SonTurkHaber.com
close
up
Darbeler darbelere ulansa da devrimden kaçınılamaz Yasin Aktay

Darbeler darbelere ulansa da devrimden kaçınılamaz Yasin Aktay

Yenisafak sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.

Bir devrime yol açan yakın tarihimizin son darbesinin üzerinden 9 yıl geçti. Yol açtığı devrim, yani 16 Temmuz, Türkiye’nin bir devlete sahip bir millet olma yolunda kendi varlığını ispatlayabildiği bir gün oldu. Aslında 15 Temmuz’a kadar diyebiliriz ki bu milletin bir devleti yoktu, aksine devletin bir halkı, bir toplumu vardı, ama bunun bir millet olma keyfiyeti yoktu. 15 Temmuz’da darbeler tarihimizde ilk defa millet darbelere karşı kendi iradesine sahip çıktı, kendi seçmiş olduğu hükümetin kendi

Bir devrime yol açan yakın tarihimizin son darbesinin üzerinden 9 yıl geçti. Yol açtığı devrim, yani 16 Temmuz, Türkiye’nin bir devlete sahip bir millet olma yolunda kendi varlığını ispatlayabildiği bir gün oldu. Aslında 15 Temmuz’a kadar diyebiliriz ki bu milletin bir devleti yoktu, aksine devletin bir halkı, bir toplumu vardı, ama bunun bir millet olma keyfiyeti yoktu.

15 Temmuz’da darbeler tarihimizde ilk defa millet darbelere karşı kendi iradesine sahip çıktı, kendi seçmiş olduğu hükümetin kendi isteği dışında devrilmesine karşı kıran kırana bir savunma yaparak aslında böylece sahip olduğu bir devleti kurtarmış olmadı, bir devlete sahip olmanın liyakatini ortaya koymuş oldu.

O zamana kadar Türkiye’yi idare eden mihraklar bunu askeri, bürokratik veya oligarşik tabakalar eliyle kurumsallaştırmışken, darbeler demokrasi sahnesinde kontrolden çıkma ihtimali bulunan halka bir “balans ayarı” çekmenin rutini olarak benimsenmişti.

Bu rutin zannedildiği gibi 27 Mayıs’ta başlamış da değildir. Esasen 1909 yılından itibaren bu rutin, Türkiye’de işleyen bir olağan iktidar düzenini sürdürmenin yoluydu.

TÜRKİYE’DE MİLLETTEN ÇALINMIŞ BİR DEVLET VARDIR

Türkiye’de darbeler ülkenin kendi içindeki bir iktidar mücadelesinin sonucu olarak ortaya çıkmamıştır. Darbeler aynı zamanda Türkiye’ye I. Dünya Savaşından sonra musallat olmuş emperyalizmin müdahale aracı, balans ayarı yöntemiydi. Türkiye’de milletten çalınmış bir devlet vardır. Milletin ruhuyla, inancıyla, kimliğiyle hiç bağdaşmayan politikaları uygulayan bir devletin millete hiçbir zaman sadık olmak gibi bir gündemi olmadı. Aksine milleti emperyalist çıkarlar doğrultusunda belli bir kalıba sokmaya çalışan bir gardiyan gibi çalıştı. Türkiye’yi kimliğine, kültürüne, tarihine ve özüne yabancılaştıran, ona zorla başka bir kimlik, kültür ve yaşam tarzı, hem de savaştığı düşmanlarının kimliğini ve kültürünü dayatan bir beden siyasetini emperyalizm analizleri olmadan anlamak ve konumlandırmak mümkün değildir.

Tek parti döneminde tam 30 yıl boyunca hiçbir seçim olmadan uygulanan bütün politikalar “halka rağmen” uygulanmıştır. Bu politikaların “halk için” olma iddiası uygulayanların basit ve kurnaz bir aldatıcı iktidar argümanı olmuştur. Bu politikaların hiçbir yerinde halka en ufak bir iyilik, merhamet ve anlayış gözetilmemiştir. Bilakis halk aşağılanmış, ezilmiş, rencide edilmiş ve yeri geldiğinde de ağır biçimlerde cezalandırılmıştır. Çünkü bu politikaların hiçbiri halkın içinden olan insanlarca tasarlanıp uygulanmamış, halka gerçekten bir “iyilik” düşünülerek yapılmamıştır. Halkı asırlarca savaşmış olduğu milletler nezdinde aşağılayan ve onları o düşmanlarına benzetmeye çalışmanın mantığını işgal ve emperyalizmden başka bir yere oturtmak mümkün değildir.

DARBELERİN SÖMÜRGECİ TABİATI

Esasen Türkiye’de 27 Mayıs’tan itibaren darbelerin hemen tamamı aynı emperyalist çıkar ve adreslerle irtibatlı olmuştur. 27 Mayıs cuntasının bütün subaylarının ABD ile olan ilişkileri, darbe sonrası ABD’den aldıkları doğrudan yardımlar yoluyla ülkeyi adeta ABD’nin bir kolonisi olarak yönetmeyi üstlenmiş olmaları, çok da yabancısı oldukları bir siyasi habitus değildi. Türkiye’nin Milli İstihbarat Teşkilatının maaşlarını bile uzun süre CIA’in ödemiş olduğu bizzat bir dönemin Başbakanı Bülent Ecevit tarafından fark edilip sonradan ifşa edilecekti. Darbecilerin darbeden hemen sonra bilhassa NATO ve ABD’ye selam durmaları basit bir dış politika jestinden ibaret değildir. O darbeci subayların millete hesap vermek veya ona karşı bir şey ispatlamak gibi bir dertleri hiçbir zaman olmadı.

12 Mart ve 12 Eylül darbesinden sonra 28 Şubat postmodern darbesinin de adresi açıkça “Batı” idi. Kumanda merkezi “Batı Çalışma Grubu” idi. Bu ülkenin insanına zorla “Batılı emperyalizmin kimliğini, yaşam tarzını dayatırken halka karşı, bu millete karşı en ufak bir nezaket kaygıları yoktu. Bu millete, bu ülkeye ait değillerdi çünkü. Bu milletin bütün değerlerine açıktan açtıkları savaş onları bu millete karşı işgalci düşmanların ajanlarına dönüştürüyordu.

15 Temmuz’u yapan kadroların görünürde bir dini cemaatin üyeleri olmaları sadece özde gayr-ı milli olan darbecilerin fırıldak kapasitesini gösteriyordu. Bu darbecilerin nihai sadakatleri hiçbir zaman bu millet olmayacaktı. Darbe bildirilerinin adının “Yurtta Sulh, Dünyada Sulh” olması bile emperyalizme verilen bir sadakat mesajının parolasıydı. Türkiye yıllarca Osmanlı’yı yıkan emperyalizmin kendisine çizdiği sınırlarda bu parolayı zikrederek tutulmadı mı?

ARAP BAHARINA KARŞI DARBELER VE 15 TEMMUZ

Son 9 yıl dünyamızda yaşananlar bir devlete sahip bir millet olarak Türkiye’nin nasıl bir açılıma sahip olduğunu da gördük. Türkiye kendisine çizilen veya tıkıştırıldığı sınırlara sığmayan bir ülke. Ama kendi doğal sınırlarına uzandıkça içeride onu bastırmaya, korkutmaya, yıldırmaya çalışan güçlerin direnciyle karşılaşıyor.

15 Temmuz darbe teşebbüsü Arap Baharı ile birlikte tekrar açığa çıkan Türkiye’nin gönül coğrafyasını tekrar daraltmak adına girişilmiş bir hamleydi. Arap Baharı sürecinde Tunus, Mısır, Libya, Yemen ve Suriye’de yaşanan devrimler yine darbeler eliyle bastırılmıştı. Onlara sadece varlığıyla, açılımlarıyla ilham veren, cesaret veren ülke Türkiye idi. Bu, 1. Dünya Savaşından sonra kurulmuş ve o günden beri tıkırında işleyen bir emperyalist düzenin sarsılması ve taşların yerinden oynaması demekti. O ülkelerin her biri kısa süre içinde tekrar darbeler eliyle raylarına oturtuldu. Aynı günlerde Türkiye’de Gezi operasyonu, ardından 17-25 Aralık yargı darbesiyle ilham kaynağı kurutulmaya çalışıldı. Bunlar sonuç vermeyince 15 Temmuz’da doğrudan askeri darbe denendi. Ama karşısında Erdoğan’ın müstesna liderliği sayesinde milletin uyanışını hatta dirilişini gördüler.

O günden bu yana yaşanan 9 yıl içinde bağımsız yegâne ülke olarak Türkiye’nin yükselişi devam ediyor. Türkiye’nin 9 yıldır savunma sanayii alanında, güvenlik alanında dış politika alanında katettiği mesafe basit bir gelişme değil, büyük ölçüde bağımsızlığını söke söke alarak millete ait bir devlet haline gelişinin hikayesidir. Bugün erişilen terörsüz Türkiye

ihtimali bu vizyon sayesinde mümkün olabilmiştir.

Geçtiğimiz aralık ayında Suriye’de devrim tamamına erdi ve 16 Temmuz devrimine eklemlendi.

Gazze’de Kuva-yı Milliye mesabesindeki yiğitlerin mücadelesini de 16 Temmuz devrimine yazsak yeridir. Orası da eninde sonunda aynı ruhla, aynı uyanış ve direniş ruhuyla bütünleşecektir. 15 Temmuz’da ne amaçlandıysa tam tersi oldu. Tıpkı bugün Suriye’de, Afganistan’da, Gazze’de ne amaçlanıyorsa

tam tersinin olduğu gibi. Onlar bir oyun kurarlar, Allah da bir oyun kurar ve Allah oyun kuranların en hayırlısıdır.

Durumu takip etmeye devam edin, SonTurkHaber.com her zaman en yeni haberleri sunuyor.
seeGörüntülenme:86
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 15 Temmuz 2025 04:05 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Kontrolden çıkan Tofaş otomobil bariyere saplandı

14 Temmuz 2025 00:38see146

Bayburt ta feci kaza! Anne ve oğlu hayatını kaybetti; 6 yaralı

13 Temmuz 2025 20:49see145

Burçin Orhon hastalığıyla ilgili gerçeği yıllar sonra açıkladı

13 Temmuz 2025 16:05see142

Van Kültür Yolu Festivali çocukları sanatla buluşturuyor Van Haberleri

13 Temmuz 2025 16:48see142

Özel milli judoculardan 8 altın madalya Spor Haberleri

14 Temmuz 2025 01:05see140

Almanya Başbakanı Merz den Gazze çıkışı: Kabul edilemez

14 Temmuz 2025 00:10see138

Yeni fakülteler ve enstitüler kurulmasına ilişkin karar Resmi Gazete de

14 Temmuz 2025 01:19see137

Orkun Kökçü Beşiktaş taraftarını mest etti Fanatik Spor Haberleri Video

14 Temmuz 2025 03:07see136

Kanun yürürlüğe girdi, en düşük emekli aylığı 16 bin 881 liraya yükseldi

14 Temmuz 2025 01:33see135

Abbas: Gazze de tek çözüm İsrail in tamamen çekilmesi

14 Temmuz 2025 02:24see135

AK Partili Usta, 15 Temmuz gecesi yaşananları anlattı: Türkiye, Suriye den farklı olmazdı

14 Temmuz 2025 02:41see135

15 Temmuz 2025 resmî tatil mi? 14 Temmuz yarım gün mü? Kamu ve özel sektör için son durum Son Dakika Haberleri

14 Temmuz 2025 00:23see134

Kanatlı tim in mücadelesi sürüyor! 1.400 tanesi daha doğaya salındı...

14 Temmuz 2025 15:56see133

Fransa da firar skandalı: Akılalmaz planı ortaya çıktı

14 Temmuz 2025 17:12see132

Şile Belediye Başkanı Kabadayı ve 4 şüpheli hakkında tutuklama talebi Son dakika haberleri

13 Temmuz 2025 21:42see131

Akülü arabayla oyun faciaya döndü: 4 yaşındaki çocuk havuza düştü Samsun Haberleri

13 Temmuz 2025 14:57see131

İmamoğlu’ndan konut müjdesi

13 Temmuz 2025 14:27see131

Ankara da 3 kişinin öldüğü yangın faciasında ihmal skandalı! Sözcü Gazetesi

13 Temmuz 2025 16:16see131

MHP’de DEM’le ittifak istifaları Sözcü Gazetesi

14 Temmuz 2025 05:37see129

İran Dışişleri Bakanı Erakçi: Netanyahu başarısız oldu Dış Haberler

14 Temmuz 2025 02:35see129
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları