Alzheimer öncesinde haber verir Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
NESLİHAN ÜNSAL
Dünyada ve ülkemizde hızla yaygınlaşan hastalıklardan birisi de Alzheimer. Türkiye Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Nil Tekin ile 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü için konuştuk.
Alzheimer hastalığı nedir, belirtileri nasıl görülür?
Alzheimer hastalığı toplumda unutkanlık hastalığı olarak tanımlanıyor ancak sadece unutkanlığı içermiyor. Alzheimer’ın ileri yaşlarda görülme riskinin arttığını biliyoruz. Yaşlanmanın içerisinde bazı değişiklikler yaşanır fakat sağlıklı yaşlanan kişilerde bilişsel ve zihinsel yitilerde belirgin bir kayıp olmaz. Alzheimer ise öncelikle toplumda unutkanlık olarak tabir edilen süreç olmak üzere genellikle yeni bilgileri öğrenme güçlüğüyle devam eden bilişsel fonksiyonlarda ilerleyici kayba neden olur. Alzheimer evreler içerisinde ilerler; erken evrede zihnimizi ardından ruhsal yapımızı son evrede ise bu etkilerin yanı sıra fiziksel etkilerini gösterir. Alzheimer hastaları engelli bireyler, alzheimer hastası yakınları da engelli bakımı verenlerdir. Hastalığın erken evresinde toplumsal olarak en çok bilinen etkisi olan unutkanlıktan söz edilir. Kelimeleri hatırlayamama, yeni şeyleri öğrenememe erken evredeki en önemli belirtilerdir. Erken evredeki hastamız 40-50 yıl önce yaşadıklarını, çocukluğuna dair her şeyi ayrıntılı anlatabilir ama dün ne yaptığını anlatmaz. Bu durum özellikle son öğrenilenlerin, hafızaya son kaydedilenlerin unutulmasından kaynaklanır.
Türkiye Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Nil Tekin
Sosyal davranışlarında değişim yaşanır
Hasta yeni bilgiler öğrenemez, sosyal davranışlarında ve karar mekanizmalarında problemler oluşmaya başlar. Yavaş yavaş günlük yaşamı bozan davranışlar meydana gelir, örneğin hastamız her zaman gittiği bir mekânın yolunu unutmaya başlayabilir. Hastalık orta evresine geldiğinde dış dünyadaki bozulmaların evin içine taşındığını görürüz. Örneğin pişirilen yemeğin yapılışı unutulmaya başlanabilir, tekrar tekrar telefon açıp bu yemek nasıl yapılıyordu diye sorabilir. Davranış problemleri ortaya çıkabilir. Sessiz sakin, kendi hâlindeki hastanız aniden hırçınlaşmaya, sinirlenmeye başlayabilir. İleri evre ise maalesef artık fiziksel engelliliğin de oluştuğu, tam bir bağımlılık dönemi oluyor. Örneğin yürümede, pasif komutlara uymakta zorluk, zihinsel farkındalık hâlinin kaybolması, konuşmada bozulma, günlük hayattan kopuş ve temel gereksinimlerini kendi başına görememe gibi durumlar yaşanmaya başlar.
Alzheimer ve demans birbirinden farklı hastalıklar mıdır?
Hasta yakınları “Benim hastam alzheimer değil demansmış,” ya da “Yakınım alzheimermiş demans değilmiş,” der fakat bu bir yanılgı. Demansı bir çatıya benzetebiliriz, demans hastalığı genel bir kavram, demans hastalığının en sık görülen tipi ise alzheimerdir. Yani demans büyük bir ev ise alzheimer onun salonunu oluşturuyor. Alzheimer, demansın bir çeşididir.
Hipertansiyon Alzheimer için risk taşıyor
Alzheimer hastalığından kendimizi nasıl koruyabiliriz?
Risk faktörleri ile korunma birebir ilişkili olduğu için risk ve korunma yöntemlerinden birlikte bahsetmek gerekiyor çünkü bizim için risk yaratan durumlardan kaçınırsak doğal olarak kendimizi de alzheimer hastalığına karşı korumuş oluyoruz. Sebeplerden en çok bilineni ve en kaçınılmaz riski yaş. 65 yaşından sonra her 5 yılda bir alzheimerin görülme riskinin arttığını, hastaların yaklaşık %43’ünün 75-85 yaş aralığında olduğunu biliyoruz. Yaş değiştirilemeyen bir faktör olsa da değiştirilebilir risk faktörlerinin alzheimer hastalığını önlemede çok etkili olduğunu bilmeliyiz. Alzheimer yaşlı bir hastalık değil bunu mutlaka vurgulamamız gerekiyor, her yaşlı alzheimer hastası olacak değil, alzheimer bir kader değil. Alzheimer hastalığının riskinin yaşla birlikte arttığını ama mutlak olmadığını paylaşmak isterim. Biz doktorlar “Kalbini koru, beynini koru,” deriz.
Hareketsizlik riski artırıyor
Hipertansiyonumuzu, diyabetimizi mutlaka düzenlemeliyiz anlamına gelir bu cümle. Hipertansiyon ve diyabetin kontrolsüz olması alzheimer hastalığı için risk taşıyor. Sağlıklı yaşam için hepimize önerilen sağlıklı yaşam davranışları alzheimer hastalığından korunmada oldukça etkili. Fiziksel aktivite inanılmaz derecede önemli hareketsiz, fiziksel aktivitesi az olan bireyler risk faktörü içerisinde. Yeterli ve düzenli uyku alzheimerden korunmada önemli bir faktör. Tütün ve alkol kullanımı hayatı tehdit eden bir etken aynı zamanda alzheimer hastalığı için de risk faktörü. Beslenme düzeni çok önemli, akdeniz tipi beslenme korunmada çok önemli. Yüksek kolesterol değerleri ve obezitenin risk olduğunu söylüyoruz. İşitme cihazı kullanması gereken hastaların cihazlarını mutlaka kullanması gerekiyor, cihazı kullanmadıklarında sosyal hayattan kopuşları hızlandıkları için risk faktörü içerisinde bulunuyorlar. Sosyal hayattan izole bir hayat sürmek de risk faktörü içerisinde. 2025 yılı ülkemizde aile yılı kabul edildi, aile yılı içerisinde yaşlılarımızın sosyal yaşamın içinde olmalarının ne kadar önemli olduğunu vurgulamak gerekiyor çünkü beyin sağlığını korumada özellikle alzheimerden korunmada sosyalleşerek yapılan fiziksel aktivite son derecede önemli. Önemli risk faktörlerinden biri de eğitim, eğitim seviyesi yükseldikçe risk faktörleri düşüyor. Bol bol okuyan, sosyal hayatın içinde olan, sağlıklı, aktif yaşamaya çalışan, fiziksel egzersizini mutlaka yapan ve zihinsel aktivitelerle ilgilenen insanların alzheimer risklerini azaltabildiklerini görüyoruz.
Sadece hasta değil aile ve toplum da etkileniyor
Alzheimer tanısı konulan hasta ve yakınları hangi resmî kurumlara başvurarak bakım ve destek hizmetlerinden yararlanabilir?
Biz alzheimerin sadece hastayı değil, hastalıkla ilişkili bütün aileyle ve toplumsal yapıyı etkilediğini düşünürüz. Alzheimer sadece hastanın hastalığı değildir aslında, bakım verenlerin de bir hastalığıdır. Tüm dünyada alzheimer hastalarının yaklaşık yüzde 80’ine aile bireyleri tarafından bakım veriliyor. Alzheimer hastalığı, çok ciddi tıbbi destek mekanizmalarını gerektiriyor. Resmî kurumlar tarafından verilen hizmetler ve bu kaynaklara ulaşımla ilgili bilgilendirmeler çok önemli, Türkiye Alzheimer Derneği olarak bu bilgilendirmeleri yapıyoruz. Alzheimerin ileri evreye geçişinin yavaşlatılmasına, bakım yükünün azaltılmasına yönelik gündüz yaşam ve bakım merkezleri var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı birçok yerel yönetimin örneği var bu konuda. Alzheimer hasta yakınları bu kurumlara dilekçeyle başvurarak gerekli koşulları sağladıkları takdirde kendilerine uygun bakım desteği alabilir. Çoğu alzheimer hastaları engelli olmakla ilişkili haklarını aslında bilmiyorlar. Engelliliği çoğu zaman fiziksel ya da doğuştan zihinsel engellilik olarak düşünüyoruz fakat alzheimer hastalarında ilerleyen evrelerle birlikte zihinsel, ruhsal, fiziksel engellilik hâli ortaya çıkıyor. Hasta yakınları bu konu hakkında ilgili resmî kurumlara başvurabilirler.
Hasta yakınları hastalıktan utanıyor
Alzheimer farkındalığını artırmak için neler yapabiliriz?
Alzheimeri daha fazla konuşmamız gerekiyor. Alzheimer hastalığı bir engelilik hâli, hastalar davranış bozuklukları gösterdiğinde hasta yakınlarının bazen bu durumu çekindikleri, utandıkları için saklayıp kendi içlerinde yaşadıkları oluyor. Hastaların erken evrede tanı almaları sağlanarak bu hastalığın kontrollü ve bakım yükünün daha hafif yaşanması mümkün olabilir. Tedavi ve bakım kaynaklarının etkin kullanımı konusunda bizim Türkiye Alzheimer derneği olarak çok fazla çalışmamız var, çocuklar da dahil olmak üzere toplumun her yaşından bireyiyle alzheimer farkındalık çalışmaları yapıyoruz. Toplumumuzda alzheimer farkındalığının yüksek olduğunu ve ilgi çektiğini görüyoruz. Alzheimera karşı kaygı duyuluyor ancak kaygı duymaktan öte sağlığımızı koruyarak, risk faktörlerinden kaçınarak kendimizi korumaya çalışmamız gerekiyor. Tanı konulduktan sonra ise hasta ve yakınlarının tedavi süreçlerini doktorlarının önerdiği şekilde uygulamalarının çok önemli olduğunu ifade etmek isterim. 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü, eylül ayı dünya alzheimer ayı olarak anılıyor. Dünyadaki alzheimer dernekleri çok güçlü, Türkiye Alzheimer Derneği de şubeleriyle Türkiye çapında farkındalık yaratıyor. Batıdan doğuya, kuzeyden güneye inanılmaz aktif, toplum tabanlı faaliyetler gösteriyor. Sadece hekimlerle değil aynı zamanda hasta ve hasta yakınlarının bulunduğu örnek bir model var ülkemizde. Biz dernekte “Unutanları unutmuyoruz,” diyoruz. Alzheimer hasta ve yakınlarını unutmamak dileğiyle.


