TCMB faiz indirimlerine mi başlıyor? Düşünce Günlüğü Haberleri
Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Dr. Deniz İstikbal / İstanbul Medipol Üniversitesi
Mayıs 2025 için aylık enflasyon rakamı yüzde 1,53 olarak gerçekleşti ve yıllık enflasyon Kasım 2021’den itibaren en düşük rakam olan yüzde 35’e geriledi. Sene sonu enflasyon tahminleri yüzde 20’li rakamlara işaret ederken birçok uluslararası kuruluş fiyat istikrarının sağlanabileceğini söylüyor. OECD, IMF ve JP Morgan gibi kuruluşlar fiyat istikrarına dikkat çeken aktörlere örnek olarak verilebilir.
TCMB’nin öncülüğünde yürütülen enflasyonla mücadele yüksek faizleri beraberinde getirmişti. Yolsuzluk davaları nedeniyle kısmı şekilde yeniden artırılan politika faiz oranları döviz kurundaki dengelenme ve rezervlerdeki toparlanmayla birlikte yerini faiz indirimlerine bırakabilir. Haziran ayı içinde yapılacak olan toplantıda merkez bankası büyük ihtimalle politika faizini mevcut TÜFE rakamlarına doğru yaklaştırabilir. Yüzde 46 politika faiz oranına karşı TÜFE rakamı yüzde 35’e geriledi. Reel faiz oranının yüksekliği göz önüne alındığında TCMB’nin 19 Haziran'da yapacağı toplantıda politika faizini beklentileri önceleyerek düşürmesi tahmin edilebilir. Ek olarak Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yüzde 23,3 olarak gerçekleşti. TÜFE ve ÜFE arasındaki farkında kapanıyor olması ve fiyatların belli oranda dengelenme ivmesi merkez bankasını parasal sıkılığı sürdürme ancak faizleri kısmi düşürme eğilimine sevk edebilir.
GÖZLER AVRUPA MERKEZ BANKASI'NDA
Avrupa İstatistik Ofisi mayıs ayı AB geneli enflasyon rakamını yüzde 1,9 olarak açıkladı. Bu rakam salgın öncesi rakamlara yakın olmakla birlikte görece katılığını koruyor. Avrupa Merkez Bankasının faiz indirimlerine daha önce başlamış olması ve enflasyondaki düşüşle birlikte yeni faiz indirimlerine gidecek olması TCMB’nin de faiz indirimlerinde elini güçlendirebilir. Dış ticaretimizin büyük çoğunluğunu Avrupa Birliğinin oluşturması ve faizlerdeki düşüşle birlikte birlik genelinde talebin yükselecek olması, Türkiye’nin ihracat kapasitesine ciddi etki yapabilir. Böylesine bir ihracat artışı döviz girişini artırırken firmaları daha fazla dış ticarete teşvik edebilir. Küresel bir merkez bankasının, faiz indirimlerini hızlandırması ise diğer merkez bankaları tarafından takip edilir ve TCMB’nin faiz indirim döngüsünü kuvvetlendirebilir. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası'nın faizleri indirerek firmaları daha fazla kredi almaya teşvik etmesi parasal genişleme etkisi yaratması nedeniyle Türkiye’ye gelecek olan Avrupalı yabancı yatırımcıları cesaretlendirebilir.
ELZEM ALAN: FİYAT İSTİKRARI
Türkiye’ye yatırım yapmış ülkelere arasında Avrupa Birliği üyeleri genellikle birinci sırada yer alıyor. Doğrudan yabancı yatırım stokunda da AB üyeleri Hollanda, Almanya ve Fransa gibi ülkeler en üst sıralarda bulunuyor. Son yıllarda da Türkiye’ye yatırım yapmış olan firmalarının çoğunluğunu Batı Avrupa şirketleri oluşturuyor. Avrupa Merkez Bankasının faizleri 100 baz puan indirmeye hazırlanması bu nedenle önem taşıyor. İndirimler firmaları daha fazla yurtdışı yatırımlarına teşvik ediyor. Fakat Türkiye’nin öncelikle enflasyon meselesini kalıcı olarak çözmesi ve fiyat istikrarını sağlaması gerekiyor. Yüzde 35’lik enflasyon hala yüksek bir TÜFE rakamına işaret. Bu nedenle enflasyonla mücadelede tek haneli rakamların görülmesi ve kalıcı şekilde fiyat istikrarının sağlanması gerekiyor. Yapılan tahminlere göre 2025 yılı için Türkiye 13,5 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım çekebilir. Bu rakamın 20 milyar doların üstüne çıkması için fiyat istikrarı elzem bir alan. Buradan hareketle enflasyon rakamlarının düşmesi ve TCMB’nin faiz indirim döngüsüne tekrar dönmesi hem dış hem de iç şartlara göre şekilleniyor.
TCMB’nin sene sonu enflasyon tahmini yüzde 24’te sabit bırakıldı. Üst ve alt sınır olmakla birlikte uluslararası kuruluşlar merkez bankasının üzerinde enflasyon tahminlerini açıkladılar. Örneğin IMF’e göre bu sene enflasyon rakamı yüzde 31 şeklinde gerçekleşebilir. Bu nedenle de TCMB faizleri biraz daha yüksek tutuyor ve enflasyon beklentilerini düzeltmeye çabalıyor. Fakat günümüzde politika faiz oranı yüzde 46 ile çok yüksek bir seviyede yer alıyor. Haziran ayı içerisinde faiz indirim döngüsüne dönmesi beklenen TCMB’nin hamleleri bu açıdan yaklaşıldığında kritik önemi haiz. Özellikle reel sektörde yaşanılan finansmana erişim zorlukları Türk sanayiinin rekabet gücüne zarar veriyor.
FED’in faiz indirimleri de TCMB’nin faiz kararları üzerinde etkili olan diğer bir konu. ABD’nin ticaret savaşlarına başvurması ve gümrük tarifeleriyle ürün ithalatına ek maliyet getirmesi tüm dünyada enflasyonist baskı oluşturabilir. FED’in faiz indirimlerine gümrük tarifeleri nedeniyle daha geç bir tarihte başlaması, TCMB’nin faiz azaltma eğiliminde daha temkinli olmasını teşvik edebilir. Cari ve dış ticaret açıkları üzerinde baskı oluşturabilecek olan ticaret savaşları enflasyonla mücadelede ek şoklara neden olmamalı. Bu nedenle TCMB’nin faiz indirimlerinde büyük hamlelerden ziyade daha temkinli bir duruş beklenmeli.
SAVAŞIN SONA ERMESİ OLUMLU ETKİ SUNACAKTIR
Ukrayna savaşının bitecek olması küresel enerji ve gıda fiyatları üzerinde olumlu etki yapabilir. Rusya’ya uygulanan yaptırımların da kalkma ihtimali global ekonomi üzerinde pozitif etki oluşturabilir. Böylesi bir durumda savaş nedeniyle ortaya çıkan maliyetin azalması Avrupa Birliği aracılığıyla Türkiye için de olumludur. Bölgesel riskler nedeniyle Türkiye’ye yatırım yapmak istemeyen yatırımcıların da savaşın ortadan kalkmasıyla ülkeye gelişi kolaylaşabilir. Buradan hareketle TCMB’nin faiz indirim döngüsüne tekrar dönmek için elverişli bir ortamı olduğu ve TÜFE oranlarındaki düşüşe göre politika faizinde azaltmaya gitmesi mümkündür. Ayrıca bölgesel gelişmelerin oluşturduğu olumlu konjonktürel imkan merkez bankasının siyasi risklerle daha kolay şekilde mücadele etmesine katkı sunabilir. Sonuç olarak TCMB faiz indirimlerine yeniden başlamaya hazırlanıyor.


