Şiştikçe şişiyoruz! Bunun adı obezite salgını
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Türkiye’de halk sağlığına yönelik en büyük tehditlerden biri haline gelen obeziteye karşı başlatılan “İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa” kampanyasından çıkan sonuçlar endişe veriyor. Geçtiğimiz haftalarda Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun kamuoyuyla paylaştığı verilere göre, yalnızca Mayıs ayında gönüllülük esasına göre 3 milyon kişinin kilo ve boy ölçümleri yapılırken, bu kişilerin yüzde 35’inin fazla kilolu, yüzde 27’sinin ise obez olduğu duyuruldu. Ortaya çıkan tablo, Türkiye’nin nüfusunun yarısından fazlasının ideal kiloda olmadığını gözler önüne sererken, fiziksel hareketsizlik, sigara kullanımı ve obezite kaynaklı kronik hastalıklardaki artış da ciddi bir halk sağlığı krizine işaret ediyor.

Elde edilen verilere göre Türkiye; Avrupa ülkeleri arasında obezite oranı en hızlı artan ülkelerin başında geliyor. 2010 yılında kadınlarda obezite oranı yüzde 30’ların biraz üzerindeyken, bu oran günümüzde yüzde 39. seviyesine çıktı. Erkeklerde de aynı dönemde yüzde 20’ler seviyesinde olan oran ise yüzde 30 bandına yükseldi.
HASTALIKLARIN NEDENİÖte yandan obezitede yaş gruplarına göre bakıldığında ise tablo daha çarpıcı bir hal alıyor. 18-24 yaş arasındaki genç yetişkinlerde fazla kilo ve obezite oranı yüzde 30’lar seviyesindeyken, bu oran 35-54 yaş aralığında yüzde 50’ye, 55 yaş ve üzeri vatandaşlarda ise yüzde 65’lere kadar yükseliyor. Özellikle menopoz sonrası kadınlar ve emeklilik çağındaki kişiler, obeziteye bağlı hipertansiyon ve eklem hastalıkları açısından ciddi risk altında bulunuyor. Uzmanlara göre bu eğilimin devam etmesi durumunda, Türkiye önümüzdeki 10 yıl içinde obezite kaynaklı sağlık harcamalarında yüzde 60’lık bir artışla karşı karşıya kalması kaçınılmaz.
HAREKET ETMİYORUZObezite ve sigaranın yanı sıra fiziksel hareketsizlik de Türkiye’deki kronik hastalık risk faktörleri arasında başı çekiyor. Eurostat ve Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2010’lu yılların başında haftalık fiziksel aktivite oranı nüfusun yalnızca yüzde 17’si civarındayken, bu oran 2020 sonrasında yüzde 20’nin altına geriledi. Özellikle 50 yaş üzerindeki bireylerde fiziksel hareketsizlik, obeziteyi tetikleyen başlıca faktörlerden biri olarak dikkat çekiyor.
FELAKETİN AYAK SESLERİObeziteyle mücadelede en önemli adımlardan birinin farkındalık olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya ise, "Özellikle çocukluk çağı obezitesinde son yıllarda ciddi bir artış yaşanıyor. 2010 yılında yüzde 8,3 olan çocuk obezite oranı yüzde 13’e yükseldi. Bu durum, gelecek nesillerin sağlık yükünün bugünkünden çok daha büyük olacağına işaret ediyor. Günlük 30 dakikalık tempolu yürüyüş bile kalp hastalıkları riskini yüzde 25 azaltıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre Türk halkının yüzde 32.1’si vücut kitle endeksine göre obezite kategorisinde yer alıyor. Türkiye’yi yüzde 28.9 ile Malta, yüzde 27.8 ile İngiltere takip ediyor. Obezite sadece şişmanlatmakla kalmıyor aynı zamanda; diyabet, hipertansiyon, kolesterol bozukluğu, kalp-damar hastalıkları, yağlı karaciğer hastalığı, sindirim sorunları ile depresif hastalıklara neden oluyor" uyarısında bulunuyor.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Ömer Faruk Başer de Türkiye'deki obezite oranlarının son yıllarda dramatik bir artış gösterdiğini belirten uzmanlardan. Prof. Dr. Başer, beslenme bozukluğunun Türkiye genelinde yüzde 16 oranında tespit edildiğini dile getirirken, "Tam anlamıyla halk sağlığı sorunu karşı karşıyayız" ifadesini kullanıyor.
Kaynak: Web Özel


