Etkili, odaklı, kesintisiz boykot İsmail Kılıçarslan
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Sumud yolcuları döndü, Hamas ateşkesi kabul etti. Bu gelişmeler bizi boykottan alıkoyar, bize boykotta bir gevşeklik getirirse bize yazık olur.
Bugün boykotu sürdürme azminde olan insanlara bir kez daha “boykot ama nasıl?” konusunda rehberlik edeceğini umduğum bir yazı yazmaya karar verdim. İnşallah işe yarar.
1
. Boykot kolaydır, zor olan boykotu sürdürmektir: Boykot çok kolay bir şeydir. Bugün Coca Cola’yı, Algida’yı, Starbucks’ı, Burger King’i hayatından çıkarmaya karar verirsin ve olur biter. Zor olan “bugünden sonsuza kadar” diyebilmek, boykotu bir yaşam alışkanlığı haline getirmektir. Azim ve kararlılıktır.
2
. Karmaşık boykot listeleri bezdiricidir; boykotun önem sırası vardır: İlk halkada bu domuz sürüsüne, İsrail isimli bu terör örgütüne doğrudan destek açıklaması yapan, doğrudan parasal yardım yapan it oğlu itler vardır. Bu liste, Yale Üniversitesinin amacı o olmaksızın hazırladığı listeye göre 160 global markayı kapsamaktadır. Bu ilk halkayı adam gibi boykot etmeyi becerirsek sırada İsrail’e doğrudan mal satan it oğlu itler vardır. Üçüncü sırada İsrail ile dolaylı ticareti olan markalar, dördüncü sırada da rafında İsrail destekçisi ürünlere yer veren markalar vardır. Bu önem sırası şaşarsa boykot işlevsiz hale gelir. İsrail’e makarna satan gerzeği boykot ederken İsrail’e parasal yardım da yapan deterjan firmasını es geçeriz.
3
. Boykot odaklıdır, yaygından aza doğrudur: Yaygın olan, gündelik alınan, marka bağımlılığı oluşturan markalar odaklıdır ve çok kritiktir. Coca Cola, Algida, Sırma, Damla, P&G, Henkel, McDonalds, Pepsi, Starbucks gibi evlere sıklıkla giren, her an alınıp satılan markaları sert şekilde boykot etmek çok önemlidir. Her gün aklımızda tutmamız gereken boykot markaları olduğu gibi, alırken listeye bakmamız gereken boykot markaları da vardır. Boykot destekçilerinin hesaba katması gereken gerçek, neden boykot edildiği belirsiz, insanların çok nadiren ihtiyaç duyduğu markaları listelemek yerine bu yaygın markaları odaklamaktır. Eve buzdolabı lazım olduğunda bakarsın, Bosch ya da Siemens almazsın. Ancak sözgelimi Prima, Alo, Ariel gibi lanetli P&G markalarını insanların aklına kazımak için her yol denenmelidir.
4
. Alternatif üretim biçimi ve çağrısı bir boykot biçimidir: Android de boykot, Apple işletim sistemi de… Microsoft da boykot Mac de… Visa da boykot Mastercard da… Bu alternatifsiz markaların alternatiflerini oluşturmaya girişmek, alternatiflerinin üretimini toplumsal talebe çevirmek boykot sürecine dahildir. Deterjanda, içecekte başarılan buralarda
da başarılabilir.
5
. Protesto ayrıdır boykot ayrıdır: Boykot doğrudan tüketiciye ve aracıya yönelik bir meseledir. Müşterinin, market ya da dükkan sahibinin, zaman zaman da üreticinin dikkatine yöneliktir. Boeing uçak almaya devam ederse THY’yi boykot etmek de çok normaldir ama Türkiye şartlarında neredeyse imkansızdır. Protesto tam burada devreye girer. Bezdirici bir “THY Boeing almasın” protestosu yapılabilir pekala. Boeing ile uçmak zorunda olmak bu protestoya mani değildir. Bir başka örnek de diyelim Petrol Ofisi’dir. Yol üstünde mecburen durduğumuz istasyonlarından mecburen yakıt alıp mecburen alışveriş yaparken Petrol Ofisi’nden talebimiz “boykota uygun su markası” bulundurması olmalıdır mesela. Aynı şey bütün büyük marketler, lokantalar vd. için de geçerlidir.
6
. Etkili boykot sonuç getirir. Durmaksızın farkındalık için uğraşmak lazım gelir:
Değişmez bir alışkanlık haline geldi bende. Yemek yediğim her mekanda su sipariş edip su eğer Erikli, Sırma gibi boykot markası gelirse “bu suyu geri götürün ve hesaptan düşün. Ben bu aşağılık İsrail destekçisi markanın suyunu içmek zorunda değilim. Alternatif marka bulundurmayacaksanız size de bir daha gelmem” diyorum. Etkili oluyor mudur? Bence oluyordur. İşletme sahibi en azından “alternatif” bulundurma yoluna gidiyordur. Raflarda, işletmelerde gördüğümüz sonuçlar da bunu destekliyor.
7
. Kınamak değil teşvik etmek boykotun en etkili enstrümanıdır: Malboro içen, Calvin Klein giyen, Adidas’tan vazgeçmeyen, Ariel’den başkasının leke çıkarmadığını düşünen biri “bunlar İsrail’e destek veriyormuş” diye Coca Cola içmeyi bıraksa kardır. Herkesin boykot duyarlılığının aynı olmasını bekleyemeyiz. Dolayısıyla herkesin hiç olmazsa bir markayı boykot etmesini memnuniyetle karşılamasını bilmeliyiz. Sürekli olarak farkındalık oluşturmak için didinmeli, sürekli olarak dikkat çekmeliyiz. Bugün Starbucks’ı hayatından çıkaran biri yarın Malboro’dan, ertesi gün Adidas’tan, sonraki gün Henkel ürünlerinden vazgeçebilir. Yeter ki ısrar ve inatla devam edelim boykot etmeye de boykot çağrılarına da.
Sözün sonu: Karmakarışık, çok uzun, boykot nedeni belirsiz listelerle falan olmaz boykot.
Niyetle ve seferle olur. Yaygından yaygın olmayana doğru olur. Odaklanarak, hedef gözeterek, etki oluşturarak olur. Bu yaz Algida’yı odaklasak ve çok etkili şekilde boykot etseydik sonuç alırdık mesela. Alternatifleri hızla çoğaldığı için Henkel ve P&G ürünlerini boykot konusunda odaklamanın tam zamanı mesela.
Ezcümle boykotu kesintisiz ve sonsuza kadar sürdüreceksek -ki sürdürmeliyiz- çok akıllı stratejilerle devam etmek lazım yola.


