakalandı Güncel haberler

05 Temmuz 2025 01:14see141

Sinemayı Hz. Muhammed’den mahrum bırakmamalıyız Sinema Haberleri

05 Temmuz 2025 04:03see136

Bu kez Hatay yanıyor!

05 Temmuz 2025 01:01see134

Rize’ye temmuz ayında kar yağdı: Her yer beyaza büründü VİDEO İZLE

05 Temmuz 2025 01:28see134

Milli yüzücü Kuzey Tunçelli, Slovakya da ikinci altın madalyasını kazandı Spor Haberleri Yüzme

06 Temmuz 2025 00:47see133

Yavaş hareket ediyorlar diye vurmuşlar Ortadoğu Haberleri

05 Temmuz 2025 04:03see132

6 ayda 6,2 milyar dolarlık iş üstlendik Ekonomi Haberleri

05 Temmuz 2025 04:03see132

A101 4 10 Temmuz aktüel ürünler kataloğunda peş peşe indirim! Fiyatlar düşürüldü

05 Temmuz 2025 11:23see132

Son imzacılara sessiz tasfiye Yerel Gündem Haberleri

05 Temmuz 2025 04:02see132

Hayali pamuk vurgunu: Devleti 248 milyon lira dolandırdılar Sözcü Gazetesi

05 Temmuz 2025 05:34see130
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları