Allah’ın gazabına uğrayan kavimler İslam Sanatları Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Kur'ân-ı Kerim, Yüce Allah tarafından Hz. Muhammed’e gönderilen son ilahi kitaptır. Bu Yüce Kitabın muhatabı bütün insanlar, gayesi de onların dünya ve ahiret mutluluklarını sağlamaktır. Kur'an-ı Kerim’in önemli bir bölümü geçmiş kavimlerin (toplumların) ve peygamberlerin kıssalarından, hayat hikayelerinden kesitler sunmaktadır. Şüphesiz bu kıssalar insanların okuyup geçmeleri için değil, ibret almaları içindir. Bu kıssalar çok önemli ibret, hikmet ve öğütlerle doludur. Bu itibarla ayetleri dikkatle okumalı ve bunlardan ders almalıyız. Şimdi helâk edilen kavimlerden bazılarının helak ediliş sebeplerini zikredebiliriz.
HZ. NUH’UN KAVMİ
Hz. Adem’den sonra insan nesli çoğalmış, bunlar yeryüzünde birçok yeri imar etmişler ancak zamanla hak dinden uzaklaşarak putlara tapmaya başlamışlardır. Yüce Allah insanlara Nuh aleyhisselamı peygamber olarak göndermiş; ancak insanlar onun öğütlerini dinlememişler, hatta onu alaya almışlardır. Nuh (as), kavminin iman etmesinden ümidini kesince onların helak olmalarını istemiştir. Allah da ona bir gemi yapmasını emretmiş ve bu gemiye müminlerle cins hayvandan birer çift almasını söylemiştir. Bundan sonra büyük bir tufanla sular her tarafı kaplamıştır. İman etmeyenler boğulmuşlar ve böylece helak olmuşlardır. Nuh kavminin helak edilmesinin nedeni Kur'ân’da şöyle anlatılır:
“Andolsun, biz Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tûfan kendilerini yakalayıverdi." (Ankebut, 14)
“Hataları (küfür ve isyanları) yüzünden suda boğuldular ve cehenneme sokuldular da kendileri için Allah’tan başka yardımcılar bulamadılar.” (Nuh, 25)
Nuh kavmi Allah’a ve peygamberine isyan etmeleri, zulme, küfre ve günaha dalmaları sebebiyle helak olmuştur.
AD KAVMİ
Yemen bölgesinde yaşamakta olan Ad kavmine Yüce Allah peygamber olarak Hud aleyhisselamı göndermiştir. Ad kavmi, birçok nimetlere nail olmuş, görkemli binalar inşa etmişlerdi. Şirk ve küfürde ısrar eden kavme Hud (as), mucizeler göstermiş ve onları Allah’ın birliğine inanmaya çağırmıştır. Ancak ona kulak vermemeleri ve şirkte devam etmeleri sebebiyle şiddetli bir rüzgar ile helak olmuşlardır.
“Ad kavmi ise yeryüzünde haksız olarak büyüklük taslamış, “Bizden daha güçlü kim var?” demişlerdi. Onlar, kendilerini yaratan Allah’ın onlardan daha güçlü olduğunu görmediler mi? Onlar bizim ayetlerimizi inkar ediyorlardı.” (Fussilet, 15)
Ad kavmi, Allah’ın verdiği nimetlere nankörlük etmeleri ve peygamberi yalanlamaları, inkar ve isyanları sebebiyle helâk edilmişlerdir.
SEMUD KAVMİ
Ad kavminin helakinden sonra Hicr bölgesinde Semud kavmi yaşamıştır. Semud kavmi pek çok nimete nail olmuş, dağları ve taşları oyarak muhkem evler inşa etmişler, yazlık ve kışlık konaklar yapmışlardır. Bolluk ve refah içerisinde yaşamışlar, uzun ömürlü bir hayat sürmüşlerdir. Zamanla Hak yoldan sapmışlar, şirke düşmüşlerdi. Yüce Allah onlara Salih aleyhisselamı peygamber olarak gönderdi. Salih (as), onları Allah’a imana, ibadete ve itaate çağırdı. Mucizeler gösterdi, öğütler verdi. Ancak kavmi onu dinlemediği gibi yalanladı. Kendilerine mucize olarak verilen ve sakın dokunmayın denilen dişi deveyi öldürdüler. Bunun üzerine Salih (as), ve iman edenler dışında Semud kavmi şiddetli bir gök gürültüsüyle helak edildiler.
“Andolsun biz, “Allah’a kulluk edin” diye (uyarması için) Semûd kavmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar.” (Neml, 45)
“Semûd kavmi, azgınlığı sebebiyle yalanladı Hani onların en bedbaht olanı (fesat çıkarmak için) ileri atılmıştı. Allah’ın Resülü de onlara şöyle demişti: “Allah’ın devesini ve onun su içme hakkını koruyun. Fakat onlar, onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar. Bunun üzerine Rableri, suçlarından dolayı onları” helak etti ve kendilerini yerle bir etti.” (Şems, 13-14)
LUT KAVMİ
Lut alehisselam, Filistin muhitinde bulunan Sedom kavmine peygamber gönderilmiştir. Bu kavim, hak yoldan sapmış, inkâr ve isyana dalmış bir kavimdi. Kadınları bırakıp erkeklere yönelmişler, homoseksüellik yapmaya başlamışlardı. Lut (as) kavmini doğru yola davet etti. Kendilerine yapılan daveti kabul etmemeleri üzerine helake edildiler.
"Lût’u da (Peygamber olarak gönderdik.) Hani o kavmine şöyle demişti: 'Göz göre göre o çirkin işi mi yapıyorsunuz?. Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi varıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını bilmez bir toplumsunuz.” (Neml, 54-55)
“Biz Lût’a da bir hikmet ve bir ilim verdik ve onu çirkin işler yapan memleketten kurtardık. Gerçekten onlar kötü bir toplum idiler, fasık (Allah’ın emrinden çıkan kimseler) idiler.” (Enbiya, 74)
FİRAVUN VE ONA TABİ OLANLAR
Kur'ân-ı Kerim’de helak edildiği bildirilen bir başka kavim de Firavun ve ona tabi olanlardır. Eski Mısır krallarına verilen genel bir isim olan Firavunlar İsrailoğullarını esir gibi ağır ve meşakkatli işlerde çalıştırmışlardır. Bir yanda firavunların diğer yanda Mısır’ın yerlisi putperest Kıptilerin kendilerine yükledikleri ağır işlerden bıkan İsrailoğulları eski ata yurtları Kenan diyarına gitmek istiyorlardı. Ancak Firavundan kurtulup bir türlü buna nail olamıyorlardı. Firavun’a bir kahin, İsrailoğullarından bir çocuğun doğarak saltanatını yıkacağını söyleyince, Firavun, İsrailoğullarından doğan erkek çocuklarını öldürmeye başlamış, böyle bir zamanda Musa aleyhisselam dünyaya gelmişti. Kur'an’a göre Musa (as), mucizevi şekilde Firavun’un elinden kurtulmuş hatta onun sarayında annesinin kucağında büyümüş, Firavun’u ve Kıptileri tevhit inancına çağırmış, ancak imana gelmeyen Firavun ilahlık taslamış, neticede askerleriyle birlikte denizde helak edilmiştir.
“İman eden bir kavim için Mûsâ ile Firavun’un haberlerinden bir kısmını sana gerçek olarak anlatacağız” Şüphe yok ki, Firavun yeryüzünde (ülkesinde) büyüklük taslamış ve ora halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir kesimi eziyor, oğullarını boğazlıyor, kadınlarını ise sağ bırakıyordu. Şüphesiz o bozgunculardandı.” (Kasas, 3-4)
“Bunun üzerine Mûsâ’ya, 'asan ile denize vur' diye vahyettik. Deniz derhal yarıldı. Her parçası koca bir dağ gibiydi. Ötekileri de oraya yaklaştırdık. Mûsâ’yı ve beraberindekilerin hepsini kurtardık. Sonra ötekileri suda boğduk.” (Şuara, 63-66)
İBRETLER VE ÖĞÜTLER VARDIR
Her kavim için dünyada belirli bir yaşama süresi vardır. Bu süre geldiği anda geri bırakılmaz ve ertelenmez. Dünya üzerinde yaşamış olan kavimlerin helak edilmeleri, işledikleri şirk, küfür, isyan ve zulüm gibi günahları sebebiyledir. Allah kullarına asla zulmetmez. Geçmiş kavimlerin kıssalarında insanlar için ibretler ve öğütler vardır. Helak edilen kavimlerin kıssaları da böyledir.


