Ekonomide Mehmet Şimşek Modeli Düşünce Günlüğü Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Dr. Deniz İstikbal - İstanbul Medipol Üniversitesi
Son iki yıllık süreçte Türk ekonomisi rasyonel ekonomi politikaları çerçevesinde birçok reformla harmanlandı. Yapılan reformlar ve yapısal dönüşüm hamlesi dış ticaret, cari açık ve beklentiler açısından ciddi sonuçlar doğurdu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile özleşen ve uluslararası yatırımcılar tarafından ilgiyle takip edilen gelişmeler Türkiye ekonomisinde öngörülebilirliği kuvvetlendirdi. Uluslararası kuruluşlar özellikle Türk Lirası ve enflasyon beklentileri konusunda iyimser tahminleri peşi sıra açıkladılar. IMF, JP Morgan ve Deutsche Bank, Türkiye ekonomisi hakkındaki tahminlerini olumlu yönde yenileyenler arasında ilk sırada yer aldılar. Özellikle IMF, Türk ekonomisi hakkındaki tahminleri günümüze kadar dört kez iyimser yönde revize ederek Şimşek Modelinin doğruluğunu vurguladı. Geçmiş yıllara kıyasla Türk Lirası'na olan ilgi hızla artarken enflasyon beklentileri düşüş gösterdi. Merkez Bankasındaki görev ve vizyon değişimleriyle desteklenen Şimşek politikaları deprem bölgesinin de yeniden inşa çalışmalarının rahatlıkla finanse edilmesini sağladı. Şubat 2023’ten itibaren kamunun deprem bölgesine harcadığı yeniden inşa faaliyetlerinin 100 milyar doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
YABANCI YATIRIMCI SAYISI ARTTI
Uluslararası kuruluşların tahminlerine paralel olarak Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcı sayısı ve miktarında da artış meydana geldi. Haziran 2023-Mayıs 2025 aralığında Sanayi Bakanlığının rakamlarına göre Türkiye 25 milyar dolara yakın doğrudan yabancı yatırım çekti. Böylelikle 2002-2025 döneminde Türkiye’nin yurtdışından çektiği toplam doğrudan yabancı yatırım miktarı 280 milyar doları aşmış oldu. 2030’a kadar bu rakamın 400 milyar dolara yaklaşması ve Türk Kalkınma Modelinin kritik bir parçası olması beklenebilir. Yabancı yatırımcılara paralel şekilde Türk turizminde yaşanan gelişmeler Türk Modelinin bir yansıması şeklinde okunabilir. 2023-2025 döneminde Türkiye 130 milyar dolarlık turizm geliri elde etti ve 140 milyona yakın turist ağırladı. Küresel turizm sıralamalarında hızla basamakları çıkan Türk turizmi ülkenin tanıtılması için büyük bir marka değer haline geldi. İstanbul ve Antalya dünyada en fazla turist çeken ilk on şehir arasında girerken, İstanbul birinci sıraya oturdu. Benzer şekilde ihracat rakamları Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamlarını kırdı ve Türkiye ilk defa küresel ihracattaki payını yüzde 1,1’e yaklaştırdı. Türk savunma sanayiinde yaşanılan gelişmeler ise neredeyse bütün sektörlerin önüne geçerek “Made in Türkiye” markasının daha fazla tanınmasına katkı sundu.
YOLSUZLUK SORUŞTURMASI EKONOMİYİ ETKİLEDİ Mİ?
Enflasyon meselesi ise 2021-2025 döneminin en önemli problem alanı olarak öne çıktı. Toplam talebi dengeleyici ve kamu harcamalarını kısıtlayıcı bir politika benimseyen Şimşek ekibi TCMB’nin bağımsız duruşuna vurgu yaptı. Faizlerin artışıyla daha belirgin hale gelen politik set kredi kartları ve kredi hacimlerinin azalmasıyla zirve noktaya ulaştı. Yerel seçimler sonrası daha da belirginleşen iyileşme Merkez Bankası toplam ve net rezervlerini Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine taşıdı. Döviz rezervleri TL’ye olan güveni perçinlerken uluslararası kuruluşlar enflasyon tahminlerini aşağı yönlü yenilemeye devam ettiler. Fakat siyasi kargaşa olarak isimlendirilen ve Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonu şeklinde tarihe geçen süreç mevcut tahminleri negatif yönde etkiledi. IMF’nin son tahminleri de sürecin enflasyonla mücadeleye olumsuz katkı verebileceğini gösteriyor. Merkez Bankası'nın attığı adımlarla kısa sürede dağıtılan algı ise siyasiler tarafından sekteye uğratılmak isteniyor. Fakat Şimşek Modeli işlemeye devam ediyor ve TCMB enflasyonu kalıcı şekilde gündemden çıkarmayı hedefliyor.
ORTA GELİR TUZAĞI BERTARAF EDİLDİ
2023-2025 dönemi milli gelir ve kişi başı gelir açısından tarihi zirvelerin görüldüğü yıllar oldu. Cumhuriyet tarihinde ilk defa milli gelir 1 trilyon dolar sınırını 2023’te geçti. 2024’te 1,33 ve 2025’te 1,43 trilyon dolar olarak tahmin edilen milli gelir rakamları kişi başı gelirde Cumhuriyet tarihinin rekorlarının kırılmasına sebep oldu. 2025’te 17 bin dolar sınırına yaklaşması beklenen kişi başı gelir Şimşek Modelinin reel bir gerçeği. TL’deki reel değerlenme ve enflasyon hızındaki yavaşlama mevcut dolar bazlı kişi başı geliri mümkün kıldı. Ayrıca IMF’nin 22 Nisan 2025 tarihindeki son tahminlerinde, Türkiye küreselde en büyük 16. ekonomi olarak Müslüman ülkeler arasında ise en büyük ekonomi olarak sıralamada yerini aldı. Benzer bir durum satın alma gücü açısından da meydana geldi ve Türkiye Güney Kore, İspanya ve Kanada’yı geride bıraktı. Bu iki göstergeyi Dünya Bankasının yüksek gelirli ülke statüsü açısından değerlendirmek de mümkün. Orta gelir tuzağı olarak tanımlanan ve 15 bin dolarlık kişi başı geliri ifade eden süreç böylelikle Türkiye açısından bertaraf edilmiş oldu. Yaşanan bu gelişmeler enflasyondaki iyileşme ve fiyat istikrarıyla taçlandırılmalı. Şimşek Modelinin en fazla odaklandığı konuların başında gelen ve gelir dağılımını da içeren enflasyonla mücadele süreci bu perspektiften bakıldığında elzem olarak kabul edilebilir. 2021-2025 dönemindeki yüksek enflasyonun yarattığı gelir dağılımı da ancak düşük enflasyon ve fiyat istikrarıyla telafi edilebilir. Özellikle son dönemde sıkça gündeme gelen emekli ve asgari ücret meselesi de fiyat istikrarının sağlanamaması nedeniyle sorun alanı olarak duruyor.
Sonuç olarak “Ekonomide Mehmet Şimşek Modeli” bir süreç olarak okunmalı ve orta vadeli şekilde değerlendirilmelere tabi tutulmalı. Para ve maliye politikasının meydana getirdiği sonuçların 2025-2026 döneminde tam anlamıyla ortaya çıkması ve Türkiye’nin iktisadi koşullarına olumlu yönde yansıması beklenmeli.


