Doların gelecekteki en güçlü rakibi: Bitcoin Yeni Şafak Kitap Eki Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
HATİCE ÇAVDAR
Teorik ve akademik kimliğinin yanı sıra Bitcoin ve kripto para piyasasındaki kişi ve kurumlara danışmanlık da yapan Amerikalı ekonomist Prof. Dr. J. Spencer Pack, Bitcoin’in Geleceği / İktisat Tarihi Perspektifinden Kripto Para Birimleri adlı kitabında günümüzde ekonomi ile ilgilenen herkesin anlamaya çalıştığı kripto paraları ve iktisadi geleceklerini ele alıyor. Aristoteles’ten başlayarak Adam Smith, John Law, Karl Marx, Keynes ile liberteryenlerin önemli temsilcileri olan Murray Rothbard ve Friedrich A. Hayek’in para teorileri üzerinden bu yeni iktisadi fenomeni açıklamaya çalışıyor.
Bitcoin ve kripto paralara karşı olan önyargının bir bakıma bir kuşak meselesi olduğunu, yaşlı insanların –örneğin savaş sonrası bebek patlaması kuşağından olanların (kendisi de dahil olmak üzere)– yalnızca sanal gerçeklikte ortaya çıkan şeyleri pek de gerçek olarak görme eğiliminde olmadıklarını belirten Pack, genç nesillerin ise tam tersi bir pozisyonda olduklarına dikkat çeker. Çünkü örneğin The Matrix ve Avatar gibi filmlerin özellikle genç nesiller arasındaki popülaritesinin de gösterdiği gibi neyin daha gerçek olduğu veya neyin gerçek olduğuna dair ontolojik soruya ilgi duyduklarını ve bu kapsamda Bitcoin ve kripto paraları anlama ve kullanma eğilimlerinin daha yüksek olduğunu belirtmektedir.
Ekonomik Değerleri Yeniden Düşünmek
Pack, “temelde bir bilgisayar kodundan oluşan, sanal gerçeklikte (cyberspace) mevcut olan, salt sanal bir alemde var olan bir şey nasıl para olabilir, herhangi bir gerçek değere sahip olabilir mi, gerçekten sıfır değerinde midir yoksa hiç değeri olmayabilir mi?” sorusunun cevabını ünlü iktisatçıların para teorileri üzerinden yaptığı ekonomi politik analizler ile açıklamaya çalışmaktadır. Pack’e göre para teorisinin kendisi, paranın değerini, fiyat seviyesini, paranın diğer çeşitli fiyatlarını ve bu çeşitli para fiyatlarındaki değişiklikler ile diğer göreli fiyatlar (ve miktarlar) arasındaki ilişkiyi anlamak için fiyat veya değer teorisine dayanmalıdır.
Bu konuları anlamak için kullandığımız gerçek ekonomik kategorileri yeniden düşünmek ve gözden geçirmek faydalı olabilir ve kendisi de kitapta bunu denemektedir.
Uluslararası sosyalizmin, komünizmin yayılmasını ve popülerliğini önlemek için Keynes’in kapitalizmi iyileştirmeye yönelik müdahaleci politikaları sonucu büyük işletmelerin muazzam siyasi ve ekonomik güçlerini telafi edecek, dengeleyecek büyük hükümet ve sendikalar başta olmak üzere karşı güçler oluşturulmuştur. Böylece büyük hükümet ve sendikalar, genel olarak toplumu ve özel olarak da işçileri korumak için ortaya çıkmıştır. Fakat 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin ortadan kalkmasının ardından, büyük hükümet ve sendikaların gerekliliği de sorgulanmaya başlamıştır.
Hükümetlerin Para Basma Gücü Bitecek
Büyük şirketlerin sahipleri, yöneticileri ve diğer çeşitli müttefikleri doğal olarak büyük sendikalara ve büyük hükümete saldırmak, onları güçsüzleştirmek, zayıflatmak ya da tamamen yok etmek isteyeceklerdir. Pack, ABD’de 1980’de Ronald Reagan’ın seçilmesi ve 1981’de havayolu trafik kontrolörleri sendikasının neredeyse tamamen yok edilmesi örneği ile başlayan süreçte büyük şirket sahipleri ve taraftarlarının yapmakta olduklarının tam da buna yönelik aksiyonlar olduğunu açıklamaktadır.
Bu olaydan sonra ABD merkezli kapitalist sınıfın sendikalara karşı daha saldırgan bir tutum takınması (ABD’de Keynesyen ekonomiye yönelik başarılı teorik ve pratik saldırı ile aynı zamana denk gelen ya da onu yakından takip eden) sendikaların gücünü büyük ölçüde azaltmada başarılı olunduğunu; telafi edici diğer en önemli güç olarak büyük hükümetin/devletin gücünün azaltılması sürecinin biraz daha zor olmakla birlikte devam ettiğini belirtmektedir – ki aslında para basma gücü de büyük hükümetin elindeki en önemli güçlerden birisidir.
Kitap, kapitalizmin geldiği bu evrede dünyanın hızla globalleşen bir serbest piyasa ekonomisine de sahip olduğu dikkate alındığında gelecekte hükümetlerin para basma güçlerinden vazgeçmek zorunda kalabileceklerini; Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) para birimi olan doların –Marx’ın evrensel eşdeğer olarak tanımladığı paranın– en büyük rakibinin Bitcoin ve kripto paralar olduğunu belirtmektedir.
Devletlerin itibari para basma güçlerinin elinden alınması veya para basma erkinin kripto paracıların eline geçmesi durumunda, dünyanın liberteryenlerin hayalini kurdukları yeni bir anarko-kapitalist evreye geçeceğinin işaretlerini vermektedir.
Doların ulusal ve uluslararası alanda büyük ölçüde Bitcoin ya da başka bir kripto para birimiyle yer değiştirmesi durumunda, ABD ve diğer büyük kapitalist ülkelerin bir nesil önce yaşadığı gibi enflasyon ve düşük ya da negatif ekonomik büyümenin bir arada yaşanacağı ve bu durumun en azından ABD ekonomisi için çok daha şiddetli olacağı öngörülmektedir. Ayrıca, finansal varlıkları ve servetleri büyük ölçüde değer kaybeden ABD doları cinsinden olanlardan, finansal varlıkları ve servetleri büyük ölçüde değer kazanan yeni bir hesap birimi cinsinden olanlara doğru muazzam bir servet transferi olacağı da belirtilmektedir.
Donald Trump’ın ekonomi politikaları da kitapta eleştirilmektedir.
Pack’e göre Bitcoin ve kripto para birimleri için durum akışkandır, gelecekteki olasılıkları –ve fiyatları– oldukça değişken ve belirsizdir. Çeşitli devletlerin gücü tarafından tamamen ezilmedikleri sürece ya da bilgisayar uzmanları tarafından çözülemeyen ciddi teknik sorunlar ortaya çıkmadıkça Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin uzun, nispeten sağlıklı ve sürekli tartışmalı bir yaşamı olabilir.
Bunlar gerçekten de paranın yeni bir teşebbüs biçimi, evrensel eşdeğerinin yeni bir biçimi olan özel, bedensiz itibari para birimidir. Bitcoin ve kripto paraların gösterisi büyük olasılıkla devam edecektir.
Kitap, okuyucusuna Bitcoin ve kripto paralar ile yeni dünya ekonomi politiğinin nasıl şekilleneceğine dair önemli ipuçları verirken okuyucuyu da ustalıkla konuya dahil etmektedir.


