Toplu sözleşmede kabul edilen uzlaşı maddeleri memurları memnun etmedi Ahmet Ünlü
Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
2026 ve 2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinden uzlaşı çıkmayınca 4688 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik gereğince kamu işveren tarafı konuyu Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna taşıdı. Kamu görevlileri ümitsiz bir şekilde sonucu bekliyor. Bu arada yetkili sendika ile uzlaşılan maddeler de tatmin edici bulunmadı. Bu yazımızda bu çerçevede bir analiz yapmaya çalışacağım.
1. DERECEYE GELEN MEMURLARA 3600 EK GÖSTERGE VERİLMESİ
Sürekli olarak bardağın boş tarafına bakıyorsun bunca kazanımı görmüyorsun denilebilir. Amacımız elde edilen kazanımları yok saymak değildir. Ancak bazı haklı taleplerin karşılık bulmamasını okuyucularımız adına gündeme getirmekte bizim borcumuzdur. Belirli görevlerde olanların eleştiriye tahammül etmeleri gerekiyor.
Toplu sözleşme görüşmelerinde ilk sırada kazanılmış hak aylıkları 1. dereceye gelen memurlara 3600 Ek Gösterge verilmesi yer alıyordu. Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz üzere hükümet söz vermiş olsa da bunun yerine getirilmesinin oldukça zor olduğunu belirtmiştim.
Ayrıca 3600 ek göstergenin ortaya çıkardığı sorunlar düşünüldüğünde işin zorluğu daha iyi anlaşılacaktır. Verilen sözler ne olacak soruları kulaklarda çınlasa da acı gerçek bu.
Buna rağmen çıkmadık candan ümit kesilmez kelam-ı kibarınca beklemeye devam.
Bu çerçevede, memur sendikalarının uzun süredir çözüm üretilmesi için çaba gösterdiği kazanılmış hak aylık derecesi 1 olan memurlara 3600 ek gösterge verilmesine ilişkin düzenleme toplu sözleşme metninde yer aldı.
Buna göre, kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak, 1. derecedeki bazı memurlar ve diğer kamu görevlilerinin 3600 ek gösterge rakamından faydalandırılması hususunda yetkili konfederasyonun katkısıyla çalışma yapılacaktır.
Anlaşılacağı üzere hala çalışma yapma aşaması geçilememiştir. Kısa vadede bir sonuç beklememek gerekiyor.
2016 YILINDAN İTİBAREN VERİLMEYEN İLAVE BİR DERECE
Uzlaşılan maddeler arasında ilave bir dereceyi de göremedik. Ancak bu kadar haklı bir talebin sonuçsuz kalması izahı zor bir durumdur.
Yıllardan beridir bu ülkede memurlara ilave derece verilmesi gündemden düşmemiştir. Dolayısıyla bu konunun kabak tadı vermeden bir an önce çözülmesi gerekmektedir. Son olarak 2016-2017 yıllarını kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme ile memurlara ilave bir derece verilmişti.
8. dönem toplu sözleşmesinde de 15.01.2016 tarihinden sonra göreve başlayan veya sözleşmeli statüden memur kadrosuna ataması yapılan ve yapılacak olan binlerce memurun yüzde yüz haklı oldukları ilave bir derece sonucu çıkmadı. Kim bilir toplu sözleşme ile elde edilemeyen ilave bir derece belki kanuni düzenleme ile hayata geçirilir.
2006 YILINDAN BERİDİR VERİL-MEYEN DİSİPLİN AFFI
Sosyal medya hesabından yaptığım “Disiplin affı için memur sendikalarının yeterince gayret ettiğini düşünüyor musunuz?” başlıklı ankette yüzde 91,5 oranında memur sendikalarının yeterince gayret etmediği ortaya çıkmıştı. Toplu sözleşme sonuçları bu durumu teyit etti.
Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim üzere son disiplin affı 2006 yılında 5525 sayılı Kanun’la yürürlüğe girmişti. Bakan Işıkhan tarafından yapılan açıklamaya göre kısa sürede disiplin affının çıkarılacağı düşünülmüştü. Bakan Işıkhan bu konuyla ilgili olarak “Belirli şartlarda disiplin affı çalışması yapacağız” ifadesini kullanmıştı.
Bütçeye herhangi bir mali yük getirmeyen disiplin affına ilişkin düzenlemeyle ilgili olarak hiçbir adım atılmaması ister istemez memur ve diğer kamu görevlilerinin tepkisine yol açmaktadır. Af kelimesi duyulduğunda beklenti satın alınır ve süreç ister istemez hızlanır. Ancak yetkili ağızlardan çıkan taahhütlere rağmen gerekli adımların atılmaması anlaşılabilir bir durum değildir ve gereksiz bir tepki oluşmasına sebep olmaktadır.
Toplu sözleşme teklifleri arasında yer alan disiplin affı da maalesef sonuçsuz kaldı.
BAYRAM İKRAMİYESİ
Memur sendikalarının ısrar ettiği bayram ikramiyesi de sonuçsuz kaldı. Emeklilere ayrım gözetilmeden verilen bayram ikramiyesinin çalışan memurlara verilmesi haklı bir talep olmasına rağmen bu talep de sonuçsuz kaldı.
GELİR VERGİSİ ORANLARININ SABİTLENMESİ
Gelir vergisi oranlarının sabitlenmesi talebi de karşılık bulmadı. Bu talebin sadece memurları ilgilendiren bir talep olmadığını belirtmiştim. Aynı talep işçiler için de ısrarla üzerinde durulan bir konudur. Bu talebin yerine getirilmesi halinde Anayasa’nın eşitlik ilkesi gereğince özel sektörde çalışanlar için de uygulanacak olması bu talebin hayata geçirilmesinin önündeki en büyük engel olarak görülüyor.
YHS PERSONELİNİN GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFINA GEÇİRİLMESİ
Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nda görev yapanların Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmesi de toplu sözleşme masasının başka bir önemli konusuydu.
Bu konuyu daha önce gündeme getirmiş ve çözüm önerisi sunmuştum. YHS’de görev yapanlarla farklı statülerde benzer işleri yapan personel olması kamu kurumlarında ciddi bir huzursuzluk kaynağı olarak karşımızda durmaktadır.
Toplu sözleşmelerle sınavsız olarak YHS personelinin GİH sınıfına geçirilmesi kabulü zor bir taleptir. Bunun yerine görevde yükselme sınavları ile bunların GİH sınıfına geçirilmesi daha rasyonel ve kabulü mümkün bir taleptir. Bu nedenle görevde bulunan Yardımcı Hizmetler Sınıfı kapsamındaki kamu görevlilerinin hizmet sınıfının Genel İdari Hizmetler Sınıfı olarak uygulanması yönündeki talepler kabul görmeyecektir.
MÜHENDİSLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN DÜZENLEME KABUL GÖRMEDİ
Toplu sözleşme teklifleri arasında yer alan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı unvanındaki personel başta olmak üzere Teknik Hizmetler Sınıfı personelinin mali, özlük ve emeklilik haklarına ilişkin düzenlemelere ilişkin teklif karşılık bulmadı. Ama moralleri bozmamak gerekiyor. Çünkü kamu mühendisleri taleplerinde sonuna kadar haklı ve sonuca ulaşacaklar.


