SonTurkHaber.com
close
up
Nihat Genç ustaya vefa Aydın Ünal

Nihat Genç ustaya vefa Aydın Ünal

Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.

1989 yılıydı sanırım, ODTÜ’de öğrenciyiz, kanımız kaynıyor. Varsa başörtüsü eylemindeyiz, yoksa Ankara kurak-lığında susuzlu-ğumuzu bir nebze giderecek kitabevlerinde dergi, kitap karıştırıyor, Ulus’un, Sıhhiye’nin, Kızılay’ın kaldırım-larını arşınlıyoruz. İbrahim bir dergi gösteriyor: “Çete”. Dergiyi Nihat Genç ve Hakan Albayrak çıkarıyor. Neşeli, kıpır kıpır, özgüvenli yazılar. Alıştığımızın dışında rahat, sınırsız ve asi bir üslup. Ömrü kısa süren, Fetullahçıların eline geçen Zaman gazetesinden

1989 yılıydı sanırım, ODTÜ’de öğrenciyiz, kanımız kaynıyor. Varsa başörtüsü eylemindeyiz, yoksa Ankara kurak-lığında susuzlu-ğumuzu bir nebze giderecek kitabevlerinde dergi, kitap karıştırıyor, Ulus’un, Sıhhiye’nin, Kızılay’ın kaldırım-larını arşınlıyoruz. İbrahim bir dergi gösteriyor: “Çete”. Dergiyi Nihat Genç ve Hakan Albayrak çıkarıyor. Neşeli, kıpır kıpır, özgüvenli yazılar. Alıştığımızın dışında rahat, sınırsız ve asi bir üslup. Ömrü kısa süren, Fetullahçıların eline geçen Zaman gazetesinden sonra satır satır, tekrar tekrar okunacak bir dergi. Yazarların peşine düşüyor, Kızılay’da, Sakarya Çay Ocağı’nda buluyor, tanışıyoruz. Hasır tabureler üzerinde saatlerce oturuyor, eve yürüyerek gitmek pahasına son paramızı çaya veriyor ya da hesabı bir abiye yüklüyor, uzun saatler boyunca geniş bir halka içinde doyumsuz sohbetlere şahit oluyoruz. Edebiyat, güncel siyaset, sıkılınca futbol, biraz magazin, çokça ciddi mesele, bolca kahkaha beraberinde, bugün bile irtibatımızın devam ettiği çok güzel insanlarla tanışıyor, kaynaşıyoruz.

Galip Abi’nin işlettiği Sakarya Çay Ocağı’na biz arada bir uğrardık ama Nihat Genç hep oradaydı. Bir elinde çay bardağı ve sigara olur, diğer eli bıyıklarıyla oynardı. Yalnızken olduğu gibi kimi zaman kalabalık halka içinde de susar, ufuklara bakar, kafasının içinde hiç durmadan çalışan daktilonun tıkırtıları bize kadar ulaşırdı. Birden patlar, memleketin dağlarından, çiçeklerinden, nehirlerinden, Trabzon’dan, kamyonculuk yapmış babasından, tarihten, bugünden, kitaplardan, dergilerden bahseder, Davudi sesi, anlattığını yaşayan çehresi ve havada adeta kılıç sallayan kollarıyla uzun, keyifli tiratlar çekerdi. Yine birden susar, kalkar, yalnız ya da birinin koluna girerek Sakarya Caddesi’nde, İnkılap Sokak’ta, Bayındır’da bir tur atar, gelir otururdu.

Üzerimde çok emeği vardır Nihat Abi’nin. En başta, yazma tutkusunu ondan öğrendim. İlk kitapları olan “Dün Korkusu”, “One Man Show”, “Çiçekleri Sarıgıza Yedirdim”i yayınlanmadan önce bana okutmuş, acımasızca eleştirmemi istemişti. Yine ilk kitaplarının arka kapak portrelerini ben çekmiştim ve yayınlanınca havalara uçmuştum.

İslâmcı değildi Nihat Genç, milliyetçiliği de o günlerin milliyetçilik anlayışına nazaran daha fazla ayakları yere basan, daha yerli, çok daha dindardı. Sakarya Çay Ocağı’ndaki küçük cemiyetimiz homojen değildi ama farklılıklarımız ortak noktalarımız arasında detay kalıyordu. Aynı toprağın, birbirine benzeyen ailelerin çocuklarıydık ve dertlerimiz, feryadımız, dilimiz, üslubumuz birebir aynıydı. O cemiyette bir kez olsun fikir ayrılığı yaşandığını hatırlamam.

Sakarya Çay Ocağı taşındı; yeni yeri eskisinin tadını vermedi, Nihat Genç bir süre Gök-kuşağı’nda oturdu ama uzun sürmedi. Halkamız dağıldı. Sonra ne oldu, nasıl oldu bilmem, Nihat Genç’in “Leman Dergisi’nde” yazmaya başladığını öğrendik. Şaşırdık elbette. O nasıl gitti, Leman onu nasıl kabul etti hiç anlamadık. Sorgulamadık da. Belki mahalleye küsmüştü, belki daha çok okunmak, daha geniş bir kitleye hitap etmek istemişti. Belki artık biraz olsun para kazanmak istemişti. Arkadaşları siyasette, bürokraside, akademide iyi yerlere gelirken o isyanıyla, ele avuca sığmaz, kalıba gelmez asiliğiyle, yazmak, sadece yazmak dışında bir hayata itirazıyla hep geçim sıkıntısı çekiyordu. Şunu çok iyi biliyorum: İstese, çok önemli yerlere gelebilir, çok para kazanabilirdi. Dirayetinden hiç taviz vermedi.

Nihat Abi’yle uzunca bir süre görüşemedik, bazen yolda karşılaşıyor, kucaklaşıyorduk. Bir gün evinden aldım, yemek yedik, Seymenler Parkı’nda çimlerin üzerine oturup çay içtik, eskileri konuştuk, kurmakta oldukları ofise götürdü beni, oradaki arkadaşlarıyla tanıştık. Bir arkadaşı, sanırım Erdem Atay’dı, şakayla karışık “Bizde yazsana” dedi; “Nihat Abi ustamdır, ustamın yazdığı yerde yazmam” dedim, gülüştük.

Arada bir telefonlaşırdık. En son, bir ay kadar önce, hasta olduğunu öğrenince aradım, sesi çok iyiydi, “Abi sen neleri aşmadın ki, bunu da aşacaksın inşallah” dedim.

Nihat Abi’yle ilgili şuna şahidim: Yüreği yangın yeriydi. Cümlelerinde hep memleket toprağının kokusu vardı. Sanmayın ki sadece ekranlarda böyleydi, gündelik hayatı da aynıydı. Solculuk, ulusalcılık, Kemalizm vs. kalıplarına sığmayacak kadar taşkındı. Fikirleri ne olursa olsun, tek başına, “fikir namusunu muhafaza” konusunda örnekti, abideydi. Memlekete, millete dair hissiyatımız, derdimiz, meselemiz hep birdi ama çözüm yollarında ayrışıyorduk. Biliyorum ki yazdığım birçok cümleye itirazı vardı ama “kardeşlik hukukunu” hep gözetti; bazı sözlerine itirazlarım vardı ama “usta-çırak” hukukunu hiç çiğnemedim.

Bu böyledir: İmana müteallik bir mesele yoksa -ki asla yoktu- bazı değerler, bazı irtibatlar, ilişkiler, yaşanmışlıklar her şeyin üzerindedir. Vefa, gündelik tartışmaların, fikir ayrılıklarının, siyasi çekişmelerin çok çok ötesindedir.

Nihat Abi entübe edilmiş. Dualarımız onunla. Allah Şafi ismiyle şifa versin. O dik duruşu, o sarsılmaz tavrı, o tavizsiz vatan ve millet sevgisi, fikirlerini beğenen ya da beğenmeyen herkese örnek olsun. Bu badireyi de atlatır inşallah.

Durumu takip etmeye devam edin, SonTurkHaber.com her zaman en yeni haberleri sunuyor.
seeGörüntülenme:43
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 09 Haziran 2025 04:11 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Bu işte hala para var! Ustası: Getirsinler yetiştireyim

23 Temmuz 2025 03:49see184

Asgari ücret net 44 bin 546 TL oldu: Çalışma Bakanı açıkladı

22 Temmuz 2025 00:07see183

Leavitt: Trump Orta Doğu da daha fazla ölüm görmek istemiyor Dış Haberler

22 Temmuz 2025 03:05see167

Türk kim? Kürt ve Alevi temsili zararlı deyip Bahçeli’ye çemkirenler kim? Mehmet Metiner

22 Temmuz 2025 04:06see166

Yılda 12 bin ton üretim yapıyordu! 30 yıllık sanayi devi iflasın eşiğinde

22 Temmuz 2025 17:54see166

Ankara’da bir şeyler oluyor

22 Temmuz 2025 05:13see165

Gizli pandemi: Lyme Sözcü Gazetesi

22 Temmuz 2025 05:43see159

Yazın kilo vermek daha kolay! Mevsimsel avantajları iyi değerlendirin

22 Temmuz 2025 16:13see154

Psikolojik savrulmaya karşı çıkmak Ömer Lekesiz

22 Temmuz 2025 04:02see145

Konut satışları düştü: Arz yetersizliği rekor fiyatlara götürdü

23 Temmuz 2025 19:24see142

Fatma Şahin, Maraş ı Kerbela ya çevirdi Sözcü Gazetesi

22 Temmuz 2025 14:44see132

Gram altında yeni rekor!

23 Temmuz 2025 02:10see132

Giresun’da bir iş yeri çıkan yangında kullanılmaz hale geldi

22 Temmuz 2025 01:15see129

Yasemin Minguzzi: Bu aileye bir can borcu var, adalet borcu var...

22 Temmuz 2025 00:26see127

Kurultay krizi AYM’ye taşındı Yerel Gündem Haberleri

22 Temmuz 2025 04:04see124

Cinayet gibi kaza! Ters yöne girip kafa kafaya çarpıştı

22 Temmuz 2025 04:24see122

Meteoroloji den çöl sıcakları uyarısı! 22 Temmuz Salı bugün hava nasıl? İzmir, Ankara, İstanbul hava durumu ile il il hava tahmini

22 Temmuz 2025 01:24see121

Altan Öymen’e Meclis’te son görev

22 Temmuz 2025 07:11see121

UEFA’dan Kadir Sağlam’a görev

23 Temmuz 2025 00:12see120

AJet kampanya 22 23 Temmuz 2025: AJet yurt içi indirimli bilet kampanyası tarihleri, seyahat tarihi ve ucuz bilet fiyatları

23 Temmuz 2025 01:20see119
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları