SonTurkHaber.com
close
up
Menu

Yoldan çekilin düşes geliyor! İlk kez gittiği yerde herkes ona bakıp kaldı: İstese podyuma bile çıkarmış

Murat Ülker yazdı: Doppelganger: Ayna Dünyaya Yolculuk Aktüel Haberleri

Telefonlarımız İsrail’in işgali altında

İşgal askerleri El Halil e baskın düzenledi VİDEO İZLE

Derbide kapris yapan Galatasaraylı futbolcuyu açıkladı

ABD li sunucu Gazzeli çocukların öldürülmesiyle dalga geçti: Özür dilemeyi de beceremedi

Başkentte kan donduran olay: Otomobilin içinde katledildi

İBB de yeni skandal ortaya çıktı! Bomba ifade! Takı tezgâhı ispatlandı

Türkiye dahil 8 İslam ülkesinden son dakika Gazze açıklaması! Dünyaya ilane dildi

Şakayla bile söylemeyin! İşte Yargıtay kararına göre hakaret sayılan kelimeler!

Beyoğlu nun Bastonlu Dedesi nin termosundan çıkanlar polisleri şoke etti Sözcü Gazetesi

Bakan Yumaklı: İşletmelere toplam 168 milyon lira idari para cezası kesildi

‘Kapalı reflü ameliyatı ile şikayetlerin yüzde 90’ı ortadan kalkabiliyor’

CHP de istifalar sürüyor

Sumud aktivisti gözaltına alındı iddiasına valilikten açıklama

Bakanlık listeyi yayınladı! Adana kebap, sucuk ve pekmezin içinden çıkanlar şoke etti!

İsrail in alıkoyduğu İngiliz aktivist skandalları anlattı, Türkiye ye teşekkür etti

Gürcistan da gerilim tırmanıyor! Sokaklar karıştı: Çok sayıda yaralı var

Amaçtan sapma ve üretim dengesizliği Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

Giresun’da kapatılan 9 belde için emsal karar Giresun Haberleri

Sepet sepet yumurta, TÜİK bizi unutma Özgür Bayram Soylu

Sepet sepet yumurta, TÜİK bizi unutma Özgür Bayram Soylu

Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.

Türkiye’de enflasyon artık yalnızca bir ekonomik gösterge değil; sofralardaki ekmekten cebimizdeki paraya, kız isteme merasimlerinde edilen laflardan siyasetin en hararetli tartışmalarına kadar hayatın her köşesine sinmiş, adı mıh gibi aklımızda duran bir mesele. Öyle bir hal aldı ki, neredeyse Atilla İlhan’ın dizeleriyle tarif edilebilecek kadar derin: “Ben sana mecburum bilemezsin, Adını mıh gibi aklımda tutuyorum, Büyüdükçe büyüyor gözlerin…” Hele ki memur, işçi ve emekli maaş zam dönemlerinde

Türkiye’de enflasyon artık yalnızca bir ekonomik gösterge değil; sofralardaki ekmekten cebimizdeki paraya, kız isteme merasimlerinde edilen laflardan siyasetin en hararetli tartışmalarına kadar hayatın her köşesine sinmiş, adı mıh gibi aklımızda duran bir mesele. Öyle bir hal aldı ki, neredeyse Atilla İlhan’ın dizeleriyle tarif edilebilecek kadar derin:

“Ben sana mecburum bilemezsin,

Adını mıh gibi aklımda tutuyorum,

Büyüdükçe büyüyor gözlerin…”

Hele ki memur, işçi ve emekli maaş zam dönemlerinde enflasyon, bir istatistiğin ötesinde bir kader mührüne dönüşüyor. Ve sonrasında bilindik nakaratlar sahneye çıkıyor:

“TÜİK düşük açıkladı… TÜİK manipüle ediyor… TÜİK hiç şeffaf değil…”

Bir noktadan sonra bu serzenişler, düğünlerde söylenen oyun havaları gibi ezbere söyleniyor; herkes biliyor, herkes tekrar ediyor. Oysa çoğu zaman bu iddiaların somut bir temeli yok; daha çok siyaset meydanlarında alkış almak ya da sosyal medya gönderilerinde beğeni almak için dile getiriliyor. Ancak ne gariptir ki, nakarat değişmiyor, yalnızca sahnedeki oyuncular değişiyor. Siyasetçiler, sendikacılar, ekonomistler…

Oysa biraz dikkat eden herkes biliyor ki TÜİK’in verileri gizli saklı değil. Madde sepeti, ağırlıklar, alt endeksler, metodoloji… Hepsi web sitesinde, üstelik uluslararası standartlara uygun biçimde yayımlanıyor. 407 madde, 951 çeşit; ağırlık dosyaları, fiyat derleme sıklıkları, hepsi erişilebilir durumda. Taze sebze ve meyve haftada bir, sigara ve akaryakıt her gün, diğer ürünler ayda iki defa ölçülüyor. 2025 yılında 81 il ve 233 ilçede, 29.941 işyerinden ve 5.246 konuttan toplamda her ay yaklaşık 609.382 fiyat derleniyor. Hal böyleyken, TÜİK’in tüm bu şeffaf ve ayrıntılı çalışmasını görmezden gelip “TÜİK hiçbir şey açıklamıyor” demek, işin kolayına kaçmaktan başka bir şey değil.

MERDİVEN ALTI ENFLASYONCULARIN SAHNESİ

TÜİK tarafından titizlikle yürütülen bilimsel ve teknik bir süreci “Cumhur Reyonu” gibi politik projelere indirgemek, veriyi anlamak yerine popülist söylemin cazibesine kapılmak anlamına geliyor. Nitekim “Cumhur Reyonu” tartışması, Türkiye’de ekopolitik ile algı siyaseti arasındaki gerilimin en güncel örneği oldu. Bir yanda devletin 100-150 temel gıda ürününü sübvanse ederek market raflarına koyması, dar gelirli vatandaş için doğrudan bir refah transferi niteliği taşıyor. Diğer yanda, mutfaktaki yangını bir nebze soğutacak bir adım olarak öne çıkan proje, “kamu yararı” tarafında anlamlı bir karşılık buluyor. Ama bir de bakıyorsunuz, bu uygulamayı anında “enflasyonu düşük göstermek için yeni bir oyun” diye damgalayanlar çıkıyor. Onlara göre, raflara konan üç beş sübvansiyonlu ürün TÜİK’in enflasyon sepetine gizlice sızıyor ve koskoca ülkenin ekonomik gidişatı kasadaki birkaç fişle yazılıp çiziliyor. Bu yaklaşım ne ekonomik akılla bağdaşıyor ne de istatistiğin asgari ciddiyetiyle. TÜFE dediğiniz şey, milyonlarca fiyatın titizlikle derlendiği devasa bir yapı; öyle “bir reyon açıyoruz, hadi enflasyonu sıfırlıyoruz” kolaycılığıyla altüst olacak bir oyuncak değil

. Enflasyonu düşük gösterecekler iddiaları, aslında ekonomiyi tartışmak yerine komplo üretmeyi meslek edinmişlerin elinde kitleleri yanıltmaya yarayan boş bir retorik haline geliyor. Bir bilimsel veriye karşı sürekli “hile” arayan bu refleks, sadece cehaleti besliyor ve tartışmayı seviyesiz bir polemik alanına çekiyor.

İnsanlar markette ya da pazarda yaşadıkları fiyat artışını TÜİK’in açıkladığı oranlarda bulamayınca, istatistik ile gündelik hayat arasındaki mesafe ister istemez güven bunalımı doğuruyor. Bu boşlukta da adeta “merdiven altı laboratuvarlar” gibi çalışan alternatif enflasyoncular sahneye çıkıyor. Ne madde sepetleri var, ne ağırlıklandırma, ne metodoloji. Ama üç market fişi ya da beş internet linki üzerinden oran açıklayınca, toplumun bir kısmı “işte gerçek bu” diyerek sarılıyor. Bir yanda 81 ilde, 30 bine yakın işyerinde yüz binlerce fiyat derleyen TÜİK; öte yanda klavye başında “gerçek enflasyon” satan karaborsa enflasyoncuları.

Öyle bir noktaya geliyoruz ki enflasyon simsarları halkın öfkesini pazarlıyor, algıyı manipüle ediyor, sonra da TÜİK’e “şeffaf değilsin” diye salvo atıyorlar. Halk böyle olunca bilimselliğin çok ötesinde psikolojik bir manipülasyon cenneti oluşuyor.

HAYAT PAHALILIĞININ GERÇEK ENDEKSİ

Herkesin harcama sepetinin aynı olmadığını bugün 7’den 70’e herkes biliyor; kira, ulaşım, eğitim, gıda ve enerji harcamalarının ise tüm ücretli kesimlerin nefesini kestiğini de.

Tek bir “ortalama sepet” üzerinden toplumun büyük bir bölümünün ücret zammını tespit etmeye çalışmak, kaçınılmaz olarak algı sorununu besliyor. Eğer TÜİK bu farklılıkları dikkate alarak memur, işçi ve emekli için ayrı geçim endeksleri üretirse, maaş zamları da doğrudan gerçek hayat pahalılığına bağlanabilir.

Vatandaş da kendi bütçesine uygun göstergeleri gördüğünde, “işte benim hayat pahalılığım bu” diyebilir. Üstelik bu yaklaşım yalnızca meslek gruplarını değil, bölgesel farklılıkları da kapsayabilir. TÜİK bu farklılıkları istatistiksel yöntemlerle ayrıştırıp sistematik biçimde sunarsa, sadece daha adil maaş artışlarının önünü açmakla kalmaz, aynı zamanda kuruma yönelik güveni de yeniden inşa eder. Sonuçta mesele “TÜFE bana uymuyor” serzenişini ortadan kaldırmak değil; bu serzenişi daha sahici, daha katılımcı, daha kapsayıcı göstergelerle karşılamak. Bu noktada hesaplanacak bir geçim endeksi toplumsal güveni yeniden tesis etmek için bir fırsat sunuyor.

Bizde duyulan sesin karşılık bulmaması da sessizliktir.

En son güncellemeleri ve haberleri takip etmek için SonTurkHaber.com'ı izlemeye devam edin, biz durumu takip ediyor ve en güncel bilgileri sunuyoruz.
seeGörüntülenme:42
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 27 Ağustos 2025 04:06 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Yoldan çekilin düşes geliyor! İlk kez gittiği yerde herkes ona bakıp kaldı: İstese podyuma bile çıkarmış

05 Ekim 2025 12:29see344

Murat Ülker yazdı: Doppelganger: Ayna Dünyaya Yolculuk Aktüel Haberleri

05 Ekim 2025 11:53see233

Telefonlarımız İsrail’in işgali altında

05 Ekim 2025 07:07see223

İşgal askerleri El Halil e baskın düzenledi VİDEO İZLE

05 Ekim 2025 00:14see213

Derbide kapris yapan Galatasaraylı futbolcuyu açıkladı

05 Ekim 2025 11:48see206

ABD li sunucu Gazzeli çocukların öldürülmesiyle dalga geçti: Özür dilemeyi de beceremedi

05 Ekim 2025 11:31see197

Başkentte kan donduran olay: Otomobilin içinde katledildi

06 Ekim 2025 08:06see194

İBB de yeni skandal ortaya çıktı! Bomba ifade! Takı tezgâhı ispatlandı

05 Ekim 2025 07:33see190

Türkiye dahil 8 İslam ülkesinden son dakika Gazze açıklaması! Dünyaya ilane dildi

05 Ekim 2025 11:42see183

Şakayla bile söylemeyin! İşte Yargıtay kararına göre hakaret sayılan kelimeler!

05 Ekim 2025 11:46see183

Beyoğlu nun Bastonlu Dedesi nin termosundan çıkanlar polisleri şoke etti Sözcü Gazetesi

05 Ekim 2025 12:07see182

Bakan Yumaklı: İşletmelere toplam 168 milyon lira idari para cezası kesildi

05 Ekim 2025 12:17see179

‘Kapalı reflü ameliyatı ile şikayetlerin yüzde 90’ı ortadan kalkabiliyor’

06 Ekim 2025 09:42see177

CHP de istifalar sürüyor

06 Ekim 2025 11:43see175

Sumud aktivisti gözaltına alındı iddiasına valilikten açıklama

05 Ekim 2025 12:31see172

Bakanlık listeyi yayınladı! Adana kebap, sucuk ve pekmezin içinden çıkanlar şoke etti!

05 Ekim 2025 12:34see151

İsrail in alıkoyduğu İngiliz aktivist skandalları anlattı, Türkiye ye teşekkür etti

04 Ekim 2025 22:57see147

Gürcistan da gerilim tırmanıyor! Sokaklar karıştı: Çok sayıda yaralı var

05 Ekim 2025 06:26see139

Amaçtan sapma ve üretim dengesizliği Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

05 Ekim 2025 04:05see136

Giresun’da kapatılan 9 belde için emsal karar Giresun Haberleri

05 Ekim 2025 12:17see130
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları