YÜKSEL AYTUĞ Ölüm mağarasında neler oldu?
Sabah sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Sosyal medyada son derece ilginç ve ciddiye alınması gereken bir iddiayla karşılaşınca hemen sizlerle paylaşma ihtiyacı hissettim. Çünkü ilk günden itibaren Mehmetçiklerimizin şehit olduğu mağarada sinsi bir tuzak olma ihtimali beynimi kurcalıyordu.
Sosyal medyada eski bir asker olduğu izlenimi uyandıran bir kişinin ortaya attığı iddia, mağaraya giren komandolar arasında yer alan ve kurtulan bir askerin çektiği fotoğraflara dayanıyordu.
Eğer fotoğraflar gerçek ise (ki bu durum teyide muhtaç) mağaradaki ilk keşif kolu, metal plakalarla kapatılmış, hilti uçlarıyla sabitlenmiş, kenar boşluklarına battaniyeler sıkıştırılarak hava geçirmez hale getirilmiş bir oda buldu. Belli ki dışarıya sızmaması gereken tehlikeli bir madde (büyük ihtimalle gaz) buraya konulmuştu. Hemen tahrip timi çağırıldı, diğerleri mağarayı boşalttı ve ikinci fotoğrafta görüldüğü gibi döşenen patlayıcılarla odanın girişi patlatıldı.
Şimdi buraya dikkat edin: Eğer içerideki metan gazı olsaydı bu patlamayla yanar, mağaradan dışarı boşalır ve tehlike yaratmazdı. Ki, komandolarımız bu imha operasyonundan bir saat sonra yeniden mağaraya girmişlerdi. Ancak o odaya yakın bir yerde şehadete erdiler.
Bunun tek bir açıklaması olabilir:
PKK, mağaraya girileceğini tahmin ederek içeriye sarin ya da benzeri bir zehirli gaz tuzaklamıştı... Malum, Saddam sonrası Irak'taki kimyasal silahların terör örgütlerinin eline geçtiği bir sır değil.
Bir dönem şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri'ni haksız ve hadsiz şekilde Güneydoğu operasyonlarında kimyasal silah kullanmakla itham edenler buna ne diyecek, çok merak ediyorum doğrusu...
Bu cezalarla daha çoook yanarız!
Orman yangınlarına neden olanlara mutlaka ve mutlaka hapis cezası verilmeli.
Orman içindeki yasaklanmış alanlarda ateş yakan, mangal yapan hemen tutuklanıp, nöbetçi mahkemede yargılanarak anında içeri tıkılmalı.
Anız yakan çiftçi hiçbir tarım desteğinden yararlanamamalı.
Çöpünü arazide yakarak imha edenlere çok ağır para ve hatta hapis cezaları uygulanmalı.
Ormanlara ve mesire yerlerine girişte araç ve üst araması yapılmalı. Yanıcı maddelerin yanı sıra sigara paketleri ve çakmaklar bile toplanıp, emanete alınmalı.
Çöpünü ormanda bırakanlar kameralarla tespit edilip hem cezaya çarptırılmalı hem de ömür boyu ormanlık alanlara girişleri yasaklanmalı.
Ormanı yakanlara uygulanan ağaç dikme ya da ağaç altında kitap okuma gibi komik cezalar yerine can acıtacak ibretlik yaptırımlar uygulanmalı.
Bu belgeseli biz yayınlamalıyız
İngiliz Channel 4 kanalında geçen hafta ibretlik bir belgesel yayınlandı. İsrail'in soykırım yaptığı Gazze'de görevli Filistinli doktor ve sağlık çalışanlarının nasıl işkenceye uğradığını belgeleyen görüntüler insanlık adına büyük utanç yaşattı. İsrail askerleri tarafından basılan hastaneler, toplanıp yarı çıplak halde kamplara gönderilen doktor ve hemşirelerin hali Nazi toplama kamplarını aratmadı. Belgeselde işkenceden kurtulan doktorların anlattıkları ise tüyleri diken diken etti.
Daha önce BBC kanalının yayınlamayı reddettiği bu belgeselle ilgili olarak buradan Gazze için hassasiyet gösteren kanallarımıza sesleniyorum: Artık TRT mi olur, Atv mi, A Haber mi bilmem. Bu belgeseli ve aynı yapım şirketinin 7 Ekim'den bu yana Gazze'de yaşanan vahşeti gözler önüne serdiği önceki iki belgeselini alıp yayınlamak insanlık görevidir.
Ne demiş?
Değerli okurum Muharrem Akduman not almış: Röportajda bir işçi kadın şöyle diyor: "Maaşlarımız yeterli, fazla maaş işçiyi de emekliyi de azdırır..."
Gaf'let kürsüsü
180.00 TL'den 179.90'a... Bayağı da bir indirim yapmışlar hani...
Zap'tiye
Eliyle köpekbalığı yakalayan Survivor yarışmacısından sonra tarlada üzerine atlayan aslanın boğazını sıkıp kaçıran yiğidimiz de oldu çok şükür...


