New York’ta hem siyasi hem kültürel diplomasi atağı Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletlerin 80. Genel Kurulu yapıldı ve New York şehri muazzam bir kalabalığa ev sahipliği yaptı. 80. BM Genel Kurulu dünya basınında özellikle Filistin’de yaşanan insanlık dramıyla ilgili devlet adamlarının yaptığı konuşma ve panellerle öne çıkarken barış, insan hakları, kadın ve aile, iklim krizi gibi konular da titizlikle masaya yatırıldı.
Dünyanın dört bir yanından gelen devlet adamları ve beraberindeki heyetleri ağırlayan BM’nin tam karşısında yer alan Türkevi ise ağırladığı devlet adamları, bakanlar ve sivil toplum temsilcileriyle geçtiğimiz hafta adeta ikinci bir BM gibiydi. Cumhurbaşkanı ile birlikte gelen heyet geçtiğimiz hafta hummalı bir çalışma içindeydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan BM’de ikisi Filistin biri ise iklim krizi konusunda üç ayrı salonda konuşma yaptı. Aynı zamanda Türkevi’nde devlet adamlarını ağırlayarak yoğun bir tempoda bir hafta geçirdi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın heyetinde yer alan bakanlar ise bir hafta boyu diğer ülkelerin devlet bakanlarıyla Türkevi’nde ikili görüşmeler yaptılar. Heyetle birlikte gelen KADEM, Afrika Kültür Evi gibi sivil toplum kuruluşları temsilcileri ise BM’ye gelen sivil toplum kuruluşlarıyla biraraya geldi ve ortak yeni çalışmalar için girişimlerde bulundular. Siyasi, ticari görüşmelerin ötesinde BM’nin tam karşısında yer alan Türkevi’nin önünde kurulan stantta ise dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere çay, simit ve baklava ikram edildi. BM’deki siyasi diplomasi ilişki ve görüşmeler bir anlamda kültürel diplomasiyle desteklenmiş oldu. Böylece Türkiye, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda devlet adamları ile küresel siyasi sorunları tartışırken bu iki sergiyle kültürel diplomasi alanında da faaliyetlerini sürdürdü. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde geçen hafta New York’ta iki sergi açıldı. Devlet adamları BM’de buluşurken lider eşleri de sergide buluştu. İlk sergi “Anadoludakiler: Kapıların Ardındaki Hazineler” idi. Diğeri ise “Sıfır Atık Mavisi: Damla Damla” sergisiydi. Her iki sergi de aslında iki farklı tema üzerinden aynı soruya cevap aradı: İnsanlık ortak mirasına ve doğasına sahip çıkıyor mu?

Devlet liderleri BM’de eşleri sergide buluştu
İlk sergide Anadolu’nun binlerce yıllık hazinesi Cumhurbaşkanı eşi Emine Erdoğan himayesinde tüm dünyaya tanıtıldı. Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu dolayısıyla New York’a gelen devlet ve hükümet başkanlarının eşleri önce Emine Erdoğan himayesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen “Anadoludakiler” projesi kapsamında Türkevi’nde düzenlenen “Anadoludakiler: Kapıların Ardındaki Hazineler” programında ağırlandı. İki gün sonra ise yine Emine Erdoğan’ın himayesinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yürütülen Sıfır Atık Hareketi kapsamında açılan “Sıfır Atık Mavi-Damla Damla” sergisi kapılarını açtı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanında sergi açılışında BM-Habitat İcra Direktörü Anaclaudia Rossbach, Azerbaycan İklim Değişikliğinden Sorumlu Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi ve COP29 Başkanı Mukhtar Babayev de hazır bulundu. Emine Erdoğan’ın ise iki serginin de açılışında yaptığı konuşmada ortak vurgusu Gazze’de yaşananlardı. Böylece hem BM’deki konuşmalarda hem de kültürel diplomasi çalışmaların yürütüldüğü sergilerde ana tema Gazze oldu.

Mavinin farkında mısın?
“Mavinin Farkında Mısın? (Are You Blue Aware?)” sloganıyla suyun önemine dikkat çekilen görsel ve işitsel eserlerin yer aldığı “Sıfır Atık Mavi-Damla Damla” sergisi ise Türkiye’nin, Van, Salda, Meke, Beyşehir ve Eğirdir gölleri ile İzmit Körfezi’nde yürüttüğü su kaynaklarının korunmasına yönelik çalışmaları gözler önüne serdi. Su kaynaklarının öneminin enstalasyon çalışmalarıyla vurgulandığı sergide Taha Baydar’ın 5 cam eser ve atık camlardan üretilmiş “Pina” enstalasyonu, Gökhan Doğan’ın suyun değerini deneyimleten etkileşimli dijital sanat eseri çalışması ve Ali Saran’ın suyun ritmini yansıtan “Sound of Water” müzik eserleri yer aldı. Etkinlikte ebru sanatçısı Garip Ay’ın çalışmaları katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi. Suyun önemine dikkat çekilen görsel ve işitsel eserlerin yer aldığı sergi, sanatçıların sürdürülebilir ve adil bir dünyanın, yalnızca politikalarla değil sanatla, hayal gücü ve evrensel değerlerle de kurulabileceğini gösterdi.

New Yorklulara çay-simit ikramı
New York Times Meydanı, Anadolu’nun sıcaklığını hissettiren özel bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Türk simidi ve Türk çayı, “Anadoludakiler” projesinin tanıtımı çerçevesinde, Times Meydanı’nda New Yorklulara ikram edildi. Meydanda bulunanlar, Anadoludakiler ekibinin simit ve çay dağıtımını ilgiyle karşılarken, Türk lezzetlerinin yanı sıra Anadolu’nun paylaşma kültürünü ve samimiyetini de deneyimledi. Ayrıca etkinlikte, Anadolu’nun lezzetlerini ve misafirperverliğini yansıtan “Kahvaltının Şampiyonlar Ligi: Türk Çayı ve Simit”, “Türkiye’de her kapı, misafirlerini kalpleri ısıtan Türk çayıyla karşılar” mesajları ilgi gördü.
Gazze sahip çıkmamız gereken ortak mirasımız
“Yüzyılımız, Gazze’de, Ukrayna’da, Suriye’de, Yemen’de ve diğer savaş bölgelerinde, telafisi mümkün olmayan kültürel miras kayıplarının yaşanmasına sahne oldu. Mesela, Suriye’de UNESCO Dünya Kültür Listesinde olan Palmira Antik Kenti yağmalandı ve tahrip edildi. Ukrayna’da, Lviv, Kiev ve Odessa’nın tarihi şehir merkezleri, UNESCO’nun ‘Tehlike Altındaki Dünya Mirası’ listesine eklendi. Savaşın başlangıcından bu yana 451 kültürel miras alanı zarar gördü” sözleriyle yitirilmek üzere olan kültürel mirasa dikkat çeken Emine Erdoğan, bugün Gazze’de yaşananların da aynı zamanda bir kültürü yok ettiğini ifade etti. 2023’te İsrail bombardımanıyla tamamen yok olan Gazze şehir merkez arşivleriyle birlikte bölge tarihine ışık tutan binlerce tarihi belgenin yanında 2 bin yıllık Roma mezarlığı, 146 tarihi eser, 114 cami ve aralarında önemli kütüphanelerin de bulunduğu yaklaşık 200 kültürel alanın yok edildiğini hatırlatan Erdoğan, “Bu kültürel soykırım örnekleri bize gösteriyor ki insanlığın hafızası insan eliyle siliniyor, farklılıkların bir zenginlik olduğu gerçeği unutturulmak isteniyor, bir arada yaşama kabiliyetimiz elimizden alınıyor” değerlendirmesini yaptı. Siyasi ilişkilerin sömürüden uzak olduğu, adalet temelinde şekillendiği bir dünyanın mümkün olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Sizlerin de bu konuda ne kadar hassas olduğunuzu biliyorum. O yüzden, İsrail’in, 2023’ten ve hatta 1945’ten önceki Filistin’i hafızalarımızdan silmesine izin vermemeliyiz. Bilakis, yok edilmeye çalışılan o kadim tarihi ve kültürü hepimiz öğrenmeli ve insanlığın ortak belleğinde canlı tutmalıyız. Bombaların karşısında kalemle, kitapla, tarihle, unutuşun karşısında hafızayla direnmeliyiz. Filistin’in yaralı çocuklarının geleceği, geçmişlerinin korunmasına bağlı” diye konuştu. Sıfır Atık Mavisi: Damla Damla sergisinde ise yine Emine Erdoğan dünyada en pahalı suya Gazze halkının ulaştığının altını çizen çok güzel bir konuşma yaptı.


