Türkiye susuzluğun pençesinde mi?
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Küresel iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışı Türkiye'yi adeta kavuruyor. Yaz başıundan bu yana yağmura hasret kalan Türkiye'nin su rezervleri ise gün geçtikçe tükeniyor. Avrupa Birliği'nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) tarafından yayımlanan veriler, küresel ısınmanın etkilerinin Türkiye'de ne kadar derinleştiğini gözler önüne seriyor. Ağustos 2025, küresel ortalama yüzey sıcaklığının 16,6 derece ile kayıtlardaki üçüncü en sıcak ağustos ayı olarak kaydedilirken, bu sıcaklık, 1991-2020 döneminin ağustos ortalamasının 0,49 derece, sanayi öncesi dönemin 1,29 derece üzerinde seyretti. Deniz yüzeyi sıcaklıkları ise 20,82 dereceye ulaşarak kayıtlardaki üçüncü en yüksek değeri gördü. Bu sıcaklık artışları, okyanusların sera gazı etkisiyle ısınmasının bir sonucu olarak, Türkiye'de de sıcaklıkların artmasına neden olmaya devam ediyor.
KURAKLIK KORKUTUYORSon bir yıllık süreçteki veriler ise yaşanan vehametin kanıtı niteliğinde. Türkiye'de 1 Ekim 2024 ile 8 Eylül 2025 arasındaki su yılı itibarıyla yağışlar, ülke genelinde yüzde 27 oranında azaldı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bu azalma yüzde 53'e kadar yükselirken, Karadeniz Bölgesi ise en az düşüşü yaşayan bölge oldu ve yağışlar sadece yüzde 6 azaldı. Bu durum, su kaynaklarının azalmasına ve kuraklık riskinin artmasına yol açtı.

Öte yandan Konya Ovası'nda barajlar, göletler ve göllerin su seviyeleri düşerken, Beyşehir Gölü'nde hacimsel azalma yüzde 8 olarak ölçüldü. Apa Barajı'nda doluluk oranı yüzde 1, Bozkır Barajı'nda yüzde 6, Bağbaşı Barajı'nda yüzde 16, Altınapa Barajı'nda yüzde 8, Çavuşcugöl Depolaması'nda yüzde 14, İvriz Barajı'nda ise yüzde 9 seviyelerine geriledi. Bu düşüşlerin tarım ve içme suyu temini açısından ciddi tehditler oluşturduğunu belirten uzmanlar ise Konya Ovası, Trakya, Çukurova, Amik Ovası ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kuraklıktan en fazla etkilenen bölgeler olduğunu belirtiyor.
SU KITLIĞI KAÇINILMAZUzmanlar, yağmur suyu hasadının artırılması, suyun etkin kullanımı ve alternatif sulama yöntemlerinin benimsenmesi gerektiğini de vurgularken, Su Politikaları Uzmanı Dursun Yıldız ise şunları söylüyor: "Aksi takdirde, Türkiye'nin birçok bölgesinde ciddi su kıtlığı yaşanması kaçınılmaz görünüyor. Türkiye, küresel iklim değişikliğinin etkilerini derinden hissediyor. Kuraklık ve su kıtlığı, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal sorunlara da yol açıyor. Bu bağlamda, acil önlemler alınması ve uzun vadeli stratejiler geliştirilmesi büyük önem taşıyor."
TARIMI ETKİLİYOR"Kaynaklarının korunması, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji yatırımları ve sürdürülebilir tarım uygulamaları gibi alanlarda atılacak adımlar, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde belirleyici olacaktır. Aksi takdirde, kuraklık ve su kıtlığı gibi sorunlar, gelecekte daha da derinleşerek daha büyük krizlere yol açabilir."
Kaynak: Web Özel


