SonTurkHaber.com
close
up
ABD hegemonyası üzerine Süleyman Seyfi Öğün

ABD hegemonyası üzerine Süleyman Seyfi Öğün

Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.

Hegemonya çift boyutlu bir kavramdır. Bunu, kuvvet dayatması ile rızanın birliği olarak değerlendirebiliriz. Her hegemonik oluşum, ister istemez bir boyutuyla askerî bir kuvvet; diğer boyutuyla da bu kuvvetin varlığına dayalı kültürel bir kudret icap ettirir. Hiç şüphesiz, her ikisini de besleyen esas unsurun ekonomik üstünlük ve kaynak zenginliği olduğunu ıskalamamak gerekir. II.Umûmî Harp sonrasında kurulan ABD Hegemonyası tam da buna işâret eder. ABD, II.Umûmî Harpte alt üst olan ve yıkılmış

Hegemonya çift boyutlu bir kavramdır. Bunu,

kuvvet dayatması

ile rızanın birliği olarak değerlendirebiliriz. Her hegemonik oluşum, ister istemez bir boyutuyla

askerî bir kuvvet;

diğer boyutuyla da bu kuvvetin varlığına dayalı

kültürel bir kudret

icap ettirir. Hiç şüphesiz, her ikisini de besleyen esas unsurun

ekonomik üstünlük ve kaynak zenginliği

olduğunu ıskalamamak gerekir.

II.Umûmî Harp sonrasında kurulan ABD Hegemonyası tam da buna işâret eder. ABD, II.Umûmî Harpte alt üst olan ve yıkılmış bir Avrupa’nın aksine, tâze bir güç olarak tezâhür etti. Şâibeli Pearl Harbour saldırısı hâriç, kılına bile zarar gelmedi. Japonlarla, kıt’asının hayli uzağında, Pasifik Okyanusu’nun derinliklerinde savaştı. Normandiya çıkarması ise, Hitler ordularının çözüldüğü bir evrede gerçekleşti. ABD orduları Avrupa kıt’asında âdeta, tereyağından kıl çeker gibi ilerledi.

Asker ve sivil ölümlerini veren istatistikler, kıyaslamalı olarak ele alındığında bunu daha berrak bir şekilde ortaya koymaktadır. Sovyetler Birliği’nin insan kaybı 20 Milyonun üzerinde, Almanya’nın yaklaşık 7.5 Milyon, Japonya’nın 2.5 Milyonun üzerinde, Çin’in 20 Milyon iken ABD’nin kaybı sâdece 418.000 olarak ifâde edilmektedir.

Asker ve sivil ölümleri kıyaslandığında

tablo daha çarpıcı rakamlar ortaya koymaktadır. Meselâ Sovyetler’de bu oran 10 Milyona 12 Milyon; Hollanda’da 16.000’e 125.000, ABD’de ise 417.000’e 1700’dür. Hâsılı, memleketinde eser miktarda tahribat yaşamış, sanâyisi dimdik ayakta, çok yüksek verimliliklerle çalışan ABD, çok az kayıpla 20.Asrın en hudretli ve kuvvetli devleti olarak dünyâ hâkimiyetini ele geçirdi. Savaşta 450.000 insanını kaybetmiş ve şehirleri Alman bombardmanlarıyla tahrip olmuş eski hegemonik kuvvet olan İngiltere’nin buna karşı yapacağı bir şey kalmamıştı. Yapabildiği tek şey,

istihbârî ve tecrübî birikimiyle ABD’ye

sızmak ve onu becerebildiği kadarıyla onu içeriden

idâre etmek

kaabiliyeti kazanmak oldu.

1945’ten, kabaca krize girdiği 2000’lere kadar devâm eden ABD hegemonyasının askerî üstünlüğü kendisini kabûl ettirdi. Gelelim hegemonyanın kültürel kanadına. ABD kültürel yapıları ve endüstrileri tam kapasite ile çalıştı ve çok büyük başarılar kazandı. En büyük başarısı,

Avrupa’nın Aydınlanma ve sonrasında kazanmış olduğu kültürel yapıları çözmesiydi.

Aydınlanma ve Aydınlanma sonrası Avrupa kültürü, bilim, fenler, sanat ve felsefede ulaştığı çok derinlikli ve karmaşık niteliğiyle dünyâ çapında standart hâline gelmiş, küresel bir ağırlık kazanmıştı. Burada küresellik vurgusuna bilhassa dikkat etmek lâzım gelir.

Avrupa ile özdeşleşmiş Batı medeniyeti iddiası sömürge ve yarı sömürge dünyâda yerli entelijensiyaların zihnini donatıyordu.

O kadar ki, Avrupa merkezci fikir ve eylem kodları, ona karşı açılan mücâdelelerin de rengini veriyordu. Hâsılı, “Avrupa medeniyeti”, ister onu benimseyenler, ister ona karşı çıkmak isteyen entelijensiyalar için vazgeçilmez referansları veriyordu.

Avrupa merkezli kültür kodları son derecede çetin ceviz, demir leblebi niteliklere sâhipti. Bu çerçevede yerli entelijensiyaların ev ödevleri de bu nispette ağırlaşıyordu. Herşeyden evvel kendi lisanlarında karşılığı olmayan binlerce kelime ve kavramı ihtivâ eden felsefî ve edebî Fransızcayı veyâ Almancayı sökmek mecbûriyetin-deydiler. Pek çok münevver bu işte çuvallıyordu. Bunun hakkını verenler ise başka bir âleme savruluyor ve kendi toplumlarına yabancılaşı-yorlardı.

Yerlici ve tedâfüî (

apolojetik

) endişelerle Avrupa merkezli fikriyâta itiraz edenler ise ya koyu ve çıkmaz bir karanlıkçılığın (

obskürantizm

) içine gömülüyor veyâ tutarsız telifçiliklerde

takılı kalıyorlardı.

ABD kültürü ise bu ağırlıkların tekmilini ortadan kaldırdı. Dünyâyı medenîleştirmek iddiasını ABD kültür çevrelerinden iştimek çok zordur. Amerikalılar beşiği İngiltere olan pratik, faydacılık olarak bildiğimiz pragmatik, utiliteryen düşünceleri güdüyor;

know what yerine know how

yaklaşımları yerleştiriyorlardı. Derinleşmek onlar için boşa zaman ve enerji kaybıydı.

Amerikan orta sınıf değerleri herşeyi sulandıran, cıvıtan, gevşeten, yüzeyselleştiren, rahatlatan bir müsekkin hapı gibidir.

Avrupacılıktan muzdarip her zihne şifâ verir. Kendileri de envâî milletlerden müteşekkil, yâni çok kültürlü olduğu için hiçbir yabancı kültürü dışlamıyor; tam aksine onlara hoşgörüyle bakıyorlardı. Bu,

esnek ABD orta sınıfları ile katı ve kompleksli Avrupa burjuva gelenekleri arasındaki temel fark i

di. Nihâyet, ABD fırsat ve başarıları, nereden ve nasıl gelirse gelsin kutluyordu. Eylemi önceleyen herhangi bir ahlâkî kota da tatbik etmiyordu. ABD tarzı, eylem serbestîsi sağlayan hürriyet

ilkesini kendi asimptotundan çıkaracak herhangi bir ahlâki kod

mevcut değildi. Hürriyet kavramı sâdece fırsatları koklayan ve kazanmayı arzulayan

engellenmemiş

bireyselliği

karşılıyordu. İdeallerin yerini

fantazmaların aldığı tam bir sosyal darvinizmdi bu.

En büyük sigortası ise risk kavramıydı. Risk, bu kültürün; kimsenin almaya zorlanmadığı; lâkin almazsa çürüyeceğini ve aşağılanacağını ona hissettiren; alıp kazananın kutsandığı; lâkin

kaybedenin şikâyet hakkını ortadan kaldıran

yegâne epik değeriydi. ABD kendi kültürel hegemonyasını perçinlemek için her nev’i kamuculuğu; bilhassa reel sosyalizmi tepe tepe kullandı. Kendi güdümündeki Batı Avrupa’nın Ren kapitalizmi olarak bilinen ve kamuculukla demokrasiyi başa baş götüren Kıt’a Avrupasını bıyık altından küçümseyerek yedeğinde tuttu. Demir Perde’nin Homo Sovyeticus yaratma derdinde olan demokrasisiz kamuculuğunu ise kendi hürriyetçiliğini meşrûlaştırmak için kullandı. Sosyalist Blok nasıl ABD’nin askerî performansını arttıran bir tavşan koşucuysa, kültürel olarak da aynı işlevi yerine getiriyordu.

Bu kültür dünyâ avamlarını derinden etkiledi ve kendisine çekti. ABD bugün ekonomik ve teknolojik üstünlüklerini büyük ölçüde kaybetti. Askerî olarak devâsa bir kuvvet olarak; evet hâlâ korkutucu; ama eskisi kadar değil. Girdiği her savaşta kaybetmiş, gayrı nizâmî ordulardan dayak yemiş bir ordu bu. Ama ABD’nin kültürel kudreti hâlâ devam ediyor. Ne Çin ne Hint, ne de Brezilya ve Lâtin dünyâ onun yerini alabilecek alternatif bir hayât tarzı târif edemiyor. Bakalım, artık pek çok kanadı eskisi gibi çalışmayan ABD, bu tek kanatla nereye kadar uçabilecek?

Durumu takip etmeye devam edin, SonTurkHaber.com her zaman en yeni haberleri sunuyor.
seeGörüntülenme:55
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 02 Haziran 2025 04:02 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Kontrolden çıkan Tofaş otomobil bariyere saplandı

14 Temmuz 2025 00:38see151

Bayburt ta feci kaza! Anne ve oğlu hayatını kaybetti; 6 yaralı

13 Temmuz 2025 20:49see145

Burçin Orhon hastalığıyla ilgili gerçeği yıllar sonra açıkladı

13 Temmuz 2025 16:05see142

Van Kültür Yolu Festivali çocukları sanatla buluşturuyor Van Haberleri

13 Temmuz 2025 16:48see142

Özel milli judoculardan 8 altın madalya Spor Haberleri

14 Temmuz 2025 01:05see141

Almanya Başbakanı Merz den Gazze çıkışı: Kabul edilemez

14 Temmuz 2025 00:10see138

Yeni fakülteler ve enstitüler kurulmasına ilişkin karar Resmi Gazete de

14 Temmuz 2025 01:19see137

15 Temmuz un unutulmaz anları! İnsan bir kere ölür, adam gibi ölür

15 Temmuz 2025 01:43see136

Orkun Kökçü Beşiktaş taraftarını mest etti Fanatik Spor Haberleri Video

14 Temmuz 2025 03:07see136

AK Partili Usta, 15 Temmuz gecesi yaşananları anlattı: Türkiye, Suriye den farklı olmazdı

14 Temmuz 2025 02:41see136

Kanun yürürlüğe girdi, en düşük emekli aylığı 16 bin 881 liraya yükseldi

14 Temmuz 2025 01:33see135

Abbas: Gazze de tek çözüm İsrail in tamamen çekilmesi

14 Temmuz 2025 02:24see135

Bakan Tunç: 15 Temmuz da son darbeyi vuracaklarını zannettiler, başaramadılar

15 Temmuz 2025 00:52see134

15 Temmuz 2025 resmî tatil mi? 14 Temmuz yarım gün mü? Kamu ve özel sektör için son durum Son Dakika Haberleri

14 Temmuz 2025 00:23see134

Kanatlı tim in mücadelesi sürüyor! 1.400 tanesi daha doğaya salındı...

14 Temmuz 2025 15:56see133

Fransa da firar skandalı: Akılalmaz planı ortaya çıktı

14 Temmuz 2025 17:12see132

Ankara da 3 kişinin öldüğü yangın faciasında ihmal skandalı! Sözcü Gazetesi

13 Temmuz 2025 16:16see131

İmamoğlu’ndan konut müjdesi

13 Temmuz 2025 14:27see131

Akülü arabayla oyun faciaya döndü: 4 yaşındaki çocuk havuza düştü Samsun Haberleri

13 Temmuz 2025 14:57see131

Şile Belediye Başkanı Kabadayı ve 4 şüpheli hakkında tutuklama talebi Son dakika haberleri

13 Temmuz 2025 21:42see131
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları