SonTurkHaber.com
close
up
Menu

Bülent Arınç: Bahçeli bu sözleri nasıl söyler inanamadım! Sözcü Gazetesi

Kayserispor, Markus Gisdol ile 2 yıllık sözleşme imzaladı

Barışın Yolunu Açmak konferansı: Kürt sorununda çözümün neresindeyiz?

Togg’un yeni modeli T10F reklam çekimlerinde görüntülendi VİDEO İZLE

Zeytin köylüsü açlıktan ölür Sözcü Gazetesi

Muğla Valisi Akbıyık tan orman yangını uyarısı Muğla Haberleri

Özgür Özel kimse kurtulduk sanmasın diyerek duyurdu!

Tarlada park halindeki aracında cansız bedeni bulundu

İngiltere Başbakanı Starmer: Benim amacım tansiyonu düşürmek Sözcü Gazetesi

Fatih Altaylı hakkında tutuklama talebi

İmamoğlu ndan iktidara net mesaj: Korkularına da oyunlarına da boyun eğmeyiz Sözcü Gazetesi

Dries Mertens ten Ciro Mertens itirafı Galatasaray a gelebilir miyim? Fanatik Gazetesi Galatasaray (GS) Haberleri Spor

Icardi ve China Suarez arasında kriz! Arjantin de bırakıp Türkiye ye geldi

Ekip tamamlandı: Owen Wilson da Zor Baba 4 kadrosunda magazin haberleri

Kevin Durant in yeni durağı belli oldu! Dev takasta Alperen Şengün detayı...

YKS (TYT, AYT, YDT) soru ve cevap anahtarı kitapçığı 2025: YKS soru ve cevapları yayımlandı! İşte TYT, AYT, YDT soruları ve cevap anahtarı PDF sorgulama

Kahverengi kokarcayla mücadele edecekler! Artvin de samuray arıları doğaya salındı

Yüzmek için İznik Gölü ne giren iki kuzenden kahreden haber! Cansız bedenlerine ulaşıldı

İletişim Başkanı Altun: ABD nin İran a yönelik saldırısı daha fazla radikalleşme ve teröre yol açma niteliğindedir

Fenerbahçe’de vitrin kalabalık: Tam 12 futbolcu, Süper Lig takımlarının radarında

Büyüyen tehlike Süleyman Seyfi Öğün

Büyüyen tehlike Süleyman Seyfi Öğün

SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.

Her fırsatta ifade etmişimdir; 20. Asır 1945-1989 arasında hüküm sürmüş bir zamân dilimidir. Hobsbawn’ın onu Kısa Yüzyıl olarak nitelemesi boşuna değildir. 1989’u esas almamın sebebi ise, 20.Asrı nitelendiren meşhûr Berlin Duvarı’nın yıkılışıdır. Bu sembolik bir değerlendirmedir. Değilse 20.Asrın yıkılışı bu hâdise bir anda olmuş bitmiş değildir. Çöküş, parça parça yaşandı ve hâlen yaşanmakta . 2025, yâni kronolojik olarak 21. Asrın ilk çeyreğinde bile çöküş devâm ediyor. Bunu bana düşündüren

Her fırsatta ifade etmişimdir; 20. Asır 1945-1989 arasında hüküm sürmüş bir zamân dilimidir. Hobsbawn’ın onu

Kısa Yüzyıl

olarak nitelemesi boşuna değildir. 1989’u esas almamın sebebi ise, 20.Asrı nitelendiren meşhûr Berlin Duvarı’nın yıkılışıdır. Bu sembolik bir değerlendirmedir. Değilse 20.Asrın yıkılışı bu hâdise bir anda olmuş bitmiş değildir.

Çöküş, parça parça yaşandı ve hâlen yaşanmakta

. 2025, yâni kronolojik olarak 21. Asrın ilk çeyreğinde bile çöküş devâm ediyor.

Bunu bana düşündüren gelişmelerden birisi de bir hafta evvel İngiltere’de yaşandı. Kısmî mahallî seçimlerden, ırkçı, yabancı düşmanı Nigel Farange’ın partisi olan Reform UK, birinci parti olarak çıktı. Senelerdir İngiltere’deki istikrarlı demokrasinin iki sütununu meydana getiren İşçi Partisi ve Muhafazakâr Parti ise çok ağır kayıplar yaşadı. Öyle görünüyor ki yeni iki parti, Liberal Demokratlar Partisi ile Reform UK, hızla onların yerini alıyor. Muhtemelen önümüzdeki ilk genel seçimde bu iki parti yarışacak.

Bu hâdiseyi İngiltere’de o meşhûr iki partili sistemin sonu olarak ilân etmek aceleci ve basitçi bir değerlendirme olacaktır. Kodlar değişmiyor ama içi değişiyor. 20. Asrın siyâsal ikliminde merkez sağ ve merkez sol partiler ana eksenleri meydana getiriyorlardı. Bunların ortak nitelikleri

her nevi aşırılıktan arındırılmış “steril” partiler

olmalarıydı. Avrupa’yı o korkunç iki umûmî harbe sokan iklim, siyâseten ideolojik keskinlikleri çok yüksek olan, son derecede kutuplaşmış bir iklimdi. Artık savaş bitmiş, yeni düzende bunlar ya Almanya’da olduğu üzere doğrudan tasfiye edildiler veyâ Fransa’da olduğu üzere evvelâ dondurulup, sonra çözüldüler. Merkez partiler refah toplumu için aralarında bir iş bölümü yapmış gibiydiler.

Merkez sağ refahı arttıran ekonomik yatırımları yapıyor, merkez sol parti de bunun toplumsal bölüşümünü yapıyordu.

Bunlar emme basma tulumba gibi çalışan sistemin iki büyük dişlisi gibi çalışıyorlardı. İstikrar olarak nitelendirilen de buydu. II. Umûmî Harp sonrasında merkez dünyânın bu yapılanması, siyâsal iklimleri çok fırtınalı olan yarı merkez dünyâlar için de bir ideal model olarak sunuluyordu. Her nevi aşırılıktan arındırılmış, çıkar ve aklı eşleştiren, adına Liberal Demokrasi denilen bu dingin model aynı zamanda medenîleşmenin göstergesiydi. Siyâset Bilimi kitaplarındaki siyâsal sistem analizleri bunu işliyordu.

Avrupa’nın Altın Çağı’ydı bu.

ABD sermâyesi ile desteklenen, ABD ordusu tarafından emniyete alınan, nüfûsunun kâhir ekseriyeti orta sınıflaşmış

bir Avrupa’ydı bu. Başta Almanlar olmak üzere 1945’ten başlayarak büyük bir üretim atağına giriştiler. Bunun hâsılatı müreffeh hârika günler oldu. 1945-1980’ler arası bunun zirvesiydi. Ama şöyle böyle 2000’lere kadar devâm etti bu Altın Çağ. 2000’lerden sonra ise her şey tersine dönmeye başladı. Çünkü

orta sınıf tuzağına

düştüler. Refah toplumunun aslında sermâye ve emeğin verimliliğini düşüren tesirleri birer birer ortaya çıkmaya başladı. Dahası, Avrupa’nın teknolojik-mühendislik standartları, tekno gelişmelerin ve yeni mühendisliklerin çok gerisinde kaldı.

Avrupa ilk darbeleri içeriden yedi. Merkez sağ partilerin yeni ideolojisi

anarkokapitalist

bir mâhiyette idi. Buna göre verimlilik düşüşünün ana sebebi sosyal devletler ve kamusal harcamalardı. Thatcher, Kohl gibi liderler verimlilik sağlamak adına Avrupa’yı var eden her kuruma ve kuruluşa saldırdı. Bu büyük bir yıkımdı. Tuhaf olan merkez sol partilerin de buna destek vermeleri oldu. İşçi Partisi ve Tony Blair’in yaptıkları da bundan farklı değildi.

Merkez sağ partiler liberal demokrasi modelinden liberalliği söküp alıyor

ve

toplumsalı umuruna koymayan bir ekonomizm

üzerinden onu fetişleştiriyorlardı. Merkez sol partiler buna karşı çıkmak bir yana, onu tamamlayan işlere imzâ atıyorlardı.

Merkez sol partilerden kopan ve Yeni Sol başlığı altında değişik şekillerde örgütlenen

partilerin hesâbına düşen

demokrasiyi, ekonomik beklentilerin dışında kültürelleştirmek

oldu. Etnik, cinsiyetçi ve çevreci düşüncelerle yeni bir kulvar oluşturdular. Hâsılı liberal demokraside bir araya gelen merkez sağ ve merkez sol, bu bileşimin bileşenlerini ayıklayarak kendi aralarında paylaştılar.

Merkez sağ liberalliği ekonomizm üzerinden nasıl dejenere erittiyse, merkez sol da demokrasiyi kültürelleştirerek yozlaştırdı.

Ekonomizm temelli neoliberal siyâsetler sadra şifâ olmadı. Avrupa verimliliğini arttırmak şöyle dursun, tam aksine düşürdü. Diğer taraftan Yeni Sol entelektüeller arasında tartışılan kültürel demokrasi modelleri çok kültürlü demokrasileri değil postmodern kabileleşmeleri ve kültürel kan dâvâlarını doğurdu.

19.Asırda sanâyi devrimi ve bu devrim neticesinde ortaya çıkan sanâyi toplumunda nüfûsun kâhir ekseriyeti proleterleşmişti. Bu sefil nüfusu disiplin altına

tulum ve üniforma

sokuyordu. İlkinde çok kötü şartlar altında boğaz tokluğuna çalışılıyor, ikincisinde ise kitleler hâlinde ölünüyordu. 20. Asırda Avrupa üniformayı attı. Askerlik mecbûrî olmaktan çıkarıldı. Var olduğu kadarıyla ordular alabildiğine küçüldü. Teçhizatlarını bile on senelerce yenilemek ihtiyâcını duymadılar. Ekonomik plânda bunun büyük avantajını kullandılar. Askerî harcamalarda bulunma yükümlülüğünden kurtulmuşlardı. Varlarını yoklarını kalkınmaya harcadılar ve bunun paylaşımını da iyi becerdiler.

Refah toplumunun ekonomik kalkınmanın hediyesi olduğu düşünülür. Bu bir yere kadar doğrudur. Ama diyalektik olarak bakıldığında,

refah toplumu aynı zamanda kalkınmayı içinden aşındıran

bir tesir doğurur. Avrupa’nın hâl-i pür melâli tam da bunu anlatıyor. Teknolojik seviyesi ve mühendislikleri geride kalmış, ağır üretim kayıplarına uğrayan, işsizliğin yükseldiği, ABD garantilerinin çekildiği bir Avrupa’yı bekleyenin yeniden 19.Asrın iklimine dönmek olduğunu kestirmek hiç de zor değil. Faşizmlerin, Nazizmlerin, Falanjizmlerin yükselmesini anlamak da çok kolay. Buna eşlik eden stratejik bir karar aldılar. Bu karârı, kendilerine liberal diyen; aşırı sağın yükselmesinden endişe eden, kör topal da olsa işleyen müesses nizâmın ana partileri aldı. Bu,

Rus tehlikesine (savaşına) karşı hazırlanmak ve bunun için ekonominin militarize edilmesi karârıydı

.. Tablo çok tuhaf. Liberaller bu kararla yakında Avrupa’yı kasıp kavuracağı belli olan aşırı sağlaşmanın ekmeğine yağ sürmüş oluyor. Şimdilik muhalefette olan aşırı sağ partiler ise Rusya’ya liberaller gibi düşmanca bakmıyor. Tam aksine neredeyse sempati duyuyor. Buna bakıp,

savaşkan liberaller

ve

barışçıl Naziler

mi diyeceğiz? Çok yanılırız. Bu partilerin, hele iktidâr olsunlar, kısa bir zaman zarfında, liberallerin başlattıkları savaşkanlığı sâhiplenip azılı bir Rusya düşmanlığını bayraklaştıracaklarından eminim. Büyüyen tehlike tam da bu.

En son güncellemeleri ve haberleri takip etmek için SonTurkHaber.com'ı izlemeye devam edin, biz durumu takip ediyor ve en güncel bilgileri sunuyoruz.
seeGörüntülenme:53
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 08 Mayıs 2025 20:04 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Bülent Arınç: Bahçeli bu sözleri nasıl söyler inanamadım! Sözcü Gazetesi

23 Haziran 2025 09:32see158

Kayserispor, Markus Gisdol ile 2 yıllık sözleşme imzaladı

22 Haziran 2025 16:28see152

Barışın Yolunu Açmak konferansı: Kürt sorununda çözümün neresindeyiz?

22 Haziran 2025 12:57see150

Togg’un yeni modeli T10F reklam çekimlerinde görüntülendi VİDEO İZLE

22 Haziran 2025 15:01see115

Zeytin köylüsü açlıktan ölür Sözcü Gazetesi

22 Haziran 2025 06:20see114

Muğla Valisi Akbıyık tan orman yangını uyarısı Muğla Haberleri

22 Haziran 2025 17:19see113

Özgür Özel kimse kurtulduk sanmasın diyerek duyurdu!

22 Haziran 2025 12:26see113

Tarlada park halindeki aracında cansız bedeni bulundu

22 Haziran 2025 21:19see113

İngiltere Başbakanı Starmer: Benim amacım tansiyonu düşürmek Sözcü Gazetesi

22 Haziran 2025 15:44see113

Fatih Altaylı hakkında tutuklama talebi

22 Haziran 2025 16:28see112

İmamoğlu ndan iktidara net mesaj: Korkularına da oyunlarına da boyun eğmeyiz Sözcü Gazetesi

22 Haziran 2025 21:19see112

Dries Mertens ten Ciro Mertens itirafı Galatasaray a gelebilir miyim? Fanatik Gazetesi Galatasaray (GS) Haberleri Spor

22 Haziran 2025 17:03see112

Icardi ve China Suarez arasında kriz! Arjantin de bırakıp Türkiye ye geldi

23 Haziran 2025 17:46see111

Ekip tamamlandı: Owen Wilson da Zor Baba 4 kadrosunda magazin haberleri

22 Haziran 2025 16:28see111

Kevin Durant in yeni durağı belli oldu! Dev takasta Alperen Şengün detayı...

22 Haziran 2025 20:03see111

YKS (TYT, AYT, YDT) soru ve cevap anahtarı kitapçığı 2025: YKS soru ve cevapları yayımlandı! İşte TYT, AYT, YDT soruları ve cevap anahtarı PDF sorgulama

22 Haziran 2025 19:16see111

Kahverengi kokarcayla mücadele edecekler! Artvin de samuray arıları doğaya salındı

23 Haziran 2025 17:56see110

Yüzmek için İznik Gölü ne giren iki kuzenden kahreden haber! Cansız bedenlerine ulaşıldı

22 Haziran 2025 19:10see109

İletişim Başkanı Altun: ABD nin İran a yönelik saldırısı daha fazla radikalleşme ve teröre yol açma niteliğindedir

22 Haziran 2025 16:55see108

Fenerbahçe’de vitrin kalabalık: Tam 12 futbolcu, Süper Lig takımlarının radarında

22 Haziran 2025 17:09see108
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları